Kaldırmak kısaca kelime anlamı ne demek?


Google News

Yayınlama: 8 ay önce

Okuma süresi: 3 dakika

Kaldırmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kaldırmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Kaldırmak

Anlamlar:

1. Bulunduğu yerden almak

Özelliği / Tipi / Türü: -i

Örnek: "Örtüyü masanın üzerinden kaldır."

2. Yukarı doğru hareket ettirmek

Örnek: "Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık."

"Sait Faik Abasıyanık"

3. Yükseltmek

Örnek: "Duvarı bir metre daha kaldırmalı."

4. Ürün toplamak, taşımak

Örnek: "İki tarla ötede Çetecioğlu Mustafa, bu yıl mahsulünü kaldırdığı tarlayı nadas etmekle uğraşıyordu."

"Nabizade Nâzım"

5. Çekmek, taşımak

Örnek: "Bu araba bu yükü kaldırmaz."

6. Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek

Örnek: "Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir."

"Anayasa"

7. Hastayı hastaneye götürmek

Özelliği / Tipi / Türü: -e

Örnek: "Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesine kaldırdılar."

"Aka Gündüz"

8. Tören yaparak ölüyü gömmek

9. Toplamak

Örnek: "Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar."

"Necati Cumalı"

10. Alıp başka yere götürmek

11. Uyandırmak

Örnek: "Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni"

"Halk türküsü"

12. Piyasadan çekmek

Örnek: "İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar."

13. Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak

Örnek: "Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin."

14. Kaçırmak

15. İyi etmek, iyileştirmek

Örnek: "Bu ilaç onu yataktan kaldırdı."

16. Bir şeyden çokça satın almak

17. Tayin etmek, atamak

Örnek: "Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler."

"Memduh Şevket Esendal"

18. Yok etmek, ortadan silmek

Örnek: "Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır."

"Orhan Seyfi Orhon"

19. Uygun gelmek, yakışmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz - Mecaz Anlam

Örnek: "Bu kumaş fazla süs kaldırmaz."

20. Çalmak, aşırmak

Özelliği / Tipi / Türü: Argo

İçinde Kaldırmak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: başkaldırmak


Kaldırmak eş anlamlısı

Kaldırmak hakkında eş anlamlı kelimeler

Kaldırmak eş anlamlısı

kaldırmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : yakışmak, götürmek, saklamak, kaçırmak, iyileştirmek, iyi etmek, taşımak, çekmek, atamak, tayin etmek, tahammül etmek, katlanmak, aşırmak, çalmak, toplamak, lağvetmek, feshetmek, yükseltmek, uyandırmak


Kaldırmak zıt anlamlısı

Kaldırmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Kaldırmak zıt anlamlısı

kaldırmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : indirmek


Kaldırmak ile ilgili 21 örnek cümle

"Kaldırmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Kaldırmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Elini kaldırdı

2. Bardakları masadan kaldır

3. Hamal bu yükü kaldırabilir mi?

4. Bu kantar bu ağırlığı kaldırır mı?

5. Kaldırımı biraz daha kaldırmak gerekiyor

6. Bu yıl köylü iyi ürün kaldırdı

7. Adam, bütün pazarı kaldırdı

8. O şaka kaldırır

9. Çalışma odası hangi rengi kaldırır?

10. Bu pirinç çok su kaldırıyor

11. Hükümet, bir bakanlığı ve onun kuruluş yasasını kaldırmak istiyor

12. Ağırlaşınca hastaneye kaldırmak gerekmişti

13. Cenazeyi yarın kaldıracaklar

14. Şu vazoyu kaldırın, çocuk kırabilir yoksa

15. Onu kaldırın, işe yetişemez sonra

16. Kızı dağa kaldırmışlar

17. O gün iki araba kaldırmışlardı

18. Bu koku midemi kaldırıyor

19. İlaç onu birkaç günde kaldıracaktır

20. Karaborsacılar yağları teneke teneke kaldırmışlar

21. Verdiğim armağanı kaldırıp atmıştı


Diğer dillerde Kaldırmak

İngilizce: Remove

Spanish: Quitar

German: Entfernen

French: Supprimer

Italian: Rimuovere


Kaldırmak ile ilgili atasözleri

Kaldırmak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Kaldırmak hakkında ve içinde Kaldırmak kelimesi geçen, Kaldırmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Kaldırmak ile ilgili deyimler

Kaldırmak ile ilgili deyimler

Aşağıda Kaldırmak hakkında ve içinde Kaldırmak kelimesi geçen, Kaldırmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: aradan kaldırmak

Anlamı: iş yapma imkânını yok etmek.

