Kelime: Kayıp

Kökeni: "Arapça ġayb" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.

Anlamlar:

1. Kaybolma, yitme, yitim

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

2. Kaybedilen şey

Örnek: "Yarıştan kazançlı çıkmak için hasmının kayıplarına karşı duyarsız kalmak zorunludur."

"İsmet Özel"

3. Kaybolmuş olan, yitik, zayi

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Ben dünyadan bihaber bir çocuğum / Kayıp zıpzıplarımı arıyorum"

"Cahit Sıtkı Tarancı"

İçinde Kayıp geçen birleşik ve kökteş kelimeler: kaybedilmek, kaybetmek, kaybolmak, ağır kayıp, bellek kaybı, bilinç kaybı, hafıza kaybı, irade kaybı, su kaybı


Kayıp eş anlamlısı

Kayıp hakkında eş anlamlı kelimeler

Kayıp eş anlamlısı

kayıp kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : yitim , yitme , kaybolma , zayi , yitik


Kayıp hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Kayıp zıt anlamlısı

Kayıp kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Diğer dillerde Kayıp

İngilizce: It's lost

Spanish: Está perdido.

German: Vermisst

French: Il est perdu

Italian: Si è perso



Kayıp ile ilgili atasözleri

Aşağıda Kayıp hakkında ve içinde Kayıp kelimesi geçen, Kayıp ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Kayıp ile ilgili deyimler

Aşağıda Kayıp hakkında ve içinde Kayıp kelimesi geçen, Kayıp ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: kayıp vermek

Anlamı: ulus, toplum, kuruluş vb. değerli bireylerini yitirmek: 'Bizim yokuş son iki yılda çok kayıp vermişti. Cemal Nadir bu kayıpların en büyüğüydü.' -Y. Z. Ortaç.

Deyim: kayıplara karışmak

Anlamı: bulunduğu yerden ayrılıp gitmek, gittiği yeri bildirmemek, görünmez olmak: 'Şu yeşil bu mor derken bizim futbol sevgisi gene kayıplara karıştı.' -B. R. Eyuboğlu.

Deyim: ucu bucağı yok (kayıp)

Anlamı: başı sonu olmayan, sınırsız, sonsuz: 'Nevin, içinde ucu bucağı kayıp bir boşluk duydu.' -S. F. Abasıyanık. 'Bir ucu yok, bucağı yok harabedeydim / Soğuk mehtap karanlığa kefen sarardı.' -E. B. Koryürek.