önü ne demek? önü anlamı nedir?


Google News

Yayınlama: 9 ay önce

Okuma süresi: 3 dakika

önü kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, önü hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: önü

Anlamlar:


önü eş anlamlısı

önü hakkında eş anlamlı kelimeler

önü eş anlamlısı

önü kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Önsüz


önü zıt anlamlısı

önü hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

önü zıt anlamlısı

önü kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


önü ile ilgili 1 örnek cümle

"önü" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "önü" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Dün onu aradık bulamadık


Diğer dillerde önü

İngilizce: Front

Spanish: Delantero

German: Vorne

French: Devant

Italian: Anteriore


önü ile ilgili atasözleri

önü ile ilgili atasözleri

Aşağıda önü hakkında ve içinde önü kelimesi geçen, önü ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: acemi katır kapı önünde yük indirir

Anlamı: beceriksiz ve anlayışsız kişi kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır.

Atasözü: armudun önü kirazın sonu

Anlamı: armut ilk çıktığında, kiraz da biteceği zaman yenilmeli.

Atasözü: arslan postunda gönül dostunda

Anlamı: her şey kendi yerinde değer kazanır.

Atasözü: aslan postunda, gönül dostunda

Anlamı: canlı, cansız her şeyin bir yakışığı vardır, insan onları bu durumda görmek ister.

Atasözü: bir dönüm güzlük on dönüm yazlığa bedeldir

Anlamı: sonbaharda ekilen bir dönümlük yerden, yazın ekilen on dönümlük yerin ürünü kadar ürün alınır.

Atasözü: dağ başına harman yapma, savurursun yel için; sel önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için

Anlamı: yapacağın iyi bir işi, sonunu hesaplamadan yapma.

Atasözü: deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz

Anlamı: her denizde az çok dalga bulunduğu gibi her gönülde de bir sevda vardır.

Atasözü: el vergisi, gönül sevgisi

Anlamı: bize bir şey verene, armağan edene karşı gönlümüzde sevgi uyanır.

Atasözü: er kocar, gönül kocamaz

Anlamı: kişi ihtiyarlar ama gönlü taze kalır, sevgisi eksilmez.

Atasözü: gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz

Anlamı: kolay kolay onarılamayacağı için bir kimsenin özellikle de dostlarımızın gönlünü kırmamaya özen göstermeliyiz.

Atasözü: gönül ferman dinlemez

Anlamı: gönül sevdiğinden asla vazgeçmez.

Atasözü: gönül kimi severse güzel odur

Anlamı: güzellik anlayışı kişiden kişiye değişir.

Atasözü: gönül kocamaz

Anlamı: insanlar yaşlansalar da gönüllerindeki sevgi ve istekler tazeliğini yitirmez.

Atasözü: gönül var otluğa, gönül var bokluğa (konar)

Anlamı: iyi ve güzel şeyleri seven yüksek ruhlu insanlar olduğu gibi kötü ve pis şeylerden hoşlanan aşağılık insanlar da vardır.

Atasözü: gönül verme evliye, eve gider unutur

Anlamı: bir kadın, evli bir erkeğe gönlünü kaptırmamalıdır.

Atasözü: gönülden gönle yol vardır

Anlamı: sevgi karşılıklıdır.

Atasözü: gönüller bir olunca samanlık seyran olur

Anlamı: birbirini sevenler için zenginlik önemli değildir.

Atasözü: gönülsüz namaz göğe ağmaz

Anlamı: isteksiz yapılan bir işten hayır gelmez.

Atasözü: gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş

Anlamı: istenmeyerek yapılan işlerden kötü sonuçlar ortaya çıkar.

Atasözü: göz görmeyince gönül katlanır

Anlamı: yakınımızda bulunmayanların özlemine, acısına daha kolay dayanabiliriz.


önü ile ilgili deyimler

önü ile ilgili deyimler

Aşağıda önü hakkında ve içinde önü kelimesi geçen, önü ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: (bir şeyin) önünü almak

Anlamı: önlemek: 'En ucuz şekilde bu fesadın önünü almak için ne yapmak lazımsa söyleyiniz.' -N. F. Kısakürek.

