Ankara’da E-İmza Sahteciliğiyle Dijital Sahtecilik Ağı Çökertildi
Ankara’da yürütülen kapsamlı bir soruşturma, e-imza sahteciliği üzerinden organize bir dijital sahtecilik ağına ışık tuttu. Habertürk muhabiri Fevzi Çakır’ın aktardığı bilgilere göre, Türkiye’nin farklı illerinde sahte kimlik ve belgelerle e-imza üreten bir yapı, bu imzalarla üniversite sistemlerine ve kamu kurumlarının dijital altyapılarına sızdı.
Sistem Açıklarından Yararlanılarak Akademik ve Resmi Kayıtlar Manipüle Edildi
Ankara Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, şüphelilerin sistemdeki boşlukları kullanarak mezuniyet kayıtları, not ortalamaları, doçentlik başvuruları ve diploma bilgilerini değiştirdiği belirtildi. Bu yöntemle yüzlerce kişiye haksız avantaj sağlandığı, sahte akademik dereceler oluşturulduğu tespit edildi. Hukukçudan gıda mühendisine, öğretmenden eczacıya kadar birçok meslek grubundan kişiye sahte belgeler düzenlendi.
Manipülasyon örnekleri arasında not ortalamasının 1,29’dan 3,29’a yükseltilmesi, başkası adına e-imza üretilmesi, kaydı olmayan kişilerin mezun gibi gösterilmesi ve kamu kurumlarında görev almak için diplomatik belge düzenlenmesi gibi eylemler yer aldı.
Öne Çıkan Şüpheliler ve Sahte Kayıtlar
İddianamede adı geçenlerden biri Abdülhamit Kayıdan Osmanoğlu. Kişisel internet sitesinde Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid’in dördüncü kuşak torunu olduğunu belirten Osmanoğlu, İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu gibi gösterildi. Ancak üniversite kayıtlarında böyle bir kaydın olmadığı ortaya çıktı. Osmanoğlu’nun kendi GSM hattından mezuniyet sorgulamaları yaptığı ve hakkında tefrik kararı verildiği bildirildi.
Bir diğer örnek ise Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencisi olarak gösterilen Doğukan Fırat Özyürek. Özyürek’in genel not ortalaması sahte e-imzayla 0,83’ten 3,01’e yükseltildi. Ayrıca Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden Özge Baydemir adına da sahte mezuniyet kaydı oluşturulduğu tespit edildi.
Üniversitelerde Yaygın Sahte Mezuniyet Kayıtları
İddianamede özellikle Yıldız Teknik Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi’nde çok sayıda sahte mezuniyet kaydının oluşturulduğu belirtildi. Bu durum, dijital altyapıların güvenliği ve akademik kayıtların doğruluğu konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu.
Yetkililer, sahtecilik ağının çökertilmesiyle birlikte dijital sistemlerdeki güvenlik açıklarının kapatılması ve benzer olayların önüne geçilmesi için çalışmaların sürdüğünü açıkladı.
