Kas ne demek? Kas nedir?
Kas kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kas hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Kas
Anlamlar:
1. Tellerden oluşan ve kasılarak vücut hareketlerini sağlayan organ ve bu organın telsi dokusu, adale
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Anatomi
Örnek: "Kol kasları. Kalp kası."
İçinde Kas geçen birleşik ve kökteş kelimeler: kas doku, kas tutukluğu, taraksı kas, delta kası, kalp kası

Kas hakkında eş anlamlı kelimeler
Kas eş anlamlısı
kas kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : adale

Kas hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Kas zıt anlamlısı
Kas kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Kas ile ilgili 3 örnek cümle
"Kas" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Kas" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Kadın kaşını cımbızla alıyordu
2. Çocuğun kaşı yarılmış
3. Bir ak bulut dağın kaşına asılmış gibiydi
Diğer dillerde Kas
İngilizce: Muscle
Spanish: Músculos
German: Muskel
French: Muscle
Italian: Muscolo

Kas ile ilgili atasözleri
Aşağıda Kas hakkında ve içinde Kas kelimesi geçen, Kas ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ağlarsa anam ağlar, başkası (kalanı) yalan ağlar
Anlamı: insanın sıkıntısını yürekten paylaşan yalnızca annesidir, diğerlerinin üzülmesi yüzeyseldir.
Atasözü: bakmakla usta olunsa (öğrense), köpekler (kediler) kasap olurdu (kasaplığı öğrenirdi)
Anlamı: yapılmadan yalnızca nasıl yapıldığı görülerek hiçbir şey öğrenilemez.
Atasözü: bekârın parasını it yer, yakasını bit
Anlamı: bekâr kimse parasını gereksiz harcar, yaşayışı ise düzensizdir.
Atasözü: bir dokun bin ah işit (dinle) (kâseifağfurdan)
Anlamı: insanları konuşturmak için biraz dertlerini deşmek yeter.
Atasözü: davul birinin boynunda, tokmak bir başkasının elinde
Anlamı: sorumluluk birinde olmasına karşın bir başkasının sözü geçiyor.
Atasözü: davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı
Anlamı: biz çalıştık, uğraştık, başkası yararlandı.
Atasözü: deniz dalgasız olmaz, kapı halkasız
Anlamı: her nesnenin kendisine özgü nitelikleri, kendisinden ayrılmayan özellikleri vardır.
Atasözü: erkek koyun kasap dükkânına yakışır
Anlamı: miskin erkek, yaşamaya layık değildir.
Atasözü: evvel hesap, sonra kasap
Anlamı: 1) alışverişe çıkan bir kimse para durumunu önceden gözden geçirmelidir; 2) insan bir işe girişmeden önce kendi olanaklarını iyi hesaplamalıdır.
Atasözü: gürültü istemeyen kazancı (bakırcı) dükkânına girmez (hırkasını başına çeker)
Anlamı: kafasını dinlemek isteyen kimse, gürültülü patırtılı işlerde görev almaz.
Atasözü: hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat
Anlamı: hesabını bilmeyen kişi elinde, avucunda bulunan işe yarar şeyleri de ziyan eder.
Atasözü: iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır
Anlamı: başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.
Atasözü: kapı arkası bile gurbet
Anlamı: bir insan evinden pek uzağa gitmese bile evden ayrıldıktan sonra kendini gurbete çıkmış gibi hisseder.
Atasözü: kasap et derdinde, koyun can derdinde
Anlamı: bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne kadar çok yararlanabileceğini düşünür.
Atasözü: kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar
Anlamı: elinde kendisine gerekli olandan fazla şey bulunan kimse, bunu gereksiz yere savurup telef eder.
Atasözü: kasavetsiz ağız anahtarsız açılır
Anlamı: sıkıntısı, kaygısı olmayan kimse, her konuda rahat konuşur.
Atasözü: kasım yüz elli, yaz belli
Anlamı: işin zor yanı atlatıldıktan sonra gerisi nasıl olsa gelir.
Atasözü: kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme
Anlamı: ekim zamanı kasımdan on gün önce biter, kasımdan on gün sonra ekilen tohum verimli olmaz.
Atasözü: keçiye can kaygısı, kasaba yağ kaygısı
Anlamı: bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne kadar çok yararlanabileceğini düşünür.
Atasözü: koyun can derdinde, kasap yağ derdinde
Anlamı: bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne kadar çok yararlanabileceğini düşünür.

