Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2025 yılı ekonomik büyümesinin Orta Vadeli Program’da (OVP) belirlenen yüzde 4 hedefinin biraz altında gerçekleşeceğini açıkladı. Reuters haber ajansına yaptığı değerlendirmede, mevcut ekonomik gelişmeler ve enflasyon beklentilerine değinen Şimşek, bu durumun sert bir ekonomik inişten ziyade geçici bir yavaşlama sinyali verdiğini belirtti.
Bütçe Gelirleri ve Harcama Disiplini
Şimşek, bütçe gelirlerinin planlanan seviyenin altında kalacağını ifade ederken, harcama tarafında mali disiplinin korunacağını vurguladı. Bu yaklaşımın, ekonomik istikrarın sağlanması açısından kritik olduğunu belirtti. Harcamalarda tasarruf ve etkinlik önceliğinin sürdürüleceği mesajını verdi.
40 Milyar Doların Üzerinde Dış Finansman Hedefi
Kalkınma odaklı projeler için uluslararası finans kuruluşlarından uygun koşullarda sağlanan dış finansmanın 2023 ve 2024 yıllarında toplam 17,4 milyar dolara ulaştığını aktaran Şimşek, yılbaşından bu yana yaklaşık 7 milyar dolarlık kaynak temin edildiğini söyledi. Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankası ile orta vadeli işbirliği çerçevesi oluşturduklarını belirten Bakan, diğer uluslararası finans kuruluşlarının katkılarıyla önümüzdeki üç yıl içinde toplamda 40 milyar doların üzerinde dış finansman sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.
Reform Ajandasında Verimlilik Önceliği
Şimşek, uygulanan reformların etkilerinin artık daha görünür hale gelmeye başladığını belirterek, reform ajandasının merkezinde verimlilik olduğunu vurguladı. Sanayi dönüşümü, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm alanlarında somut adımlar atıldığını dile getirdi. Önümüzdeki dönemde bu reformların etkilerinin daha belirgin olacağı bir sürece girildiğini ifade eden Şimşek, hedeflerinin küresel değer zincirlerinde üst sıralarda yer alan, orta vadede cari fazla veren ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı inşa etmek olduğunu söyledi.
Dış Kırılganlıklar Azalıyor, Makro Finansal İstikrar Güçleniyor
Bakan Şimşek, uygulanan programın dış kırılganlıkları azalttığını ve makro-finansal istikrarı güçlendirdiğini de sözlerine ekledi. Bu gelişmelerin, Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını artırdığına dikkat çekti.
Özetle, 2025 yılı ekonomik büyümesinin hedefin biraz altında kalması beklenirken, mali disiplinin korunması, dış finansman kaynaklarının artırılması ve verimlilik odaklı reformların etkilerinin güçlenmesi önümüzdeki dönemin temel dinamikleri olarak öne çıkıyor.
