Met nedir? TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Met kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Met hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Met
Kökeni: "Arapça medd" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Kabarma
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Coğrafya
Örnek: "Bir met zamanı gökyüzü kurşunla örtülü / Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi"
İçinde Met geçen birleşik ve kökteş kelimeler: metcezir
2. Çelik çomak oyununda kullanılan değnek parçası
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
3. Bu oyunda kullanılan, 10-15 santimetre uzunluğundaki değnek
Met hakkında eş anlamlı kelimeler
Met eş anlamlısı
met kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : kabarma
Met hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Met zıt anlamlısı
Met kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Met
İngilizce: Flow
Spanish: Flujo
German: Met
French: Flux
Italian: Flusso
Met ile ilgili atasözleri
Aşağıda Met hakkında ve içinde Met kelimesi geçen, Met ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: akılsız başın cezasını (zahmetini) ayak çeker
Anlamı: bir işte düşüncesizce davranan kişi her türlü olumsuz sonuca katlanır.
Atasözü: Allah kulunu kısmeti ile yaratır
Anlamı: bu dünyada herkesin dar veya geniş, bir geçim yolu vardır.
Atasözü: altının kıymetini sarraf bilir
Anlamı: bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir.
Atasözü: baba himmet, oğul hizmet
Anlamı: büyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak kazanabilmek için küçüklerin görevlerini iyi yapmaları gerekir.
Atasözü: balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
Anlamı: güzel bir şey, onu isteyen ve elde edecek gibi görünenin değil kısmeti olanın eline geçer.
Atasözü: baykuşun kısmeti ayağına gelir
Anlamı: Tanrı hiçbir canlıyı aç bırakmaz, kımıldamadan duran baykuşun rızkını bile önüne koyar.
Atasözü: biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar
Anlamı: herkesin yararlanabileceği şeyden bazıları yararlanır da başkalarına yararlanma fırsatı vermezlerse büyük kavga çıkar.
Atasözü: fukaranın tavuğu, zenginin atı kıymetli olur
Anlamı: yoksul geçimini, varlıklı keyfini düşünür.
Atasözü: gelen gidene rahmet okutur
Anlamı: beğenmediğimiz bir kişinin yerine öyle birisi gelir ki eskisini aratır.
Atasözü: gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir
Anlamı: insan gençliğinde yaptığı şeylerin çoğunu yaşlandığında yapamaz ve gençliğin ne denli değerli olduğunu o zaman anlar.
Atasözü: hangi akla hizmet ediyor?
Anlamı: ne gibi bir düşünce ile böylesine olmayacak, mantıksız bir iş yapıyor?
Atasözü: her kaşığın kısmeti bir olmaz
Anlamı: herkesin talihi, kazancı bir değildir.
Atasözü: hikmetinden sual olunmaz
Anlamı: 1) sonucunun sebebi sorulmaz, araştırılmaz; 2) Allahın yaratıcı gücü karşısında sebep aranmaz.
Atasözü: insan (adam) kıymetini insan (adam) bilir
Anlamı: bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir.
Atasözü: insan kıymetini insan bilir
Anlamı: bir kimsenin ne kadar değerli olduğunu ancak o kimsenin değerini ölçebilecek nitelikteki insanlar anlar.
Atasözü: keskin zekâ keramete kıç attırır
Anlamı: zeki kimse, bir işin nereye varacağını keramet sahibi kimseden daha iyi bilir.
Atasözü: keyif benim, köy Mehmet Ağa'nın
Anlamı: hiçbir şeyi tasa etmiyorum, işlerim yolunda.
Atasözü: kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar
Anlamı: yaşlandıktan sonra bir şey öğrenmeye, yeni bir iş yapmaya başlayan kimsenin bunu başarmaya ömrü yetmez.
Atasözü: kısmet gökten zembille inmez
Anlamı: çalışmayanın kısmeti olmaz.
