Kaçma ne demek? TDK Türkçe sözlük anlamı nedir?
Kaçma kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kaçma hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Kaçma
Anlamlar:
1. Kaçmak işi, firar
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Fabrikayı boşaltmaları için dışarıdan çağrı yapılırken kaçma arzusuyla yanıp tutuşanlar oldu."
Kaçma hakkında eş anlamlı kelimeler
Kaçma eş anlamlısı
kaçma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : firar
Kaçma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Kaçma zıt anlamlısı
Kaçma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Kaçma
İngilizce: Escape
Spanish: Escapar
German: Nicht weglaufen
French: Échapper
Italian: Sfuggire
Kaçma ile ilgili atasözleri
Aşağıda Kaçma hakkında ve içinde Kaçma kelimesi geçen, Kaçma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır
Anlamı: tehlikeden kaçan kazançlı çıkmış.
Kaçma ile ilgili deyimler
Aşağıda Kaçma hakkında ve içinde Kaçma kelimesi geçen, Kaçma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: abdesti kaçmak
Anlamı: abdesti bozulmak.
Deyim: ağır kaçmak
Anlamı: 1) gücendirici olmak, uygun düşmemek: Bu şaka biraz ağır kaçtı. 2) beklenenden fazla olmak: Hakem tarafından verilen kırmızı kart ağır kaçtı.
Deyim: ağzının tadı bozulmak (kaçmak)
Anlamı: bir kimsenin kurulu düzeni, dirliği bozulmak.
Deyim: arkasına (bile) bakmadan gitmek (kaçmak)
Anlamı: arkada kalanlarla ilgilenmeden bir yerden hızlıca ayrılmak: 'O kadar korktular, o kadar pıstılar ki arkalarına bile bakmadan kaçmaya başladılar.' -İ. O. Anar.
Deyim: ayıp kaçmak
Anlamı: argo uygun düşmemek: 'Daha ne sözler ki açıklayamam burada, ayıp kaçar.' -M. Seyda.
Deyim: bayağı kaçmak
Anlamı: söz, davranış, giyiniş yakışmamak, uygunsuz olmak.
Deyim: beti bereketi kalmamak (kaçmak)
Anlamı: azalmak, kıtlaşmak, çabuk tükenmek: Paranın beti bereketi kalmadı.
Deyim: (bir işin) kolayına bakmak (kaçmak)
Anlamı: bir işi yaparken kolay ve kestirme yolu seçmek.
Deyim: (bir şeyin) dozu kaçmak
Anlamı: dozunu kaçırmak.
Deyim: bucak bucak kaçmak
Anlamı: bir olay, bir durum veya bir kimseyle karşılaşmamaya çalışmak: 'Sen gerçek hayattan bucak bucak kaçıyorsun.' -A. Kulin.
Deyim: çiğ kaçmak
Anlamı: yersiz, yakışıksız olmak: Onun o sözü pek çiğ kaçtı.
Deyim: çirkin kaçmak
Anlamı: hoş olmayan bir durum olmak.
Deyim: çorap kaçmak
Anlamı: çorabın bir teli kopup örgüsü uzunlamasına açılmak.
Deyim: dar kaçmak
Anlamı: istemediği bir çevreden kendini dışarı atmak.
Deyim: elden kaçmak
Anlamı: 1) sahip olamamak; 2) değerlendirememek: 'Kibar kıyafetli bir hanım, elden kaçmış eski fırsatların hırsı gözlerinde parlayarak dedikodu yapmaya başladı.' -R. H. Karay.
Deyim: fazla gelmek (kaçmak)
Anlamı: çekilmeyecek, bıktıracak, tedirgin edecek bir durum almak.
Deyim: gösterişe kaçmak
Anlamı: gösteriş yapmaya başlamak.
Deyim: gözden (gözünden) kaçmak
Anlamı: görülmemek, farkına varılmamak: 'Emeğinin ve cesaretinin gözümden kaçmış bulunmasından hâlâ üzgünlük duyuyorum.' -A. Ağaoğlu.
Deyim: gözleri çukura gitmek (kaçmak)
Anlamı: aşırı yorgunluktan göz çevresi kararmak veya çökmek: 'Genç yakışıklı yüzü solmuş, gözleri çukura kaçmıştı.' -Y. Kemal.
Deyim: gözü (gözleri) kaymak (kaçmak)
Anlamı: 1) gözünde hafifçe şaşılık bulunmak; 2) istemeyerek bakıvermek: 'İstemeye istemeye gözleri lokantacıya kaçtı.' -Ö. Seyfettin. 3) bayılmak sırasında gözünün akı çoğalmak.