Pınar’ı varile koyup diri diri yakmıştı! Haksız tahrik indirimi istendi
Son Dakika Haberleri - Üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i diri diri yakan, üzerine beton döken Cemal Metin Avcı’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ‘cinayetin canavarca his’le işlenmediği gerekçesiyle Yargıtay tarafından bozuldu. Karar, Ya
Pınar Gültekin , Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi, 27 yaşında genç bir kadındı. 16 Temmuz 2020 tarihinde, Muğla'nın Akyaka Mahallesi'ndeki evinden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Ablasıyla yaptığı son telefon görüşmesinden sonra kayıplara karışması, ailesini derin bir endişeye sevk etti. Akyaka Jandarma Komutanlığı'na yapılan kayıp ihbarı üzerine başlatılan geniş çaplı arama çalışmaları, Gültekin'in hayatına dair önemli ipuçlarını ortaya çıkardı. Tanık ifadeleri ve güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesiyle soruşturma hız kazandı. Çalışmalar, Gültekin'in eski sevgilisi Cemal Metin Avcı'ya odaklandı.
Beş gün süren soruşturma sonucunda gözaltına alınan Avcı, ilk ifadesinde suçlamaları reddetti. Ancak, ortaya konulan güçlü deliller karşısında çöktü ve korkunç gerçeği itiraf etti. Gültekin ile bir süre arkadaşlık ettikten sonra ayrıldığını, Akyaka'daki bağ evinde çıkan bir tartışma sonucu Gültekin'i boğarak öldürdüğünü anlattı. Cesedi aynı bağ evinde bulunan bir varile koyduğunu, yaktığını ve üzerine beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde yapılan aramada, kısmen yanmış halde bulunan Gültekin'in cesedine ulaşıldı. Bu korkunç bulgu, soruşturmanın yönünü kesin olarak belirledi.
Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı da soruşturmanın kapsamına girdi. Telefon sinyallerinin, olay günü ve saatinde ağabeyiyle aynı bölgede tespit edilmesi üzerine gözaltına alındı. "Delil karartma" suçlamasıyla tutuklanan Mertcan Avcı, ağabeyinin suçunda payı olup olmadığı tartışmalarının odağı oldu. Adli Tıp İhtisas Kurumu'nun raporu, Pınar Gültekin 'in ölümünün, henüz hayattayken yakılmasına bağlı olarak meydana geldiğini belirtti. Bu rapor, davanın seyrini derinden etkileyecekti.
Davanın 13. duruşmasında Cemal Metin Avcı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, mahkeme haksız tahrik indirimi uygulayarak cezasını 23 yıla indirdi. Bu karar, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Mertcan Avcı ve diğer sanıklar ise beraat etti. Bu kararlar, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istinafa taşındı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, istinaf sürecinde Cemal Metin Avcı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onarken, Mertcan Avcı'nın cezasını 4 yıla çıkardı.
Pınar Gültekin 'in babası Sıddık Gültekin, verilen karara sert tepki gösterdi. Kızının diri diri yakıldığını, canavarca bir vahşetle öldürüldüğünü vurgulayarak adalet arayışından vazgeçmeyeceğini dile getirdi. "Bir insan daha nasıl ölsün?" diyerek yaşadığı acıyı ve adalet sistemine olan güvensizliğini dile getirdi. Adli tıp raporunun açıkça kızının diri diri yakıldığını gösterdiğini, ancak mahkemenin bu gerçeği göz ardı ettiğini savundu. Yargıtay'dan bu adaletsiz kararı gözden geçirmesini istedi.
Avukat Epözdemir, bozma kararı sonrası yaşanabilecek olasılıkları özetledi. Yargıtay'ın kararı doğrultusunda haksız tahrik indirimi uygulanarak "kasten öldürme" suçunun basit halinden mahkûmiyet kararı verilirse, Cemal Metin Avcı 12 ile 18 yıl arasında hapis cezası alabilir. Alt sınırdan 12 yıl hapis cezası alması durumunda, şartlı salıverme ve denetimli serbestlik süreçleri tamamlandıktan sonra 2027 Temmuz'unda, yani yaklaşık 2.5 yıl sonra tahliye olabilir. Üst sınırdan 18 yıl hapis cezası alırsa, tahliye tarihi 2031 Temmuz'a kadar uzayabilir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı halinde ise tahliye tarihi 2050 Temmuz'a kadar uzayacaktı. Avukat, bu kararın tarih önünde ve kamu vicdanında mahkum olacağını vurguladı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisini kullanması için başvuru yapılacağını belirtti. Pınar Gültekin davası, Türk adalet sisteminin işleyişi ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının uygulanması konusunda önemli tartışmalara yol açmaya devam ediyor.
