Kese nedir? TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?

Kelime: Kese

Kökeni: "Farsça kīse" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.

Anlamlar:

1. Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı."

"Fikret Otyam"

2. Bu küçük torba miktarında olan

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Üç kese tütün."

3. Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap

Örnek: "Kur'an kesesi."

4. Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez

5. Bir kimsenin mal varlığı

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Bu sadeleşme, vücut ve keseye daha elverişli idi."

"Falih Rıfkı Atay"

6. Organizmanın bazı boşlukları

Özelliği / Tipi / Türü: Anatomi

7. Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik

Özelliği / Tipi / Türü: Bitki bilimi

8. Beş yüz kuruşluk para birimi

Özelliği / Tipi / Türü: Tarih

İçinde Kese geçen birleşik ve kökteş kelimeler: kese çiçeği, kese kâğıdı, kese yoğurdu, bol keseden, döl kesesi, göz kesesi, hamam kesesi, hava kesesi, idrar kesesi, işitme kesesi, öd kesesi, reçine kesesi, safra kesesi, spor kesesi, su kesesi, yağ kesesi, yüzme kesesi

2. Kısa, kestirme (yol)

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Halk ağzında

Kese hakkında eş anlamlı kelimeler

Kese eş anlamlısı

kese kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!

Kese hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Kese zıt anlamlısı

Kese kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!

Kese ile ilgili 3 örnek cümle

"Kese" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Kese" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Bedelini kesesinden ödemişti

2. Padişah, adama iki kese verilmesini buyurmuş

3. İki kese tütünü kalmıştı

Diğer dillerde Kese

İngilizce: Bag

Spanish: Bolsa

German: Beutel

French: Sac

Italian: Borsa

Kese ile ilgili atasözleri

Aşağıda Kese hakkında ve içinde Kese kelimesi geçen, Kese ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: acı acıyı keser, su sancıyı

Anlamı: bir güçlüğü yenmek için başka bir güç yola başvurulmalıdır.

Atasözü: Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış

Anlamı: geçim konusunda kimse kimseye yük olmamalıdır.

Atasözü: arslanın adı çıkmış, çakallar baş keser

Anlamı: haksızlık veya kötülük yapacağı düşünülen kişi yerine bu konuda adı ön plana çıkan kişiler asıl haksızlığı ve kötülüğü yaparlar.

Atasözü: bal ile kaymak yenir ama her keseye göre değil

Anlamı: güzel yemeyi, güzel giymeyi, güzel eşya kullanmayı herkes ister ama bunları ancak parası bol olanlar yapabilir.

Atasözü: borç yiyen kesesinden yer

Anlamı: borçla alışveriş yapan, aldıklarının parasını hemen ödemese de günün birinde mutlaka ödeyecektir.

Atasözü: emmim dayım kesem, elimi soksam yesem

Anlamı: bir kimsenin rahatça harcayabileceği para, başkalarının verdiği değil kendisinin kazandığı paradır.

Atasözü: keseye danış, pazarlığa sonra giriş

Anlamı: ödeyecek paranız yoksa bir şey satın almaya girişmeyin.

Atasözü: kurdun adı yaman çıkmış, tilki vardır (tilkicik var) baş keser

Anlamı: öylesine sinsi ve kurnaz kimseler vardır ki adı zalime, haine ve kötüye çıkmış kimselerden daha tehlikelidirler.

Atasözü: miyancının kesesi bol olur

Anlamı: iki kişi arasında uzlaştırıcılık yapan kimse anlaşmaları kolay olsun diye bir taraf lehine, öbür taraf aleyhine bol keseden fedakârlıkta bulunur.

Atasözü: öksüz oğlan (çocuk) göbeğini kendi keser

Anlamı: koruyanı, yardım edeni bulunmayan kişi, işini kendi başına görmek zorunda kalır.

Atasözü: sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner

Anlamı: her şey zaman içinde planlandığı gibi gerçekleşmeyebilir.

Atasözü: vakitsiz öten horozun başını keserler

Anlamı: her söz yerinde ve zamanında söylenmelidir, zamansız ve yersiz söylenen sözler büyük zararlara yol açabilir.

Atasözü: yaş kesen baş keser

Anlamı: çeşit çeşit yararları olan ağacı sadece odun sağlamak için kesen insan canına kıymış gibi büyük bir suç işlemiş olur.

Atasözü: zengin kesesini döver, züğürt dizini

Anlamı: bir iş yapılacağı zaman zengin 'işte para' diye kesesini döver, fakirse yapmak istediği işi parasızlık yüzünden yapamayacağı için dizini döver.

Kese ile ilgili deyimler

Aşağıda Kese hakkında ve içinde Kese kelimesi geçen, Kese ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: Ali kıran baş kesen

Anlamı: zorba.

Deyim: eli cebine (cüzdanına veya kesesine) gitmemek (varmamak)

Anlamı: çok cimri olmak.

Deyim: keseden yemek

Anlamı: herhangi bir üretim yapmadan, kâr elde etmeden, hazırda bulunan veya el altında olan varlığı harcamak.

Deyim: kesel gelmek

Anlamı: gevşemek, tembelleşmek: 'İzmir faciasından beri padişaha ve hükûmete kesel gelmişti.' -Y. K. Beyatlı.

Deyim: keseneğe almak

Anlamı: gelirini satın almak, iltizam etmek.

Deyim: keseneğe vermek

Anlamı: bir şeyin gelirini önceden götürü olarak satmak.

Deyim: kesenin ağzını açmak

Anlamı: bol para harcamaya başlamak: 'Balo ve kokteyl partisine bir davetiye alabilmek için keselerinin ağzını açmak kifayet etmezse avuçlarını açarlar.' -H. E. Adıvar.

Deyim: kesenin dibi görünmek

Anlamı: para tükenmek.

Deyim: kesenize bereket

Anlamı: maddi katkısı görülen bir kimseye 'çok kazan, kazancın bol olsun' anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü.

Deyim: kesesi elvermemek

Anlamı: bütçesi elverişli olmamak.

Deyim: kesesine bir şey girmemek

Anlamı: bir yarar veya çıkar sağlamamak: 'Bunda benim keseme bir girecek yok ki sana yalan söyleyeyim.' -M. Ş. Esendal.

Deyim: kesesine göre

Anlamı: parasına, mali imkânlarına göre.

Deyim: kesesine güvenmek

Anlamı: parasına güvenmek.

Deyim: kesesini doldurmak

Anlamı: fırsatlardan yararlanarak para kazanıp zengin olmak: 'Böylece Tecirlilerin yanına varan bir hoca, kesesini pek çok doldururmuş.' -S. Birsel.

Deyim: keseye davranmak

Anlamı: ödemek istemek: 'Sizi fena alıştırmışlar. Hemen keseye davranmayın.' -M. Ş. Esendal.

Deyim: nalıncı keseri gibi kendine yontmak

Anlamı: yaptığı işlerde hep kendi çıkarını düşünmek.