Atasözü: kısmet ise gelir Hint'ten Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden
Anlamı: Tanrı bir şeyi size kısmet etmişse o mutlaka size gelir, kısmet etmemişse yapacak bir şey yoktur.
Met ile ilgili deyimler
Aşağıda Met hakkında ve içinde Met kelimesi geçen, Met ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: akamete uğramak
Anlamı: başarısız olmak, sonuçsuz kalmak.
Deyim: Allah'ın hikmeti
Anlamı: beklenmeyen, sebebi anlaşılmayan veya şaşılan şeyler için kullanılan bir söz: Allahın hikmeti, kayanın içinde kocaman bir ağaç bitmiş.
Deyim: azamet satmak
Anlamı: büyüklük taslamak, çalım satmak, böbürlenmek.
Deyim: babana rahmet
Anlamı: tkz. yapılan bir iş, bir davranış karşısında 'Allah senden razı olsun.' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: beraatizimmet asıldır
Anlamı: 'tersi kanıtlanmadıkça insanların suçsuz sayılmaları gerekir' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: (bir işte) methali olmak
Anlamı: bir işe karışmış bulunmak, bir işte parmağı olmak.
Deyim: (bir şeyi) zimmetine geçirmek
Anlamı: emanet edilmiş para veya eşyayı kendine mal etmek.
Deyim: (bir yerde) ikamete memur edilmek
Anlamı: esk. sürgün cezası verilmek.
Deyim: (biri ötekinin) babasına rahmet okumak
Anlamı: hakkında iyilik düşünmemek.
Deyim: (birine, bir şeye) kıymet vermek
Anlamı: değerli olarak kabul etmek, değerlendirmek: 'Müdür bey onun tecrübelerine kıymet vermek şöyle dursun, onu hafife almakla gururunu da kırıyordu.' -K. Korcan.
Deyim: (birine) zahmet olmak
Anlamı: yapılan bir işten sıkıntı, yorgunluk duymak.
Deyim: (birinin veya bir şeyin) kıymetini bilmek
Anlamı: önemini, değerini bilmek: 'Güneş yalnız dirileri ısıtır / Güneşin kıymetini bil' -O. Rifat.
Deyim: (birinin veya bir şeyin) yüzü suyu hürmetine
Anlamı: 'birinin veya bir şeyin hatırına veya varlığına değer verildiği için' anlamında kullanılan bir söz: 'Ben şu iki kolumun yüzü suyu hürmetine yaşıyorum, yaşıyorsam.' -Z. Selimoğlu.
Deyim: (birinin veya bir şeyin) yüzü suyu hürmetine
Anlamı: 'birinin veya bir şeyin hatırına veya varlığına değer verildiği için' anlamında kullanılan bir söz: 'Ben şu iki kolumun yüzü suyu hürmetine yaşıyorum, yaşıyorsam.' -Z. Selimoğlu.
Deyim: (birinin) zimmetine geçirmek
Anlamı: bir hesabı birinin borcuna eklemek.
Deyim: fasulye gibi kendini nimetten saymak
Anlamı: kendine çok değer vermek, kendini bir şey sanmak.
Deyim: fırsatı ganimet bilmek
Anlamı: çıkan fırsattan en iyi biçimde yararlanmak: 'Fırsatı ganimet bilen İbrahim Ağa, soluğu doğru Eminönü'nde aldı.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: görüp göreceği rahmet bu
Anlamı: 'görülecek tek şey' anlamında kullanılan bir söz: 'Ağız tadı ile oynanan futbolu gördük ama görüp göreceğimiz rahmet de bu kadarmış.' -B. R. Eyuboğlu.
Deyim: Hakk'ın rahmetine kavuşmak (Hakk'a kavuşmak, Hakk'a yürümek)
Anlamı: ölmek: 'Hüsmen Hakk'a kavuştu diye mırıldandı.' -R. H. Karay.
Deyim: hayra alamet değil
Anlamı: uğursuz sayılacak bir olay için kullanılan bir söz: 'Bu hayra alamet değil, dedi vali, etrafındakilere.' -A. Kulin.