Kelime: Koparma

Anlamlar:

1. Koparmak işi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Öte yandan canavar düdükleri de ilk çığlıklarını koparmaya başlamışlardı."

"Yakup Kadri Karaosmanoğlu "

2. Halterde ayakları açarak halteri bir çırpıda baş üstüne, dirsekleri bükmeden kaldırma biçimi

Özelliği / Tipi / Türü: Spor


Koparma eş anlamlısı

Koparma hakkında eş anlamlı kelimeler

Koparma eş anlamlısı

koparma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Fek


Koparma zıt anlamlısı

Koparma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Koparma zıt anlamlısı

Koparma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Diğer dillerde Koparma

İngilizce: Breaking

Spanish: Romper

German: Breakout

French: Rupture

Italian: Ultime


Koparma ile ilgili atasözleri

Koparma ile ilgili atasözleri

Aşağıda Koparma hakkında ve içinde Koparma kelimesi geçen, Koparma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Koparma ile ilgili deyimler

Koparma ile ilgili deyimler

Aşağıda Koparma hakkında ve içinde Koparma kelimesi geçen, Koparma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: bir bardak suda fırtına koparmak

Anlamı: önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek.

Deyim: (birinin) ödünü koparmak (patlatmak)

Anlamı: çok korkutmak.

Deyim: cayırtı koparmak

Anlamı: çok gürültü koparmak.

Deyim: çıbanın başını koparmak

Anlamı: ağır bir sorunun patlak vermesine yol açmak.

Deyim: çığlık atmak (koparmak, basmak)

Anlamı: kulak tırmalayıcı korkunç sesler çıkararak acı acı bağırmak: 'Deve acı bir çığlık atarak yere yığıldı.' -N. F. Kısakürek. 'Bir gün işte bu çalgı çalınırken küçük kız olanca kuvveti ile tepinmeye, çığlık basmaya başlamıştır.' -H. E. Adıvar.

Deyim: çıngar çıkarmak (koparmak)

Anlamı: gürültü, kavga çıkarmak.

Deyim: dizginleri koparmak

Anlamı: her türlü bağ ve baskıdan kurtulmak.

Deyim: domuzdan (bir) kıl çekmek (koparmak)

Anlamı: sevilmeyen veya eli sıkı olan birinden bir şey alabilmek.

Deyim: etinden et koparmak (kesmek)

Anlamı: çok acı vermek.

Deyim: feryat koparmak

Anlamı: yüksek sesle bağırmak, haykırmak: 'Pencereden kopardığım feryadı pek geç işittiler.' -R. N. Güntekin.

Deyim: gürültü çıkarmak (etmek, koparmak, yapmak)

Anlamı: 1) düzensiz ve rahatsız edici sesler çıkarmak: 'Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım.' -H. C. Yalçın. 2) kavga, karışıklık, tartışma çıkarmak.

Deyim: ipi koparmak

Anlamı: bağlı bulunduğu kuruluşla veya yakınlığı bulunan kişi ile ilişkisini kesmek.

Deyim: ipini koparmak

Anlamı: başıboş kalmak.

Deyim: izin koparmak

Anlamı: güçlükle izin almak: 'Kendisi belediyeden birkaç gün izin kopararak onları ziyaret edecekti.' -R. N. Güntekin.

Deyim: kahkaha (kahkahayı) basmak (koparmak, salıvermek)

Anlamı: kendini tutamayıp yüksek sesle gülmek: 'Beni yatakta görünce kahkahayı bastı.' -Ö. Seyfettin. 'Senyörün etrafındakilerden biri dayanamayıp bir kahkaha salıverdi.' -N. F. Kısakürek.

Deyim: kelle koparmak

Anlamı: olumsuz ve başarısız bir durum sonunda işe, göreve son vermek.

Deyim: kıyametler koparmak

Anlamı: 1) bir şeye çok kızarak bağırıp çağırmak, feryat etmek: 'Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin / Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin?' -M. A. Ersoy. 2) aşırı gürültülere, kargaşaya yol açmak.

Deyim: koşu koparmak

Anlamı: hızla koşuvermek, çabucak atılıp gitmek: 'Sonra elinde boş tasla çeşmeye doğru bir koşu koparıyor.' -R. N. Güntekin.

Deyim: palamarı koparmak (çözmek)

Anlamı: argo kaçmak, sıvışmak: 'Bir kere palamarı çözmeye muvaffak olsa bir yere kapağı atmanın çaresini bulabilirdi.' -H. R. Gürpınar.

Deyim: para sızdırmak (koparmak)

Anlamı: zorlayarak veya kandırarak birinden para almak: 'Ben kızımı bilirim, bu tartışmaları bahane ederek Metin'den para sızdıracaktı.' -A. Ümit.

🚀 Popüler post! Son 24 saatte 92 kişi görüntüledi!

❤️ Sevilen post! Son 24 saatte 0 kişi favoriledi!

🏷️ Beklenen post! Son 24 saatte 0 kişi kaydetti!

🚀 Popüler post! Son 24 saatte 92 kişi görüntüledi!