Kazanma kelime anlamı ne demek? Kazanma nedir?
Kazanma kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kazanma hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Kazanma
Anlamlar:
1. Kazanmak işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Daha önce kazanılmış bir maharet, yeni bir maharet kazanmayı güçleştirir."
Kazanma hakkında eş anlamlı kelimeler
Kazanma eş anlamlısı
kazanma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : edinme
Kazanma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Kazanma zıt anlamlısı
Kazanma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Kazanma
İngilizce: Win
Spanish: Ganar
German: Gewinnen
French: Gagner
Italian: Vincere
Kazanma ile ilgili atasözleri
Aşağıda Kazanma hakkında ve içinde Kazanma kelimesi geçen, Kazanma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
Anlamı: babadan kalan mal kalıcı değildir, çabuk biter; kişinin gerçek malı, kendi çalışmasıyla elde ettiği maldır.
Atasözü: kazanmayanın kazanı kaynamaz
Anlamı: kazancı olmayan kişinin evinde yemek pişmez.
Atasözü: mal canı kazanmaz, can malı kazanır
Anlamı: insan mal kazanacağım diye sağlığını tehlikeye atmamalıdır.
Kazanma ile ilgili deyimler
Aşağıda Kazanma hakkında ve içinde Kazanma kelimesi geçen, Kazanma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: açıklık kazanmak
Anlamı: bir konu aydınlanmak, anlaşılır duruma gelmek.
Deyim: bağışıklık kazanmak
Anlamı: 1) bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla dirençli duruma gelmek; 2) mec. korunaklı olmak: 'Bu tehditlere karşı bağışıklık kazanmak hususunda şaşılası bir yetiye de sahiptiler.' -E. Şafak.
Deyim: bahsi kazanmak
Anlamı: ileri sürülen, savunulan görüşün doğru olduğu belli olmak.
Deyim: başarı göstermek (kazanmak)
Anlamı: başarmak: 'Arandığı, fikri sorulduğu, başarı kazandığı da oluyordu.' -R. H. Karay.
Deyim: (birinin, birilerinin) takdirini kazanmak
Anlamı: bir kimse veya bir topluluk tarafından beğenilmek: 'İhtimal ki senin alın yazında şunlar yazılıydı: Âlemin saygı ve takdirini kazanmış bir adam olacaksın.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: (birinin) sırtından (para) kazanmak
Anlamı: para kazanmak için birini kullanmak: 'Benim bu marifetimi bilmeyenlerle bahse girip sırtımdan para kazanan açıkgözler bile oldu.' -H. Taner.
Deyim: çuvalla para kazanmak
Anlamı: aşırı kazanç sağlamak.
Deyim: deneyim kazanmak
Anlamı: deneyimli duruma gelmek.
Deyim: ekmeğini kazanmak
Anlamı: geçimini sağlamak: 'İçi huzurlu, akşama dek çalışmış, ekmeğini kazanmış.' -M. İzgü.
Deyim: güven kazanmak
Anlamı: kendisine inandırmak.
Deyim: hak kazanmak
Anlamı: emeğin karşılığını alabilecek duruma gelmek: 'Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmaya hak kazanamamıştır.' -A. H. Müftüoğlu.
Deyim: hayatını kazanmak
Anlamı: geçimini sağlamak: 'Hayatımı kazandığımda senin elini sıcak sudan soğuk suya sokturmam.' -A. Kutlu.
Deyim: ivme kazanmak
Anlamı: hızlanmak.
Deyim: kalp (kalbini) kazanmak (fethetmek)
Anlamı: ince bir davranış veya güzel bir sözle birinin sevgisini kazanmak, ilgisini çekmek: 'Hele düzmece şehzadenin kadife pantolonuyla sivri güzel çehresi derhâl kadının kalbini kazandı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: kişilik kazanmak
Anlamı: bir kişinin öz yapısı, kişiliği belirginleşmek.
Deyim: maharet kazanmak
Anlamı: beceri edinmek, ustalaşmak.
Deyim: nam kazanmak
Anlamı: ün sahibi olarak tanınmak: 'Karaman alayı, bizim harp tarihimizde büyük nam kazanmış bir alaydır.' -A. Gündüz.
Deyim: popülarite kazanmak
Anlamı: halk tarafından sevilmek, tutulmak: 'Bir halk çocuğu olarak popülarite kazanmış, önce elinizde, sonra partinizde basamakları çıkmış, parlamentoya girmişsiniz.' -H. Taner.
Deyim: puan almak (kazanmak)
Anlamı: 1) spor karşılaşmalarında başarılı bir oyun çıkararak kendine sayı sağlamak; 2) genellikle test biçimindeki sınavda herhangi bir puan elde etmek; 3) mec. itibar kazanmak, takdir edilmek.
Deyim: rağbet görmek (kazanmak)
Anlamı: istenilmek, beğenilmek, istekle karşılanmak: '... haftanın bir gecesinde yalnız kadınlara oynayacak kadar mahallede rağbet kazandı.' -H. E. Adıvar.