Bildirio.com
Eğitim

Karartmak kelime anlamı nedir? Karartmak ne demek?

Karartmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Karartmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Sedef Karatay |
Karartmak kelime anlamı nedir? Karartmak ne demek?
Karartmak kelime anlamı nedir? Karartmak ne demek?

Kelime: Karartmak

Anlamlar:

1. Rengini karaya çevirmek, esmerleştirmek, siyahlaştırmak

Özelliği / Tipi / Türü: -i

Örnek: "Güneş tenini karartmış."

2. Karanlık duruma getirmek

Örnek: "Perdeler odayı kararttı."

3. Işığı kısmak veya örtmek

4. Kötü bir duruma getirmek

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Seyahat onu yormuş ve karartmıştı."

"Peyami Safa"


Karartmak eş anlamlısı

Karartmak hakkında eş anlamlı kelimeler

Karartmak eş anlamlısı

karartmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : siyahlaştırmak, esmerleştirmek


Karartmak zıt anlamlısı

Karartmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Karartmak zıt anlamlısı

Karartmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Karartmak ile ilgili 5 örnek cümle

"Karartmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Karartmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Güneş tenini karartmıştı

2. Perdeler salonu kararttı

3. Lambayı biraz karartın

4. Bu olay onun saygınlığını kararttı

5. Sözleri içimi karartmıştı


Diğer dillerde Karartmak

İngilizce: Lower

Spanish: Inferior

German: Blackout

French: Inférieur

Italian: Inferiore


Karartmak ile ilgili atasözleri

Karartmak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Karartmak hakkında ve içinde Karartmak kelimesi geçen, Karartmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Karartmak ile ilgili deyimler

Karartmak ile ilgili deyimler

Aşağıda Karartmak hakkında ve içinde Karartmak kelimesi geçen, Karartmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: enseyi karartmak

Anlamı: ümitsizliğe kapılmak, karamsarlığa düşmek.

Deyim: gönlünü karartmak

Anlamı: yaşamaya karşı sevgi ve isteğini azaltmak: 'Tabiatın bu eşsiz güzellikleri karşısında o birtakım gevezeliklerle benim kafamı ağrıtacak, gönlümü karartacak değil.' -O. C. Kaygılı.

Deyim: gözünü karartmak

Anlamı: bir işe atılırken hiçbir şeyden çekinmemek: 'Cesaret timsali değildi Cemal ama üç büyük birayı devirdikten sonra, kendi gözünü karartabileceği gibi başkalarınınkini de morartabileceğinden hiç şüphesi yoktu.' -E. Şafak.

Deyim: içini karartmak

Anlamı: bunalıma veya sıkıntıya sokmak, endişeye düşürmek: 'Annesini yanına aldığı günlerdeki mutsuzluğum hâlâ içimi karartıyor.' -E. Bener.

Deyim: ruhu karartmak

Anlamı: sıkıntıya sokmak, bunaltmak: 'Korkunç geceler, çakalların ulumaları, köpeklerin haykırışları bu ruhu da karartan gecelerde sinirleri büsbütün gevşetiyor.' -E. İ. Benice.

Deyim: yüzünü karartmak

Anlamı: birine sinirlenerek somurtmak.

🚀 Popüler post! Son 24 saatte 56 kişi görüntüledi!

❤️ Sevilen post! Son 24 saatte 0 kişi favoriledi!

🏷️ Beklenen post! Son 24 saatte 0 kişi kaydetti!

🚀 Popüler post! Son 24 saatte 56 kişi görüntüledi!