Deyim: ayağa kaldırmak

Anlamı: telaş ve heyecana düşürmek.

Deyim: (bir şeyi) rafa koymak (kaldırmak)

Anlamı: savsamak, artık üstünde durmamak, ihmal etmek: 'Anayasayı rafa kaldırarak keyfî, gelişigüzel sınırlar çizmeye kalkışmak, bu yaygaraları koparanların başlıca özelliğidir.' -N. Cumalı.

Deyim: buzdolabına kaldırmak

Anlamı: bir konuda anlaşmaya varılamadığı için onu bir süre gündem dışında bırakmak.

Deyim: cenazeyi kaldırmak

Anlamı: 1) ölüyü gömmek üzere götürmek; 2) ölüyü gömmek; 3) mec. ortada kalan bir işi bitirmek.

Deyim: dağa kaldırmak

Anlamı: birini, herhangi bir amaçla, zorla dağa veya ıssız bir yere götürüp orada tutmak: 'Yalnız Efe'den kimsenin şikâyeti yokmuş. Ne kimseyi dağa kaldırırmış ne de fidye istermiş.' -Ö. Seyfettin.

Deyim: dörtnala kaldırmak

Anlamı: dörtnal koşturmaya başlamak: Atı dörtnala kaldırdı.

Deyim: el kaldırmak

Anlamı: 1) oy verdiğini veya söz istediğini elini kaldırarak belirtmek; 2) birine, bir şeye vurmaya kalkışmak: 'İtlerden birine el kaldırmanın cezası ölüm idi.' -M. İzgü.

Deyim: harmanı kaldırmak

Anlamı: harman işini bitirmek: 'Harmanı kaldırmaktan başka bir şey düşünmüyordu.' -S. Çokum.

Deyim: hastaneye kaldırmak (yatırmak)

Anlamı: tedavi amacıyla hastaneye götürmek.

Deyim: ipoteği çözmek (kaldırmak)

Anlamı: tutudan kurtarmak: 'Bu ipoteği çözmek sizin elinizde! Bir tek siz çözebilirsiniz onu!' -N. Eray.

Deyim: kadeh kaldırmak

Anlamı: herhangi birini veya bir şeyi onurlandırmak için içmeden önce kadehleri yukarı kaldırmak: 'Localarda kadınlar erkekler, kadeh kaldırıyorlar, gülüşüyorlardı.' -N. Cumalı.

Deyim: kafasını kaldırmak

Anlamı: karşı gelmek, başkaldırmak: 'Sen bağ yeri açıyorsun ha? Çevirin şunu dese, yüz sopa çekse. Bir daha bak kimse kafasını kaldırır mı?' -M. Ş. Esendal.

Deyim: katmer kaldırmak

Anlamı: hlk. karışıklık çıkarmak.

Deyim: kazan kaldırmak (devirmek)

Anlamı: tar. 1) yeniçeriler yemek pişirilen kazanı devirerek ayaklanmak, isyan etmek: 'İkide birde kazan deviren yeniçerilerin dışında askerlikte talim ve terbiye esaslarına göre Avrupai bir nizam ile askerliğimizin ihdası pek hayırlı olmuştu.' -A. Ş. Hisar. 2) mec. yöneticinin bir tutumuna karşı hep birden ayaklanmak, isyan etmek.

Deyim: mahalleyi ayağa kaldırmak

Anlamı: bağırıp çağırarak konu komşuyu tedirgin etmek.

Deyim: mal kaldırmak

Anlamı: ürün elde etmek: 'Kendisi şu kadarcık tarla sayesinde ancak akşamları bir kaşık sıcak çorba içecek kadar mal kaldırabiliyor.' -N. Nâzım.

Deyim: maskesini düşürmek (kaldırmak)

Anlamı: gizli amaçlarını, gerçek kişiliğini ortaya çıkarmak.

Deyim: morga kaldırmak

Anlamı: ölüleri morga götürmek.

Deyim: omuz kaldırmak

Anlamı: 1) bilmez gibi davranmak; 2) kabul etmemek, geri çevirmek.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Kaldırmak K ile başlayan kelimeler Ka ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler