Kelime: Küçük

Anlamlar:

1. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı."

"Ayla Kutlu"

2. Yaşı daha az olan

Örnek: "Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk."

"Adalet Ağaoğlu"

3. Niceliği az olan

Örnek: "Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum."

"Sait Faik Abasıyanık"

4. Niteliği aşağı olan, bayağı

Örnek: "Küçük adam."

5. Geri aşamada

Örnek: "Küçük bir memur."

6. Değersiz, önemsiz

Örnek: "Bu iyi, temiz, sıhhatli küçük insanların uykusu bambaşka bir şey."

"Sait Faik Abasıyanık"

7. Kısık, parlak olmayan (ses)

Örnek: "Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi."

"Refik Halit Karay"

8. Küçük abdest

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

9. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse

Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Mecaz Anlam

İçinde Küçük geçen birleşik ve kökteş kelimeler: küçük abdest, küçük ad, Küçük Asya, küçük ay, Küçükayı, küçükbaş, küçük bey, küçük boy, küçük burjuva, küçük çaplı, küçük çapta, küçük dalga, küçük dil, küçük gezegen, küçük hanım, küçük harf, küçük Hindistan cevizi, küçük kan dolaşımı, küçük karga, küçük köprü, küçük kumru, küçük martı, küçük mevlit ayı, küçük orta, küçük önerme, küçük parmak, küçük sakarca, küçük sesli uyumu, küçük şalgam, küçük tansiyon, küçük terim, küçük tövbe ayı, küçük ünlü uyumu, sonsuz küçük, büyüklü küçüklü


Küçük hakkında eş anlamlı kelimeler

Küçük eş anlamlısı

küçük kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Ufak , Minik


Küçük hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Küçük zıt anlamlısı

küçük kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : büyük


Küçük ile ilgili 10 örnek cümle

"Küçük" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Küçük" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Bahçe içinde küçük bir evde oturuyorduk

2. Küçük bir salonda toplanmıştık

3. Küçük kardeşim liseyi yeni bitirdi

4. Küçük köpekten bile korkmuştu

5. Ona olan küçük borcumu da ödeyip kurtuldum

6. Böyle küçük adamlarla iş yapılmaz

7. Bankada küçük bir görevliydi

8. Küçük, kötü sanatçılar el üstünde tutuluyor

9. Küçük, biraz gelir misin?

10. Bu şiir küçük insanı veren, alaycı yanı ağır basan, konuşma diline dayalı bir şiirdi


Diğer dillerde Küçük

İngilizce: Small

Spanish: Pequeño

German: Klein

French: Petite

Italian: Piccolo


Küçük ile ilgili atasözleri

Küçük ile ilgili atasözleri

Aşağıda Küçük hakkında ve içinde Küçük kelimesi geçen, Küçük ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: borçtan korkan kapısını büyük açmaz (küçük açar)

Anlamı: borçlanmak istemeyen fazla açılmaz, giderlerini kısar, kendi durumuna uygun bir yaşama yolu tutar.

Atasözü: büyük balık küçük balığı yutar

Anlamı: güçlüler, güçsüzleri ezer.

Atasözü: delik büyük, yama küçük

Anlamı: eldeki imkânlar gerekenden çok az.

Atasözü: dilin cirmi küçük, cürmü büyük

Anlamı: dil küçük bir nesnedir ama söylediği kötü sözlerle kişinin başını belaya sokarak büyük suç işler.

Atasözü: sabahtan karnını doyuran, küçükken evlenen aldanmamış

Anlamı: yapılacak iş için gerekli gücün elde edilebilmesi için sabahleyin karın doyurulmalıdır, çocukların anne, baba ihtiyarlamadan yetiştirilebilmeleri için de evlenmeleri geciktirilmemelidir.

Atasözü: sinek küçüktür ama mide bulandırır

Anlamı: önemsiz, küçük gibi görünen bir şey kötü ve olumsuz bir izlenim yaratır.

Atasözü: şahin küçük ama payını ele vermez

Anlamı: küçük olmak güçsüz olmak demek değildir, kendilerinden büyük olandan daha güçlü olan küçükler de vardır.

Atasözü: şahin küçüktür ama koca turnayı havadan indirir

Anlamı: küçük olmak güçsüz olmak demek değildir, kendilerinden büyük olandan daha güçlü olan küçükler de vardır.

Atasözü: yerdiğin oğlan (küçük) yer tutar

Anlamı: bugün beğenmediğiniz, kendisinde yetenek bulmadığınız çocuğun zamanla bilgisi, görgüsü artar, toplumda önemli bir yeri olur.

Atasözü: yılanın başı küçükken ezilir

Anlamı: büyüyeceği belli olan her tehlike daha en başta önlenmeli, düşman güçlenip büyük zarar verecek duruma gelmeden tedbir alınmalıdır.


Küçük ile ilgili deyimler

Küçük ile ilgili deyimler

Aşağıda Küçük hakkında ve içinde Küçük kelimesi geçen, Küçük ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: beğenmeyen kızını (küçük kızını) vermesin

Anlamı: bir durumun beğenilmemesi karşısında, beğenmeyenin umursanmadığını anlatan bir söz.

Deyim: büyükle büyük, küçükle küçük olmak

Anlamı: her yaş ve durumdaki kişilere karşı dostça, arkadaşça davranmak.

Deyim: büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek

Anlamı: saygı ve sevgi göstermek: 'Buralara kadar zahmet ettiniz, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim.' -H. Taner.

Deyim: küçük abdesti gelmek

Anlamı: idrar yapma ihtiyacı duymak.

Deyim: küçük dağları ben yarattım demek

Anlamı: çok böbürlenmek, kibirlenmek: 'Aslarda o küçük dağları ben yarattım diyen heybet ... varken ... o güdük, o boynu bükük konçinalar onlara bir türlü el kaldıramıyorlar.' -H. Taner.

Deyim: küçük dilini yutmak

Anlamı: şaşırmak, donakalmak: 'Kadıncağız beni bu hâlde görünce az kalsın küçük dilini yutacaktı.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: küçük düşmek

Anlamı: değeri veya onuru sarsılmak: 'Kimsenin yanında küçük düşmeni istemem.' -R. N. Güntekin.

Deyim: küçük düşürmek

Anlamı: değerini veya şerefini sarsmak: 'Handan'ı küçük düşürdüğünü, asıl suçun da bu olduğunu kabul etmişti.' -T. Buğra.

Deyim: küçük görmek

Anlamı: değer, önem vermemek: 'Bütün bu fânilikleri küçük görerek bunları ancak gönül oyalayıcı şeyler diye telakki ettiklerini gösteriyordu.' -A. Ş. Hisar.

Deyim: küçük köyün büyük ağası

Anlamı: büyüklük taslayanlar için söylenen bir söz.

Deyim: küçük oynamak

Anlamı: kumarda az para ile oynamak.

Deyim: küçükle küçük, büyükle büyük olmak

Anlamı: 1) her yaştaki kişilere karşı dostça, arkadaşça davranmak; 2) her makam ve durumdaki kişilere karşı dostça ve anlayış göstererek davranmak: 'Protokol kaidelerini, çok zaman, bir yana atıp küçükle küçük, büyükle büyük olmasını biliyordu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.