Kelime: Kırmızı
Kökeni: "Arapça ḳirmizī" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Al, kızıl renk
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Bu renkte olan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Siyah zülüflü, kırmızı dudaklı, altın ve mercan gerdanlı kadınlar."
İçinde Kırmızı geçen birleşik ve kökteş kelimeler: kırmızı bayrak, kırmızıbiber, kırmızı bülten, kırmızıçizgi, kırmızı çizgi, kırmızı çürük, kırmızı et, kırmızıfener, kırmızı gömlek, kırmızı kart, kırmızılahana, kırmızı nokta, kırmızı oy, kırmızı pasaport, kırmızı plaka, kırmızıturp, açık kırmızı, kankırmızı, kan kırmızı, koyu kırmızı, alev kırmızısı, ateş kırmızısı, Danimarka kırmızısı, kök kırmızısı, şeytan kırmızısı
Kırmızı hakkında eş anlamlı kelimeler
Kırmızı eş anlamlısı
kırmızı kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Al
Kırmızı hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Kırmızı zıt anlamlısı
Kırmızı kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Kırmızı
İngilizce: Red
Spanish: Rojo
German: Rot
French: Rouge
Italian: Rosso
Kırmızı ile ilgili atasözleri
Aşağıda Kırmızı hakkında ve içinde Kırmızı kelimesi geçen, Kırmızı ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: dibi kırmızı mumla (bal mumuyla) mı çağırdım
Anlamı: üzerinde önemle durarak çağırmadım.
Atasözü: para peşin, kırmızı meşin
Anlamı: her işin karşılığı anında ödenmelidir.
Kırmızı ile ilgili deyimler
Aşağıda Kırmızı hakkında ve içinde Kırmızı kelimesi geçen, Kırmızı ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: kıpkırmızı kesilmek (olmak)
Anlamı: yüz herhangi bir nedenle çok kızarmak: 'Kız utancından kıpkırmızı kesilmiş.' -Ö. Seyfettin. 'Orhan'ın pembe esmer yüzü kıpkırmızı olmuştu.' -T. Buğra.
Deyim: kırmızı dipli mumla davet etmek
Anlamı: birine bir yere gelmesi için çok yalvarmak, ısrar etmek.
Deyim: kırmızı kart görmek
Anlamı: 1) oyundan çıkarılma cezasına çarptırılmak; 2) mec. ciddi bir biçimde uyarılmak; 3) mec. dışlanmak.
Deyim: kırmızı kart göstermek
Anlamı: sp. 1) oyundan çıkarma cezasına çarptırmak; 2) mec. ciddi bir biçimde uyarmak; 3) mec. dışlamak.
Deyim: tamtakır kuru (kırmızı) bakır
Anlamı: boş, bomboş: 'Sütnine yukarı çıktığı zaman ne görsün? Sandık tamtakır kuru bakır.' -R. N. Güntekin.