Kas ile ilgili deyimler
Aşağıda Kas hakkında ve içinde Kas kelimesi geçen, Kas ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ahirette on parmağı yakasında olmak
Anlamı: kendisine karşı sorumlu olan kimseden ahirette hesap sormak: 'Artık sana dünyada rastlayamazsam yarın ahirette on parmağım yakanda olsun!' -H. R. Gürpınar.
Deyim: alaka (alakasını) çekmek (toplamak, uyandırmak)
Anlamı: ilgi çekmek: 'Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu.' -H. E. Adıvar. 'Yahu, biz bu hanımın sadece elini öpebilmek için ne yapacağımızı bilemez ve alakasını çekemezdik.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: alakayı (alakasını) kesmek
Anlamı: ilgisi kalmamak, ayrılmak: Fabrikayla alakamı kestim.
Deyim: antikasını bilmek
Anlamı: en iyisini bilmek.
Deyim: arkası alınmak
Anlamı: sona erdirilmek, bitirilmek, bir yerde durdurulmak: Kaçakçılığın arkası alındı.
Deyim: arkası olmamak
Anlamı: kayıracak kimsesi olmamak.
Deyim: arkası yere gelmemek
Anlamı: sırtı yere gelmemek.
Deyim: arkasına almak
Anlamı: 1) sırtına yüklemek, taşımak; 2) mec. desteğini sağlamak.
Deyim: arkasına (bile) bakmadan gitmek (kaçmak)
Anlamı: arkada kalanlarla ilgilenmeden bir yerden hızlıca ayrılmak: 'O kadar korktular, o kadar pıstılar ki arkalarına bile bakmadan kaçmaya başladılar.' -İ. O. Anar.
Deyim: arkasında dolaşmak (gezmek)
Anlamı: bir işi yaptırmak için ilgili veya yetkili bir kimsenin uğradığı yerlere giderek görüşme fırsatı aramak.
Deyim: arkasında yumurta küfesi yok ya! (olmamak)
Anlamı: sırtında yumurta küfesi yok ya!
Deyim: arkasından atlı kovalamak
Anlamı: bir işi gereksiz bir telaşla yapmak.
Deyim: arkasından atmak (konuşmak)
Anlamı: dedikodusunu yapmak.
Deyim: arkasından koşmak
Anlamı: 1) iş yaptırmak için birinin arzusunu kollamak, görüşme fırsatı aramak; 2) birine çok ilgi duymak.
Deyim: arkasından sürüklemek
Anlamı: arkasından gelmesini sağlamak.
Deyim: arkasından teneke çalmak
Anlamı: tenekeye sopa vb. ile vurarak giden bir kişiye hakaret etmek.
Deyim: arkasından zil takıp oynamak
Anlamı: birinin bir yerden ayrılmasına veya bir işte başarısızlığa uğramasına çok sevinmek.
Deyim: arkasını almak
Anlamı: bir işi tamamlamak.
Deyim: arkasını bırakmak
Anlamı: peşini bırakmak.
Deyim: arkasını (bir şeye) vermek
Anlamı: dönmek: Ateşe arkasını verdi.
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 72 kişi görüntüledi!
❤️ Sevilen post! Son 24 saatte 0 kişi favoriledi!
🏷️ Beklenen post! Son 24 saatte 0 kişi kaydetti!
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 72 kişi görüntüledi!