Kelime: Karışmak
Anlamlar:
1. İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Araba sallana sallana içim bağrım birbirine karıştı."
2. Düzensiz, dağınık olmak
Örnek: "Yanıma her tarafı titreyerek sapsarı, sakal bıyığa karışmış bir hâlde geldi."
3. Bulanmak, duruluğunu yitirmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Hava birden karıştı. Zihnim karıştı."
4. Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Kaymakam işin karıştığını anlayarak..."
5. Müdahale etmek, araya girmek
Örnek: "Sokakta herkes kadın kıyafetine karışmak hakkını kendinde görürdü."
6. Engellemek, araya girmek
7. Bir araya gelmek, katılmak
Örnek: "Bingazi'deki muharebeye karışmak için beraber yola çıktığım arkadaş Kahire'de hastalanmıştı."
8. İlgilenmek, müdahale etmek, el atmak
Örnek: "Ben, dedim, başkalarının soyadlarına nasıl karışabilirim?"
9. Yetkisinde bulunmak, bakmak, iş edinmek, işi olmak
Örnek: "Bu işe belediye karışır."

Karışmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Karışmak eş anlamlısı
karışmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : dağınık olmak, düzensiz, işi olmak, bakmak, katılmak, müdahale etmek, engellemek, iş edinmek, el atmak, araya girmek
Karışmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Karışmak zıt anlamlısı
Karışmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Karışmak ile ilgili 10 örnek cümle
"Karışmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Karışmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Buğdaya arpa da karışmış
2. Çocuğun saçı karışmış, tarayıver
3. Deniz birden karıştı, sular kıyıya çarpmaya başladı
4. Bu konuda zihnim biraz karıştı
5. Konu karışmış da olsa, bir şeyler sezdik
6. Bu işe karışmak ona düşmez
7. Sokakların temizliğine belediye karışır
8. Bugün size karışmak istemiyorum, ayrı oturacağım
9. Onun iyi kimselere karışmış olduğu söylenir
10. Ülke iyice karışmıştı
Diğer dillerde Karışmak
İngilizce: Mix
Spanish: Mezcla
German: Mischen
French: Mélange
Italian: Misto
Karışmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Karışmak hakkında ve içinde Karışmak kelimesi geçen, Karışmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Karışmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Karışmak hakkında ve içinde Karışmak kelimesi geçen, Karışmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: adam içine karışmak
Anlamı: bir topluluğa girmek, kendisine değer verilir olmak.
Deyim: ağız burun birbirine karışmak
Anlamı: 1) dayak sonucunda yüz yara bere içinde kalmak; 2) yüzde aşırı öfke, üzüntü, yorgunluk vb. durumların izleri görünmek.
Deyim: aklı bokuna karışmak
Anlamı: kaba korkudan şaşırıp ne yapacağını bilememek.
Deyim: aklı karışmak
Anlamı: ne yapacağını bilememek, şaşırmak, bocalamak.
Deyim: arasına (aralarına) karışmak
Anlamı: büyüyüp yetişmek.
Deyim: at izi it izine karışmak
Anlamı: iyiyi kötüden ayıramayacak kadar bir karışıklık ortaya çıkmak.
Deyim: (bir işe) adı karışmak
Anlamı: kötü bir işle birinin ilgisi bulunduğu söylenilmek.
Deyim: çoluk çocuğa karışmak
Anlamı: evlenip çocukları dünyaya gelmek: 'İsa Bey, burada zengin bir eşraf kızıyla evlenerek çoluk çocuğa karıştığı için 24 Meşrutiyeti'nde İstanbul'a dönmemiştir.' -R. N. Güntekin.
Deyim: elinin hamuruyla erkek işine karışmak
Anlamı: kadınlar, beceremeyeceği işleri yapmaya kalkışmak.
Deyim: işe karışmak
Anlamı: 1) herhangi bir konuda katkıda bulunmak, görev almak: 'Her işe karışır, fikrini söyler, uzun uzun nasihatler eder.' -M. Ş. Esendal. 2) herhangi bir konuda olumsuz yönde müdahale etmek.
Deyim: it izi at izine karışmak
Anlamı: at izi it izine karışmak.
Deyim: kafası karışmak
Anlamı: önceki bilgi ve düşünceleri altüst olmak: 'Esir kızı unutabilmek için kendini teşkilattaki tuhaf aletleri incelemeye verdiğinde kafası iyice karışmıştı.' -İ. O. Anar.
Deyim: kayıplara karışmak
Anlamı: bulunduğu yerden ayrılıp gitmek, gittiği yeri bildirmemek, görünmez olmak: 'Şu yeşil bu mor derken bizim futbol sevgisi gene kayıplara karıştı.' -B. R. Eyuboğlu.
Deyim: kırkı (kırkları) karışmak
Anlamı: çocuklar için aynı kırk günlük süre içinde doğmuş olmak.
Deyim: kırklara karışmak
Anlamı: bir kimse artık ortalarda görünmez olmak.
Deyim: lafa karışmak
Anlamı: biri veya birileri konuşurken bir başkası konuşmak, konuşmaya katılmak: 'Müsteşar bile sözüne itiraz edemiyor diye lafa karışıyor.' -H. Taner.
Deyim: maziye karışmak
Anlamı: geçmişte kalmak, yürürlükten ve işlerlikten çıkmak.
Deyim: ortalık karışmak
Anlamı: toplumda veya devletler arasında düzensizlik baş göstermek.
Deyim: ödü bokuna karışmak
Anlamı: kaba çok korkmak: 'Fırsatını bulsa pencereden atlayıp kaçacak, öyle de ödü bokuna karışmış.' -A. Ümit.
Deyim: Rufailere karışmak
Anlamı: psikolojik bunalıma düşüp günlük yaşamın gerçeklerinden uzaklaşmak, yaşamdan kopmak: 'Kızım sen Rufailere karışmışsın, bir doktora görünsen iyi olur.' -E. Işınsu.