Kelime: Küçük
Anlamlar:
1. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı."
2. Yaşı daha az olan
Örnek: "Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk."
3. Niceliği az olan
Örnek: "Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum."
4. Niteliği aşağı olan, bayağı
Örnek: "Küçük adam."
5. Geri aşamada
Örnek: "Küçük bir memur."
6. Değersiz, önemsiz
Örnek: "Bu iyi, temiz, sıhhatli küçük insanların uykusu bambaşka bir şey."
7. Kısık, parlak olmayan (ses)
Örnek: "Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi."
8. Küçük abdest
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
9. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Mecaz Anlam
İçinde Küçük geçen birleşik ve kökteş kelimeler: küçük abdest, küçük ad, Küçük Asya, küçük ay, Küçükayı, küçükbaş, küçük bey, küçük boy, küçük burjuva, küçük çaplı, küçük çapta, küçük dalga, küçük dil, küçük gezegen, küçük hanım, küçük harf, küçük Hindistan cevizi, küçük kan dolaşımı, küçük karga, küçük köprü, küçük kumru, küçük martı, küçük mevlit ayı, küçük orta, küçük önerme, küçük parmak, küçük sakarca, küçük sesli uyumu, küçük şalgam, küçük tansiyon, küçük terim, küçük tövbe ayı, küçük ünlü uyumu, sonsuz küçük, büyüklü küçüklü
Küçük hakkında eş anlamlı kelimeler
Küçük eş anlamlısı
küçük kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Ufak , Minik
Küçük hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Küçük zıt anlamlısı
küçük kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : büyük
Küçük ile ilgili 10 örnek cümle
"Küçük" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Küçük" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bahçe içinde küçük bir evde oturuyorduk
2. Küçük bir salonda toplanmıştık
3. Küçük kardeşim liseyi yeni bitirdi
4. Küçük köpekten bile korkmuştu
5. Ona olan küçük borcumu da ödeyip kurtuldum
6. Böyle küçük adamlarla iş yapılmaz
7. Bankada küçük bir görevliydi
8. Küçük, kötü sanatçılar el üstünde tutuluyor
9. Küçük, biraz gelir misin?
10. Bu şiir küçük insanı veren, alaycı yanı ağır basan, konuşma diline dayalı bir şiirdi
Diğer dillerde Küçük
İngilizce: Small
Spanish: Pequeño
German: Klein
French: Petite
Italian: Piccolo

Küçük ile ilgili atasözleri
Aşağıda Küçük hakkında ve içinde Küçük kelimesi geçen, Küçük ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: borçtan korkan kapısını büyük açmaz (küçük açar)
Anlamı: borçlanmak istemeyen fazla açılmaz, giderlerini kısar, kendi durumuna uygun bir yaşama yolu tutar.
Atasözü: büyük balık küçük balığı yutar
Anlamı: güçlüler, güçsüzleri ezer.
Atasözü: delik büyük, yama küçük
Anlamı: eldeki imkânlar gerekenden çok az.
Atasözü: dilin cirmi küçük, cürmü büyük
Anlamı: dil küçük bir nesnedir ama söylediği kötü sözlerle kişinin başını belaya sokarak büyük suç işler.
Atasözü: sabahtan karnını doyuran, küçükken evlenen aldanmamış
Anlamı: yapılacak iş için gerekli gücün elde edilebilmesi için sabahleyin karın doyurulmalıdır, çocukların anne, baba ihtiyarlamadan yetiştirilebilmeleri için de evlenmeleri geciktirilmemelidir.
Atasözü: sinek küçüktür ama mide bulandırır
Anlamı: önemsiz, küçük gibi görünen bir şey kötü ve olumsuz bir izlenim yaratır.
Atasözü: şahin küçük ama payını ele vermez
Anlamı: küçük olmak güçsüz olmak demek değildir, kendilerinden büyük olandan daha güçlü olan küçükler de vardır.
Atasözü: şahin küçüktür ama koca turnayı havadan indirir
Anlamı: küçük olmak güçsüz olmak demek değildir, kendilerinden büyük olandan daha güçlü olan küçükler de vardır.
Atasözü: yerdiğin oğlan (küçük) yer tutar
Anlamı: bugün beğenmediğiniz, kendisinde yetenek bulmadığınız çocuğun zamanla bilgisi, görgüsü artar, toplumda önemli bir yeri olur.
Atasözü: yılanın başı küçükken ezilir
Anlamı: büyüyeceği belli olan her tehlike daha en başta önlenmeli, düşman güçlenip büyük zarar verecek duruma gelmeden tedbir alınmalıdır.

Küçük ile ilgili deyimler
Aşağıda Küçük hakkında ve içinde Küçük kelimesi geçen, Küçük ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: beğenmeyen kızını (küçük kızını) vermesin
Anlamı: bir durumun beğenilmemesi karşısında, beğenmeyenin umursanmadığını anlatan bir söz.
Deyim: büyükle büyük, küçükle küçük olmak
Anlamı: her yaş ve durumdaki kişilere karşı dostça, arkadaşça davranmak.
Deyim: büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek
Anlamı: saygı ve sevgi göstermek: 'Buralara kadar zahmet ettiniz, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim.' -H. Taner.
Deyim: küçük abdesti gelmek
Anlamı: idrar yapma ihtiyacı duymak.
Deyim: küçük dağları ben yarattım demek
Anlamı: çok böbürlenmek, kibirlenmek: 'Aslarda o küçük dağları ben yarattım diyen heybet ... varken ... o güdük, o boynu bükük konçinalar onlara bir türlü el kaldıramıyorlar.' -H. Taner.
Deyim: küçük dilini yutmak
Anlamı: şaşırmak, donakalmak: 'Kadıncağız beni bu hâlde görünce az kalsın küçük dilini yutacaktı.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: küçük düşmek
Anlamı: değeri veya onuru sarsılmak: 'Kimsenin yanında küçük düşmeni istemem.' -R. N. Güntekin.
Deyim: küçük düşürmek
Anlamı: değerini veya şerefini sarsmak: 'Handan'ı küçük düşürdüğünü, asıl suçun da bu olduğunu kabul etmişti.' -T. Buğra.
Deyim: küçük görmek
Anlamı: değer, önem vermemek: 'Bütün bu fânilikleri küçük görerek bunları ancak gönül oyalayıcı şeyler diye telakki ettiklerini gösteriyordu.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: küçük köyün büyük ağası
Anlamı: büyüklük taslayanlar için söylenen bir söz.
Deyim: küçük oynamak
Anlamı: kumarda az para ile oynamak.
Deyim: küçükle küçük, büyükle büyük olmak
Anlamı: 1) her yaştaki kişilere karşı dostça, arkadaşça davranmak; 2) her makam ve durumdaki kişilere karşı dostça ve anlayış göstererek davranmak: 'Protokol kaidelerini, çok zaman, bir yana atıp küçükle küçük, büyükle büyük olmasını biliyordu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.