Deyim: (birini) gönülden çıkarmamak

Anlamı: sevilen kimseyi unutmamak.

Deyim: (birinin) gözü önünde

Anlamı: yanında, yakınında: 'Çocukluğundan beri onun bir siniri de aydınlıkta başkasının gözü önünde uyumaktı.' -R. N. Güntekin.

Deyim: (birinin önünde, yanında) perende atamamak (atılmamak)

Anlamı: 1) herhangi bir konuda birinden aşağı, beceriksiz olmak; 2) oyun çevirememek, aldatamamak.

Deyim: dolap beygiri gibi dönüp durmak (dolaşmak)

Anlamı: dar bir çevrede hep aynı işi yapmak: 'Bir dolap beygiri gibi dönüp dolaşarak ağaçları, çiçekleri sulardım.' -R. N. Güntekin.

Deyim: dönüp dolaşmak

Anlamı: 1) uzun süre gezmek; 2) mec. arayış içinde olmak, her çareye başvurmak: 'Yirmi sene hep aynı renkler içinde dönüp dolaştık.' -B. R. Eyuboğlu.

Deyim: dönüp geriye bakmak

Anlamı: eskiyi hatırlamak, geçmişi gözden geçirmek: 'Şimdi dönüp geriye baktığımda ne görüyorum? Kimi insanlar hayatımızı bir karikatüre çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.' -S. Dölek.

Deyim: dönüşü olmayan yola girmek

Anlamı: asla bırakılmayacak, vazgeçilmeyecek bir durumda olmak: 'Artık ok yaydan çıkmış sayılırdı, dönüşü olmayan bir yola girdikleri kesindi.' -O. Aysu.

Deyim: ete kemiğe dönüştürmek (büründürmek)

Anlamı: canlandırmak: 'Aşkımemnu'da Firdevs Hanım'ı inanılmaz bir başarıyla ete kemiğe dönüştürmüş.' -S. İleri.

Deyim: gönül açmak

Anlamı: insanın iç sıkıntısını gidermek, iç açmak.

Deyim: gönül akıtmak

Anlamı: âşık olmak, sevmek.

Deyim: gönül avlamak

Anlamı: huyunu suyunu yakından bilerek olumlu davranışta bulunmak, tavlamak: 'İstanbul'un yetiştirdiği mizaçtan anlar, gönül avlamasını bilir dalkavuklardan biriydi.' -A. Ş. Hisar.

Deyim: gönül avutmak

Anlamı: hoşça vakit geçirmek: 'Gözünü ve gönlünü avutmak için türlü hoppalıklar yapıyordu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: gönül bağlamak

Anlamı: severek bağlanmak, içten sevmek, âşık olmak: 'Gözlerin kızarmış, niye ağladın? / Bir başkasına mı gönül bağladın?' -Y. Z. Ortaç.

Deyim: gönül birliği etmek

Anlamı: duygusal anlamda tam bir uyum içinde olmak.

Deyim: gönül bulandırmak

Anlamı: 1) mide bulandırmak; 2) mec. kuşkulandırmak; 3) mec. rahatsız etmek: 'Haberler iyi değil, rivayetler gönlümü bulandırıyor, sürgünmüş, göz hapsiymiş, estek köstek.' -A. İlhan.

Deyim: gönül çekmek

Anlamı: sevdalı olmak: 'Henüz bu yaşta, zavallı çocuk gönül çekmek nedir, bir büyük adam gibi biliyor ve bir büyük adam gibi yarasının acısını kimseye sır vermeyerek taşıyor.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: gönül eğlendirmek

Anlamı: geçici bir ilgi ve sevgi göstererek hoşça vakit geçirmek: 'O bizim arkadaşı oraya dilber Çingene kızları ile gönlünü eğlendirmeye gelmiş paralıca bir delikanlı sanıyordu.' -O. C. Kaygılı.

Deyim: gönül gezdirmek

Anlamı: hlk. seçmek için aklından birçok şey geçirmek.

Deyim: gönül (gönlünü) almak

Anlamı: 1) sevindirmek; 2) kırılan bir kimseyi güzel bir davranışla hoşnut etmek: 'Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı.' -A. Ümit.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

önü ö ile başlayan kelimeler ön ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler