Rb nedir? TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Rb kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Rb hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Rb
Anlamlar:
1. Rubidyum elementinin simgesi
Özelliği / Tipi / Türü: Kimya
Rb hakkında eş anlamlı kelimeler
Rb eş anlamlısı
rb kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Rb hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Rb zıt anlamlısı
Rb kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Rb
İngilizce: Rb
Spanish: Po
German: Rb
French: RB
Italian: Rb
Rb ile ilgili atasözleri
Aşağıda Rb hakkında ve içinde Rb kelimesi geçen, Rb ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: âlemin ağzı torba değil ki büzesin
Anlamı: başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız.
Atasözü: arığa su gelene kadar kurbağanın gözü patlar
Anlamı: yapılması geciken iyilikler, bekleyenleri sıkıntı içinde bırakır.
Atasözü: atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
Anlamı: küçükler büyüklerin yanında hadlerini bilmelidir.
Atasözü: azıksız yola çıkanın gözü el torbasında kalır
Anlamı: ileride gereksinim duyacağı şeyleri zamanında hazırlamayan kişi, hazırlık yapan diğer insanlardan yardım bekler.
Atasözü: başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğu eksik etmez (etmesin)
Anlamı: işbaşına tecrübesiz yönetici getirenler, onun yaratacağı sıkıntı ve zararları çekmeye hazır olmalıdır.
Atasözü: berber berbere benzer ama başın Allah'a emanet
Anlamı: kendisini uzman olarak gösteren her kişiye güvenilmemelidir, malınızı canınızı tehlikeye sokabilir.
Atasözü: berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi
Anlamı: çalışan kişinin kötü özellikleriyle müşterilerine rahatsızlık vermeyeni makbuldür.
Atasözü: biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz
Anlamı: birbirimizi çok yakından tanırız, onun öyle bir üstün durumu olmadığını biliriz.
Atasözü: boş torba ile at tutulmaz
Anlamı: çıkar veya karşılık gösterilmeden bir kimse bir yere bağlanmaz.
Atasözü: dilencinin torbası dolmaz
Anlamı: şundan bundan yardım dileyerek geçinmeye çalışanların istekleri bitmez.
Atasözü: elin ağzı torba değil ki büzesin
Anlamı: başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız.
Atasözü: göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar
Anlamı: yapılması geciken iyilikler, bekleyenleri sıkıntı içinde bırakır.
Atasözü: herkesin ağzı torba değil ki büzesin
Anlamı: başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız.
Atasözü: işine hor bakan boynuna torba takar
Anlamı: işini küçümseyen kişi istediği gibi para kazanamaz ve sonunda dilenci olur.
Atasözü: it ulur, birbirini bulur
Anlamı: aşağılık bir kimse bir konu üzerinde sesini yükselttiğinde aynı amacı güdenler onun etrafında toplanırlar.
Atasözü: kapı arkası bile gurbet
Anlamı: bir insan evinden pek uzağa gitmese bile evden ayrıldıktan sonra kendini gurbete çıkmış gibi hisseder.
Atasözü: kurban etiyle köpek tavlanmaz
Anlamı: kimi şeyler, yararlı da olsa herkese verilmez.
Atasözü: laf torbaya girmez
Anlamı: ağızdan çıkan bir söz, artık gizli kalmaz, herkes onu duyar.
Atasözü: milletin ağzı torba değil ki büzesin (dikesin)
Anlamı: başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız.
Atasözü: sakal bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın?
Anlamı: gelir gidere denk değilse durumu düzene koymaya çalışan kişi durumu düzeltmek için fazla bir şey yapamaz.
Rb ile ilgili deyimler
Aşağıda Rb hakkında ve içinde Rb kelimesi geçen, Rb ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağız burun birbirine karışmak
Anlamı: 1) dayak sonucunda yüz yara bere içinde kalmak; 2) yüzde aşırı öfke, üzüntü, yorgunluk vb. durumların izleri görünmek.
Deyim: aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek
Anlamı: sağladığı yarar, verdiği zararı karşılamamak.
Deyim: avurtları çökmek (birbirine geçmek)
Anlamı: çok zayıfladığı yüzünden belli olmak: 'Hüdai, Bayram'ın avurtları çökmüş solgun yüzüne bakarak bir varsayım yapmıştı.' -A. Kulin.
Deyim: başında torbası eksik
Anlamı: kaba saba, yontulmamış (kimse).
Deyim: bir çuval inciri berbat etmek
Anlamı: düzelmekte olan bir durumu yersiz, yanlış davranışlarla bozmak: 'Bir çuval inciri berbat etmişlerin süklüm püklümlüğüyle müfettişin yanına çıktı.' -O. Kemal.
Deyim: (bir iş) çorba olmak (çorbaya dönmek)
Anlamı: karmakarışık duruma gelmek, içinden çıkılmaz bir durum almak.
Deyim: (bir şeye) dürbünün tersiyle bakmak
Anlamı: bir şeyi küçümsemek, olduğundan çok daha az önemli görmek.
Deyim: (bir şeyi) çorba etmek
Anlamı: karıştırmak.
Deyim: bir torba kemik
Anlamı: çok zayıf.
Deyim: birbiri için yaratılmış olmak
Anlamı: birbiriyle çok iyi anlaşmak.
Deyim: birbiri üstüne gelmek
Anlamı: arka arkaya meydana gelmek, ara vermeden olmak: 'Son günlerde birbiri üstüne gelen yorgunluklardan söz etti.' -N. Cumalı.
Deyim: birbirine düşmek
Anlamı: araları açılmak, aralarında anlaşmazlık çıkmak.
Deyim: birbirine girmek
Anlamı: 1) karışmak; 2) iplik vb. dolaşmak, çözülmeyecek duruma gelmek; 3) mec. kavga etmek, dövüşmek: 'Bunun için sabır, sükûnet, soğukkanlılık gerek hâlbuki biz birbirimize giriyoruz.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: birbirine katmak
Anlamı: 1) aralarını açmak, aralarını bozmak, olay çıkarmak; 2) karıştırmak.
Deyim: birbirini çekememek
Anlamı: kıskanmak: 'Bu iki birbirini çekemezin kişiliklerini kendi imbiğinde eritmiş bir şair olduğu söylenir.' -H. Taner.
Deyim: birbirini tutmaz
Anlamı: birbiriyle ilgisi olmayan, tutarsız.
Deyim: birbirini yemek
Anlamı: iki veya daha çok kimse birbiriyle uğraşmak, birbirine kötülük etmek: 'Birbirimizi yiyecek zaman değil çocuklar.' -R. N. Güntekin.
Deyim: birbirinin ağzına girmek
Anlamı: birbirine çok düşkün olmak.
Deyim: birbirinin ağzına tükürmek
Anlamı: tkz. bir sorunda, bir olayda sözleşmiş gibi ağız birliği yapmak.
Deyim: birbirinin gözünü çıkarmak
Anlamı: kıyasıya dövüşmek.