Kelime: Kit

Anlamlar:

1. Macun

Özelliği / Tipi / Türü: Isim


Kit hakkında eş anlamlı kelimeler

Kit eş anlamlısı

kit kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : macun


Kit hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Kit zıt anlamlısı

kit kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : bol


Kit ile ilgili 2 örnek cümle

"Kit" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Kit" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Bugünlerde paramız kıt, tutumlu olalım

2. Pek konuşmaz, lafı kıt biridir


Diğer dillerde Kit

İngilizce: Scarce

Spanish: Escaso

German: Kit

French: Rare

Italian: Scarso



Kit ile ilgili atasözleri

Aşağıda Kit hakkında ve içinde Kit kelimesi geçen, Kit ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz

Anlamı: değerli bir şeyden her zaman istenilen verim alınmaz.

Atasözü: fırsat her vakit ele geçmez

Anlamı: fırsat insanın eline çok seyrek geçtiği için çıkan fırsat iyi değerlendirilmelidir.

Atasözü: kuru gayret çarık eskitir

Anlamı: bir iş rastgele bir çabayla değil amaca doğru planlı bir biçimde yürümekle başarılır.

Atasözü: vakit, nakittir

Anlamı: zaman çok değerlidir, boş yere harcanmamalıdır.

Atasözü: vakitsiz öten horozun başını keserler

Anlamı: her söz yerinde ve zamanında söylenmelidir, zamansız ve yersiz söylenen sözler büyük zararlara yol açabilir.

Atasözü: yerini bilmeyen, yılda bir kat urba eskitir

Anlamı: hangi alanda çalışabileceğini önceden iyi kestirememiş olan kişi sık sık yer ve iş değiştirme yüzünden hayli zarar görür.


Kit ile ilgili deyimler

Kit ile ilgili deyimler

Aşağıda Kit hakkında ve içinde Kit kelimesi geçen, Kit ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: bir gömlek fazla eskitmiş olmak

Anlamı: birinden daha yaşlı ve daha görmüş geçirmiş olmak.

Deyim: (bir şeyi) kitaba (kitabına) uydurmak

Anlamı: yasal olmayan bir işi hile, düzen vb. ile kanuna uygun gibi göstermek: 'Müfettiş Bey güldü ama babacan gülüşü değildi bu; tam tersine, işini kitaba uydurmuşların güveni vardı onda.' -T. Buğra.

Deyim: dokuz yorgan eskitmek (paralamak)

Anlamı: çok uzun yaşamak.

Deyim: fırsat her vakit ele geçmez

Anlamı: 'fırsat insanın eline çok seyrek geçtiği için çıkan fırsat iyi değerlendirilmelidir' anlamında kullanılan bir söz.

Deyim: gömlek eskitmek

Anlamı: deneyim kazanmış olmak.

Deyim: hesaba kitaba gelmemek

Anlamı: sınırsız olmak.

Deyim: hesabını kitabını bilmek

Anlamı: tutumlu olmak: 'Ayşe hesabını kitabını bilir, tutumlu bir ev kadınıydı.' -Halikarnas Balıkçısı.

Deyim: hesap etmek, kitap etmek

Anlamı: bütün ayrıntılarıyla düşünmek.

Deyim: hesap kitap yapmak (etmek)

Anlamı: ayrıntılarıyla hesap edip düşünmek: 'Yıllardır ilk defa hesap kitap yapmadan etrafına para saçıyordu.' -E. Şafak.

Deyim: hesaplamak kitaplamak

Anlamı: hesap kitap yapmak: Hesapladım kitapladım, işin içinden bir türlü çıkamadım.

Deyim: işten güçten vakit bulamamak

Anlamı: çok yoğun çalıştığı için zaman ayıramamak.

Deyim: kaçmaktan kovalamaya vakit olmamak

Anlamı: önemli işler yüzünden başka işlere yetişememek.

Deyim: kafa eskitmek

Anlamı: zihni yoran sorunlarla sürekli uğraşmak: 'Ne gücünü aşan meseleler için çene yormaya, kafa eskitmeye niyeti vardı ne de kendi başarısızlıkları için suçlu aramaya...' -T. Buğra.

Deyim: kitaba el basmak

Anlamı: kutsal kitap üzerine elini koyarak ant içmek.

Deyim: kitabı kapamak

Anlamı: herhangi bir konu ile ilgiyi kesmek.

Deyim: kitabında yer almamak

Anlamı: aklına ve mantığına aykırı düşmek.

Deyim: kitap (kitaplar) devirmek (devretmek)

Anlamı: bir veya birden çok kitabı başından sonuna kadar okuyup bitirmek: '... zengin bir tasvir ve izah yapabilmek için evde kitaplar devirdi.' -M. Ş. Esendal.

Deyim: kitapta yeri olmak

Anlamı: din veya yasa kitaplarında bulunmak, konusu geçmek.

Deyim: pabuç eskitmek (paralamak)

Anlamı: bir iş için bir yere çok gidip gelmek, işi takip etmek.

Deyim: sakit kalmak

Anlamı: söz söylemesi gerekirken susmak.