Kelime: Kanı
Anlamlar:
1. İnanç, düşünce, kanaat
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır."

Kanı hakkında eş anlamlı kelimeler
Kanı eş anlamlısı
kanı kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Kanaat , Düşünce , İnanç

Kanı hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Kanı zıt anlamlısı
Kanı kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Kanı
İngilizce: Blood
Spanish: Sangre
German: Blut
French: Sang
Italian: Sangue

Kanı ile ilgili atasözleri
Aşağıda Kanı hakkında ve içinde Kanı kelimesi geçen, Kanı ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olur
Anlamı: bir insanın ne durumda olduğu yüzünden anlaşılır.
Atasözü: adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork
Anlamı: duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.
Atasözü: azıksız yola çıkanın gözü el torbasında kalır
Anlamı: ileride gereksinim duyacağı şeyleri zamanında hazırlamayan kişi, hazırlık yapan diğer insanlardan yardım bekler.
Atasözü: deli deli akanı bura bura tıkarlar
Anlamı: aşırı ve ölçüsüz davrananlara karşı önleyici, sert tedbirler alınır.
Atasözü: erkek koyun kasap dükkânına yakışır
Anlamı: miskin erkek, yaşamaya layık değildir.
Atasözü: gürültü istemeyen kazancı (bakırcı) dükkânına girmez (hırkasını başına çeker)
Anlamı: kafasını dinlemek isteyen kimse, gürültülü patırtılı işlerde görev almaz.
Atasözü: ırz insanın kanı pahasıdır
Anlamı: insan ırzını, namusunu korumak için canını feda eder.
Atasözü: kanı kanla yumazlar, kanı suyla yurlar
Anlamı: kötülük, kötülük yapılarak düzeltilmez ancak iyilik yapılarak ortadan kaldırılır.
Atasözü: serkeş öküz (son) soluğu kasap dükkânında alır
Anlamı: dikbaşlı olanlar, davranışlarının cezasını görürler, hatta bu davranışları hayatlarına bile mal olabilir.
Atasözü: suyun duru akanından, insanın yere bakanından korkmalı
Anlamı: duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.
Atasözü: suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork (sakın)
Anlamı: duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.
Atasözü: tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır
Anlamı: bir kişi ne kadar farklı yerlerde yaşarsa yaşasın, ne kadar farklı işlerle uğraşırsa uğraşsın, bağlı bulunduğu çevreye veya işe dönmek zorunda kalır.

Kanı ile ilgili deyimler
Aşağıda Kanı hakkında ve içinde Kanı kelimesi geçen, Kanı ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağzından çıkanı (çıkan sözü) kulağı duymamak (işitmemek)
Anlamı: sözlerini tartmadan söylemek.
Deyim: (bir şey) kanına işlemek
Anlamı: 1) bir şeyi aşırı ölçüde benimsemek: 'Kanıma işleyen müzik ateşinden, kurduğum şarkıcılık düşlerinden ne yazık ki söz edemeyeceğim.' -M. Mungan. 2) büyük ölçüde etkisinde kalmak: 'Her şeye karşın iş adamlığı kanına işlemişti.' -T. Yücel.
Deyim: (bir şeyin) kanını emmek
Anlamı: insafsızca sömürmek: 'Yıllarca, yüzyıllarca onun kanını emdikten ve onu bir posa hâlinde katı toprak üzerine attıktan sonra, şimdi de gelip ondan tiksinmek hakkını kendinde buluyorsun.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: (birine) kanı kaynamak
Anlamı: çabucak sevgi duymak: 'Sonra da kanları kaynamıştı bu genç, yakışıklı ve zeki çocuğa.' -Ç. Altan.
Deyim: (birinin) kanı kaynamak
Anlamı: coşkun ve kıpırdak olmak: Çocuğun kanı kaynıyor.
Deyim: (birinin) kanına ekmek doğramak
Anlamı: 1) birinin ölümüne yol açarak sevinmek; 2) birini küçük düşürmek, birine zarar vermek.
Deyim: (birinin) kanına susamak
Anlamı: belasını aramak: 'Ben onun kanına susadım diyor, başka bir şey demiyor.' -Y. Kemal.
Deyim: (birinin) kanını kurutmak
Anlamı: canından bezdirmek.
Deyim: (birinin) kanını yerde koymak
Anlamı: birini öldüreni ölümle cezalandırmamak: 'Oğlum Halil'in kanını yerde koyarsanız bu dünyada da öteki dünyada da ak sütüm size haram olsun.' -Y. Kemal.
Deyim: kan (kanı) başına çıkmak (sıçramak veya toplanmak)
Anlamı: öfkelenmek: 'Kan başına çıkarmış zavallının ve hep bağırmak, bağırmak istermiş.' -P. Safa.
Deyim: kanı donmak (çekilmek)
Anlamı: donakalmak, çok şaşırmak.
Deyim: kanı ısınmak
Anlamı: birine karşı yakınlık duymak: 'Kanları çabuk ısındı birbirine.' -N. Cumalı.
Deyim: kanı içine akmak
Anlamı: derdini dışa vuramamak.
Deyim: kanı kurumak
Anlamı: 1) çok usanmak, çok bıkmak; 2) mec. bitkin, yorgun, cansız duruma düşmek.
Deyim: kanı sulanmak
Anlamı: kansızlığa uğramak.
Deyim: kanı temizlenmek
Anlamı: öldürülenin arkasından, öldüren kişi veya yakınlarından birini öldürerek öç almak.
Deyim: kanına dokunmak
Anlamı: çok sinirlenmek: 'Bırak Allah'ını seversen müdür bey! Bazen kanıma dokunuyor vallaha. Sen onun oruçlu olduğuna inanıyor musun?' -H. Taner.
Deyim: kanına girmek
Anlamı: 1) birini öldürmek veya öldürtmek: 'Kanıma gireceksiniz ama ne yapalım siz sağ olun.' -R. N. Güntekin. 2) bir kızın kızlığını bozmak.
Deyim: kanını içine akıtmak
Anlamı: sıkıntısını belli etmemek.
Deyim: kanını kaynatmak
Anlamı: heyecanlandırmak, coşturmak: 'Görenin kanını kaynatan bir tadı vardı duruşunun, bakışının.' -Y. Kemal.