Kelime: Parmak
Anlamlar:
1. İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Anatomi
Örnek: "Parmaklarımızla masanın tahtasında tempo tutuyoruz."
2. Eni veya boyu bu organ kadar olan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: ""
3. Koyu sıvılara daldırıp çıkarıldığında bu organa bulaşan miktar kadar olan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Bir parmak bal."
4. Bir tekerleğin merkezinden çemberine kadar uzanan çubukların her biri
5. İnç
Özelliği / Tipi / Türü: Matematik
6. Bir işe karışmış olma ilgisi
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Bu işte onun parmağı var."
7. Arşının yirmi dörtte biri
Özelliği / Tipi / Türü: Eskimiş
İçinde Parmak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: parmak adam, parmak alfabesi, parmak hesabı, parmak izi, parmak parmak, parmak tatlısı, parmak üzümü, adsız parmak, altıparmak, badem parmak, başparmak, beşparmak, bir parmak, küçük parmak, orta parmak, serçe parmak, gelinparmağı, gösterme parmağı, hanımparmağı, işaret parmağı, salavat parmağı, şehadet parmağı, vezirparmağı, yüzük parmağı

Parmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Parmak eş anlamlısı
parmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : inç

Parmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Parmak zıt anlamlısı
Parmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Parmak ile ilgili 6 örnek cümle
"Parmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Parmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Şişede birkaç parmak gaz kalmıştı
2. Baldan bir parmak alıp tadına baktı
3. Ücret artışı konusuna parmak basmak kimsenin aklına gelmemişti
4. Çocuğun yüzünde parmak parmak tokat izi kalmıştı
5. Eskiden liseyi bitiren parmakla gösterilirdi
6. Artık çevresinde parmakla gösterilen biri olmuştu
Diğer dillerde Parmak
İngilizce: Finger
Spanish: Dedo
German: Finger
French: Doigt
Italian: Dito

Parmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Parmak hakkında ve içinde Parmak kelimesi geçen, Parmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: beş parmak (parmağın) bir (biri) olmaz
Anlamı: belirli bir insan topluluğu içinde benzerlikler olabileceği gibi farklılıklar da olabilir.
Atasözü: şeriatın kestiği parmak acımaz
Anlamı: kanunların uygun gördüğü cezaya katlanmak gerekir.

Parmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Parmak hakkında ve içinde Parmak kelimesi geçen, Parmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: bir bardak suda fırtına koparmak
Anlamı: önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek.
Deyim: (bir yere) parmak basmak
Anlamı: 1) imza yerine parmağını mürekkebe batırarak bir yere bastırmak: 'Ben bu dileğin altına bilmem kaç kuruşluk pul yapıştırtıp, binlerce yurttaşa parmak bastırtıp yirmi metre uzunluğunda bir dilek kâğıdı olarak size sunabilirdim.' -N. Hikmet. 2) mec. bir konu üzerine dikkati, ilgiyi çekmek: 'Bu arada benim öteden beri gözüme çarpan bir noktaya şimdi parmak basacağım.' -B. Felek.
Deyim: (birinin) ağzına bir parmak bal çalmak
Anlamı: birini tatlı sözlerle veya çeşitli hediyelerle bir süre için kandırmak, oyalamak: 'Hürriyet, müsavat diye herkesin ağzına bir parmak bal çaldılar.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: (birinin) ödünü koparmak (patlatmak)
Anlamı: çok korkutmak.
Deyim: cayırtı koparmak
Anlamı: çok gürültü koparmak.
Deyim: çıbanın başını koparmak
Anlamı: ağır bir sorunun patlak vermesine yol açmak.
Deyim: çığlık atmak (koparmak, basmak)
Anlamı: kulak tırmalayıcı korkunç sesler çıkararak acı acı bağırmak: 'Deve acı bir çığlık atarak yere yığıldı.' -N. F. Kısakürek. 'Bir gün işte bu çalgı çalınırken küçük kız olanca kuvveti ile tepinmeye, çığlık basmaya başlamıştır.' -H. E. Adıvar.
Deyim: çıngar çıkarmak (koparmak)
Anlamı: gürültü, kavga çıkarmak.
Deyim: dizginleri koparmak
Anlamı: her türlü bağ ve baskıdan kurtulmak.
Deyim: domuzdan (bir) kıl çekmek (koparmak)
Anlamı: sevilmeyen veya eli sıkı olan birinden bir şey alabilmek.
Deyim: (el, ayak, parmak) çivi gibi olmak
Anlamı: çok üşümek, donmak.
Deyim: etinden et koparmak (kesmek)
Anlamı: çok acı vermek.
Deyim: feryat koparmak
Anlamı: yüksek sesle bağırmak, haykırmak: 'Pencereden kopardığım feryadı pek geç işittiler.' -R. N. Güntekin.
Deyim: gürültü çıkarmak (etmek, koparmak, yapmak)
Anlamı: 1) düzensiz ve rahatsız edici sesler çıkarmak: 'Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım.' -H. C. Yalçın. 2) kavga, karışıklık, tartışma çıkarmak.
Deyim: ipi koparmak
Anlamı: bağlı bulunduğu kuruluşla veya yakınlığı bulunan kişi ile ilişkisini kesmek.
Deyim: ipini koparmak
Anlamı: başıboş kalmak.
Deyim: izin koparmak
Anlamı: güçlükle izin almak: 'Kendisi belediyeden birkaç gün izin kopararak onları ziyaret edecekti.' -R. N. Güntekin.
Deyim: kahkaha (kahkahayı) basmak (koparmak, salıvermek)
Anlamı: kendini tutamayıp yüksek sesle gülmek: 'Beni yatakta görünce kahkahayı bastı.' -Ö. Seyfettin. 'Senyörün etrafındakilerden biri dayanamayıp bir kahkaha salıverdi.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: kelle koparmak
Anlamı: olumsuz ve başarısız bir durum sonunda işe, göreve son vermek.
Deyim: kıyametler koparmak
Anlamı: 1) bir şeye çok kızarak bağırıp çağırmak, feryat etmek: 'Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin / Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin?' -M. A. Ersoy. 2) aşırı gürültülere, kargaşaya yol açmak.
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 66 kişi görüntüledi!
❤️ Sevilen post! Son 24 saatte 0 kişi favoriledi!
🏷️ Beklenen post! Son 24 saatte 0 kişi kaydetti!
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 66 kişi görüntüledi!