Beş gün süren soruşturma sonucunda gözaltına alınan Avcı, ilk ifadesinde suçlamaları reddetti. Ancak, ortaya konulan güçlü deliller karşısında çöktü ve korkunç gerçeği itiraf etti. Gültekin ile bir süre arkadaşlık ettikten sonra ayrıldığını, Akyaka'daki bağ evinde çıkan bir tartışma sonucu Gültekin'i boğarak öldürdüğünü anlattı. Cesedi aynı bağ evinde bulunan bir varile koyduğunu, yaktığını ve üzerine beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde yapılan aramada, kısmen yanmış halde bulunan Gültekin'in cesedine ulaşıldı. Bu korkunç bulgu, soruşturmanın yönünü kesin olarak belirledi.
Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı da soruşturmanın kapsamına girdi. Telefon sinyallerinin, olay günü ve saatinde ağabeyiyle aynı bölgede tespit edilmesi üzerine gözaltına alındı. "Delil karartma" suçlamasıyla tutuklanan Mertcan Avcı, ağabeyinin suçunda payı olup olmadığı tartışmalarının odağı oldu. Adli Tıp İhtisas Kurumu'nun raporu, Pınar Gültekin 'in ölümünün, henüz hayattayken yakılmasına bağlı olarak meydana geldiğini belirtti. Bu rapor, davanın seyrini derinden etkileyecekti.
Davanın 13. duruşmasında Cemal Metin Avcı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, mahkeme haksız tahrik indirimi uygulayarak cezasını 23 yıla indirdi. Bu karar, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Mertcan Avcı ve diğer sanıklar ise beraat etti. Bu kararlar, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istinafa taşındı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, istinaf sürecinde Cemal Metin Avcı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onarken, Mertcan Avcı'nın cezasını 4 yıla çıkardı.
Pınar Gültekin 'in babası Sıddık Gültekin, verilen karara sert tepki gösterdi. Kızının diri diri yakıldığını, canavarca bir vahşetle öldürüldüğünü vurgulayarak adalet arayışından vazgeçmeyeceğini dile getirdi. "Bir insan daha nasıl ölsün?" diyerek yaşadığı acıyı ve adalet sistemine olan güvensizliğini dile getirdi. Adli tıp raporunun açıkça kızının diri diri yakıldığını gösterdiğini, ancak mahkemenin bu gerçeği göz ardı ettiğini savundu. Yargıtay'dan bu adaletsiz kararı gözden geçirmesini istedi.
Avukat Epözdemir, bozma kararı sonrası yaşanabilecek olasılıkları özetledi. Yargıtay'ın kararı doğrultusunda haksız tahrik indirimi uygulanarak "kasten öldürme" suçunun basit halinden mahkûmiyet kararı verilirse, Cemal Metin Avcı 12 ile 18 yıl arasında hapis cezası alabilir. Alt sınırdan 12 yıl hapis cezası alması durumunda, şartlı salıverme ve denetimli serbestlik süreçleri tamamlandıktan sonra 2027 Temmuz'unda, yani yaklaşık 2.5 yıl sonra tahliye olabilir. Üst sınırdan 18 yıl hapis cezası alırsa, tahliye tarihi 2031 Temmuz'a kadar uzayabilir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı halinde ise tahliye tarihi 2050 Temmuz'a kadar uzayacaktı. Avukat, bu kararın tarih önünde ve kamu vicdanında mahkum olacağını vurguladı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisini kullanması için başvuru yapılacağını belirtti. Pınar Gültekin davası, Türk adalet sisteminin işleyişi ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının uygulanması konusunda önemli tartışmalara yol açmaya devam ediyor.