Kelime: Küs

Anlamlar:

1. Dargın

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Bu sınıfta küs çocuklar var."


Küs hakkında eş anlamlı kelimeler

Küs eş anlamlısı

küs kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Dargın


Küs zıt anlamlısı

Küs hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Küs zıt anlamlısı

Küs kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Küs ile ilgili 1 örnek cümle

"Küs" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Küs" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Zaman kuş gibi uçup gitmekteydi


Diğer dillerde Küs

İngilizce: Offended

Spanish: Ofender

German: Kus

French: Offensé

Italian: Offeso



Küs ile ilgili atasözleri

Aşağıda Küs hakkında ve içinde Küs kelimesi geçen, Küs ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: ayının kırk türküsü var, kırkı da ahlat üstüne

Anlamı: bir kimsenin hep aynı şeyi veya hikâyeyi anlatması karşısında söylenen bir söz.

Atasözü: İsa'yı küstürdü, Muhammed'i memnun edemedi

Anlamı: iyilik edeyim derken kimseyi memnun edemedi.

Atasözü: kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır

Anlamı: çıkar sağladığı kimsenin hoşuna gidecek biçimde davranan dönek ve dalkavuk kimseler için kullanılan bir söz.

Atasözü: küstüğün dağın odununu kesme

Anlamı: insan onuruna düşkün olup ilişkisini kestiği bir yerden veya kimseden herhangi bir yarar elde etmeye çalışmamalıdır.

Atasözü: tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış

Anlamı: önemsiz kişi, önemli kişiye küsse önemli kişinin umurunda bile olmaz.


Küs ile ilgili deyimler

Aşağıda Küs hakkında ve içinde Küs kelimesi geçen, Küs ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: aküsü bitmek

Anlamı: 1) taşıtlarda depolanan enerji bitmek; 2) mec. bitkin düşmek, çok yorulmak: 'Ok gibi taa Viyanalara kadar gelmişsiniz ama şimdi akünüz bitmiş, yürümeye korkuyorsunuz.' -F. Baykurt. 3) mec. iyice yaşlanmak, elden ayaktan düşmek.

Deyim: bahtına küsmek

Anlamı: talihsizliğinden yakınmak.

Deyim: (birinin) türküsünü çağırmak

Anlamı: bir kimsenin hoşuna gidecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak: 'Azizim, biz kimsenin arabasında kimsenin türküsünü çağırmayız, kendi havamızı mırıldanırız.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: feleğe küsmek

Anlamı: talihten yakınmak, şanstan ümidini kesmek.

Deyim: hayata küsmek

Anlamı: bezgin, kötümser olmak, yaşama isteğini yitirmek: 'Adi günlerde size öyle gelir ki bunlar hayata küsmüş insanlardır.' -R. N. Güntekin.

Deyim: talihine küsmek

Anlamı: kötü bir durum veya olayla karşılaşıldığında yalnızca talihi suçlamak: 'Talihimize küseriz ama millî menfaat prensiplerinin bizim yüzümüzden kötülenmesini istemeyiz.' -F. R. Atay.