Karşılamak ne demek? Kısaca anlamı nedir?
Karşılamak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Karşılamak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Karşılamak
Anlamlar:
1. Dışarıdan gelen bir kimseye karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Beni karşıladılar ve ağırladılar."
2. Karşılık olmak, denk gelmek, tekabül etmek
Örnek: "Herhâlde bu küçük bahçeyi kendi sebze ihtiyaçlarını karşılamak için yetiştirmişlerdi."
3. Söylenen, yapılan, bildirilen bir şeyi olumlu veya olumsuz bulmak
Örnek: "Bu suçlamayı hiç üzerimize almadan karşılar ve hoş görürüz."
4. Önlemek, durdurmak
Örnek: "Bu ilaç sıtmayı karşılar."
5. Masrafı ödemek
6. Boksta karşı oyuncunun yumruklarını savmak
Özelliği / Tipi / Türü: Spor
Karşılamak hakkında eş anlamlı kelimeler
Karşılamak eş anlamlısı
karşılamak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : istikbal etmek, tekabül etmek, karşılık olmak, durdurmak, önlemek, denk gelmek
Karşılamak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Karşılamak zıt anlamlısı
Karşılamak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Karşılamak ile ilgili 5 örnek cümle
"Karşılamak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Karşılamak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Yolcumuzu karşılamak için havaalanına gidiyoruz
2. Bu para zararınızı karşılamak için verildi
3. İnsan büyüklerini karşılar mı?
4. Durumu iyi karşılamak elinden gelmedi
5. Hastalığını karşılayacak bir ilaç bulamadı
Diğer dillerde Karşılamak
İngilizce: Meet
Spanish: Cumplir
German: Treffen
French: Rencontrer
Italian: Soddisfare
Karşılamak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Karşılamak hakkında ve içinde Karşılamak kelimesi geçen, Karşılamak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Karşılamak ile ilgili deyimler
Aşağıda Karşılamak hakkında ve içinde Karşılamak kelimesi geçen, Karşılamak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: dengiyle karşılamak
Anlamı: kendisine yapılan bir işin karşılığını aynı değerde iş yaparak vermek.
Deyim: geniş karşılamak
Anlamı: hoşgörü ile değerlendirmek: 'Bu vahim skandalı, bu mahdut dışarlık çocuğu niçin bu kadar geniş karşılıyordu?' -R. N. Güntekin.
Deyim: hoş görmek (karşılamak)
Anlamı: gücenilecek veya karşılık gelinecek bir davranışı hoşgörü ile karşılamak, anlayışla karşılamak, kusur saymamak: 'Bu hareketi pek hoş görmeyen Şems de onun böyle sellemehüsselam girip çıkmaması için biraz ağırca sözler söylemişti.' -A. H. Çelebi.
Deyim: iyi karşılamak
Anlamı: 1) kabul etmek, beğenmek, benimsemek: 'Belki babam, güvercinlerin satıldıklarını iyi karşılamayacaktır.' -M. Ş. Esendal. 2) ilgi göstermek.