Kabak nedir? TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Kabak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kabak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Kabak
Anlamlar:
1. Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (Cucurbita)
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Bitki bilimi
2. Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılan ürünü
Özelliği / Tipi / Türü: Bitki bilimi
3. Esrarkeşlerin kullandığı bir tür nargile
4. Kabak kemane
Özelliği / Tipi / Türü: Müzik
Örnek: "Siperin içinde birkaç nefer ayakta ileriye bakıyor, öbürleri aşağı oturmuş konuşuyorlar, gülüyorlar, türkü söylüyorlar, kabak çalıyorlar."
5. Ham, tatsız (kavun, karpuz)
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
6. Tüysüz, dazlak
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Kaba kabak gibi tıraşlı!"
7. Dişleri aşınarak yüzeyi düzleşmiş olan (taşıt lastiği)
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
8. Bilgisiz, görgüsüz, kaba
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Mecaz Anlam
9. Kısa boynuzlu hayvan
Özelliği / Tipi / Türü: Halk ağzında
İçinde Kabak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: kabak çekirdeği, kabak çiçeği, kabak dolması, kabak elması, kabak kafalı, kabak kemane, kabak tadı, kabak tatlısı, başı kabak, armut kabağı, asma kabağı, bal kabağı, barut kabağı, boru kabağı, helvacı kabağı, kantar kabağı, kestane kabağı, sakız kabağı, su kabağı, testi kabağı, yan kabağı
Kabak hakkında eş anlamlı kelimeler
Kabak eş anlamlısı
kabak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : kaba , görgüsüz , bilgisiz , dazlak , tüysüz , karpuz) , ham
Kabak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Kabak zıt anlamlısı
Kabak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Kabak ile ilgili 1 örnek cümle
"Kabak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Kabak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Çitledikleri kabak çekirdeğinin kabuğunu yere atıyorlar
Diğer dillerde Kabak
İngilizce: Pumpkin
Spanish: Calabaza
German: Zucchini
French: Citrouille
Italian: Zucca
Kabak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Kabak hakkında ve içinde Kabak kelimesi geçen, Kabak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna (kıçına) kabak bağlamış
Anlamı: 1) yapamayacağı kadar ağır bir işi varken başka bir iş daha yüklenmiş; 2) kendisi sığıntı durumundayken yanına bir kişi daha almış.
Atasözü: kel yanında kabak anılmaz
Anlamı: bir kişinin yanında, uzaktan da olsa onun kusurunu hatırlatabilecek sözler söylemekten çekinilmelidir.
Atasözü: sıçan deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış
Anlamı: 1) yapamayacağı kadar ağır bir işi varken başka bir iş daha yüklenmiş; 2) kendisi sığıntı durumundayken yanına bir kişi daha almış.
Atasözü: şeytanla kabak ekenin kabak başına patlar
Anlamı: kurnaz ve hileci kimse ile ortaklık eden kişi hilenin en büyük kurbanı olur.
Kabak ile ilgili deyimler
Aşağıda Kabak hakkında ve içinde Kabak kelimesi geçen, Kabak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna (kıçına) kabak bağlamış
Anlamı: 1) 'yapamayacağı kadar ağır bir işi varken başka bir iş daha yüklenmiş' anlamında kullanılan bir söz; 2) 'kendisi sığıntı durumundayken yanına bir kişi daha almış' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: kabak (birinin) başına (başında) patlamak
Anlamı: birçok kimsenin ilgili olduğu bir olaydan, yalnızca bir kimse zarar veya ceza görmek: 'Kendi yarın cehennem olur gider, kabak bizim başımıza patlar.' -R. N. Güntekin.
Deyim: kabak çıkmak
Anlamı: ham çıkmak.
Deyim: kabak çiçeği gibi açılmak
Anlamı: utangaçlıktan çabucak sıyrılarak aşırı ölçüde serbest davranmak: 'Komşular, kabak çiçeği gibi açıldı, ne malmış meğer diyorlardı.' -R. H. Karay.
Deyim: kabak gibi
Anlamı: tüysüz, çıplak, her tarafı açık.
Deyim: kabak tadı vermek
Anlamı: aşırı tekrarlanması, sürdürülmesi yüzünden bir şeyden doygunluk, yorgunluk veya bıkkınlık duyarak onu istemez duruma gelmek.
Deyim: kabakulak olmak
Anlamı: kabakulak hastalığına yakalanmak: Ahmet kabakulak oldu, üç hafta evden dışarıya çıkamadı.
Deyim: yalın ayak, başı kabak
Anlamı: çok perişan bir kılıkta: 'İçinde yaz kış, bir don bir gömlekle yalın ayak, başı kabak bir adam oturur.' -Y. K. Karaosmanoğlu.