Pi ne demek? Pi sözlük anlamı nedir?


Google News

Yayınlama: 1 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Pi kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Pi hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Pi

Anlamlar:


Pi eş anlamlısı

Pi hakkında eş anlamlı kelimeler

Pi eş anlamlısı

pi kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Pi zıt anlamlısı

Pi hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Pi zıt anlamlısı

Pi kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Diğer dillerde Pi

İngilizce: Pi

Spanish: Pi

German: Pi

French: Pi

Italian: Pi


Pi ile ilgili atasözleri

Pi ile ilgili atasözleri

Aşağıda Pi hakkında ve içinde Pi kelimesi geçen, Pi ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: acele işin sonu pişmanlık

Anlamı: acele ederek yaptığımız işten istediğimiz sonucu alamayabiliriz.

Atasözü: akarsu pislik tutmaz

Anlamı: bir insan ne kadar çok çalışırsa o kadar kötü düşünceden ve kötülük yapmaktan uzak olur.

Atasözü: aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur

Anlamı: güzel şey, iyi gereç kullanılarak meydana gelir, bundan da iş yapana övünme payı çıkar.

Atasözü: ata arpa, yiğide pilav

Anlamı: canlıların güçleri, gelişmelerine yarayan şeylerle artar.

Atasözü: atlar tepişir, arada eşekler ezilir

Anlamı: büyüklerin çatışmasından küçükler zarar görür.

Atasözü: bodur tavuk her gün (dem) piliç

Anlamı: kısa boylular olduklarından daha genç görünürler.

Atasözü: çok gezen tavuk ayağında pislik getirir

Anlamı: gezip dolaştığı yerlerde kötü şeyler de bulunan kimse, kötü alışkanlıklar ve zararlı bilgiler elde ederek yerine döner.

Atasözü: dervişe 'Bağdat'ta pilav var' demişler, 'yalan değilse ırak değil' demiş

Anlamı: bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar güç gelmez.

Atasözü: erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat (pişir) aşını

Anlamı: davranışlarını içinde bulunduğun koşullara uydur.

Atasözü: her gün papaz pilav yemez

Anlamı: 1) bir insanı hep aynı hileyle kandıramazsın; 2) insan zaman zaman değişiklik ister; 3) her zaman aynı fırsat ele geçmez.

Atasözü: işemekle deniz pis olmaz

Anlamı: doğruluğuna, dürüstlüğüne herkesin inandığı bir kimse, aşağılık kimselerin atmak istedikleri çamurla kirletilemez.

Atasözü: it değmekle (işemekle) deniz pis olmaz

Anlamı: doğruluğuna, dürüstlüğüne herkesin inandığı bir kimse, aşağılık kimselerin atmak istedikleri çamurla kirletilemez.

Atasözü: kar kuytuda, para pintide eğleşir

Anlamı: her şey, saklanabilen yerde ve saklamasını bilenin yanında bulunur.

Atasözü: kedi yetişemediği (uzanamadığı) ciğere pis (murdar) dermiş

Anlamı: kişi, elde edemediği şeyi istemiyormuş, beğenmiyormuş gibi görünür.

Atasözü: kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını

Anlamı: davranışlarını içinde bulunduğun koşullara uydur.

Atasözü: komşuda pişer, bize de düşer

Anlamı: insanların, çevresindekilerin kazancından yararlanma umudunu anlatan bir söz.

Atasözü: köpek bile yal yediği kaba pislemez

Anlamı: köpek bile yem yediği kaba saygılı davranırken insanın geçimini sağlayan yere, kendisine bu geçimi hazırlayan kimseye kötülük etmesi düşünülemez.

Atasözü: köpekle yatan pire ile kalkar

Anlamı: uygunsuz kişilerle ilişkide bulunanın sonu kötü olur.

Atasözü: papaz her gün pilav yemez

Anlamı: 1) bir insanı hep aynı hileyle kandıramazsın; 2) insan zaman zaman değişiklik ister; 3) her zaman aynı fırsat ele geçmez.

Atasözü: pilav yiyen kaşığını yanında (belinde) taşır

Anlamı: bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, bunun için gereken aracı eli altında bulundurmalıdır.


Pi ile ilgili deyimler

Pi ile ilgili deyimler

Aşağıda Pi hakkında ve içinde Pi kelimesi geçen, Pi ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: anasından doğduğuna bin pişman

Anlamı: 1) çok tembel, üşengeç; 2) canından bezmiş.

Deyim: anasından doğduğuna pişman olmak

Anlamı: çok eziyet görmek, çok üzülmek, bezdirilmek.

Deyim: anasının ipini satmış (pazara çıkarmış)

Anlamı: ipsiz, kendisinden her türlü soysuzluk beklenebilen (kimse).

Deyim: armut piş ağzıma düş!

Anlamı: bir işe emek harcamaksızın onun kendiliğinden olmasını bekleyenlerin durumunu anlatan bir söz.

Deyim: ayıkla pirincin taşını!

Anlamı: bir işin pek karışık ve içinden çıkılmaz durumda olduğunu anlatmak için kullanılan bir söz: 'Karıya bir de nikâh yaptırdı mı ondan sonra ayıkla artık pirincin taşını!' -O. Kemal.

Deyim: bin pişman olmak

Anlamı: çok pişman olmak: 'Kaç kez yakındım ona, yüzünü öyle bir yas kapladı ki yakındığıma da yakınacağıma da bin pişman oldum.' -Halikarnas Balıkçısı.

Deyim: (bir işi) piç etmek

Anlamı: tkz. 1) yapayım derken bozmak, çıkmaza sokmak; 2) tadını kaçırmak, tatsız bir durum yaratmak: 'Can sıkıntısı, pişmanlık ve öfkenin, bu Vaniköy akşamını nasıl piç edeceğini şimdiden kestirebiliyordum.' -A. İlhan. 3) boş geçirmek, boşa harcamak: 'Nasıl olsa bugünü de harcadık, piç ettik.' -A. İlhan.

Deyim: bir söylemek pir söylemek

Anlamı: uzatmadan gereği gibi söylemek.

Deyim: (bir yeri) pislik götürmek

Anlamı: o yer, çok pis olmak.

Deyim: (birini) anasından doğduğuna pişman etmek

Anlamı: çok eziyet etmek, çok üzmek, bezdirmek.

Deyim: (birinin) ipini çekmek

Anlamı: birini ölçülü davranmaya zorlamak.

Deyim: (birinin) ipiyle kuyuya inilmez

Anlamı: 'kendisine güvenilmez' anlamında kullanılan bir söz: 'O tüysüz keratanın ipiyle kuyuya inilmez.' -A. İlhan.

Deyim: (birinin) pirinci (çok) su kaldırmamak (götürmemek)

Anlamı: alıngan, çabuk darılır olmak, şakadan anlamamak.

Deyim: doğduğuna bin pişman

Anlamı: anasından doğduğuna bin pişman.

Deyim: doğduğuna pişman etmek

Anlamı: anasından doğduğuna pişman etmek.

Deyim: doğduğuna pişman olmak

Anlamı: anasından doğduğuna pişman olmak: 'Doğduğuma pişman olacak kadar sıkıntı çektim.' -H. E. Adıvar.

Deyim: doksan kapının ipini çekmek

Anlamı: içinde bulunduğu sorunu çözmek için kapı kapı dolaşmak, birçok yere uğramak.

Deyim: doping yapmak

Anlamı: 1) bazı bedensel özellikleri değiştiren veya artıran bir uyarıcı maddeyi çok az miktarda almak: 'Günahı boynuna, doping de yapıyormuş.' -H. Taner. 2) mec. uyarıcı etkide bulunmak.

Deyim: düğün pilavıyla dost ağırlamak

Anlamı: başkasının kesesinden veya elinden ikramda bulunmak.

Deyim: ensesinde boza pişirmek

Anlamı: 1) ısıtmak, kızgın duruma getirmek: 'Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri mintanlarının üstüne çıkmıştı.' -H. Taner. 2) birini çok üzmek, tedirgin etmek: 'İhtiyarlık kepaze şey... Şimdi çocuk evde ensemde boza pişiriyor.' -R. N. Güntekin. 3) birini bir işi yapıp bitirmesi için sürekli sıkıştırmak.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Pi P ile başlayan kelimeler Pi ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler