İsrail, Gazze'deki suçlarından dolayı yargılanmalıdır.

Gazze Mahkemesi'nin Saraybosna'da açıkladığı son bildirisi, İsrail'in soykırım suçlarından dolayı yargılanması gerektiğini açıkça belirtiyor. Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının tartışmaya açık olmadığı, bunun açık ve temel bir hak olduğu vurgulanıyor. Bildiri, birçok medya kuruluşunun soykırımı örtbas etme ve körükleyici propaganda yayma konusundaki utanç verici rolünü kınayarak, Gazze'deki insan hakları ihlallerinin sistematik ve yaygın olduğunu ortaya koyuyor. Mahkeme, İsrail'in "apartheid", yerleşimci sömürgeciliği ve sivilleri sistematik olarak hedef almasını (yardım görevlileri de dahil) kınıyor. İsrail'in bu eylemleri uluslararası hukukun ciddi ihlalleridir ve insanlığa karşı suçlar kapsamına girmektedir. Bildiride, sadece İsrail ordusunun değil, hükümet yetkililerinin ve siyasi liderlerin de sorumluluklarının altı çiziliyor. Sistematik zulüm, katliamlar, siyasi tutuklamalar, işkence, mülk el koymaları ve insanlık dışı muamele gibi birçok insan hakları ihlali örnek olarak gösteriliyor. Mahkeme, uluslararası topluma İsrail'e karşı güçlü ve etkili önlemler alma çağrısı yapıyor. Bu önlemler arasında, İsrail'e askeri ambargo uygulanması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) İsrail yetkilileri hakkında dava açılması yer alıyor. Bildiride, sadece İsrail'in değil, bu suçlara göz yuman ve destek veren tüm devletlerin de sorumlu tutulması gerektiği belirtiliyor. Gazze Mahkemesi, uluslararası toplumun sadece tepkisel değil, proaktif ve etkili bir rol üstlenmesini istiyor. Bu, Filistin halkının temel haklarını güvence altına almak ve adalet sağlamak için acil müdahale gerektiren bir insanlık krizi olarak görülüyor. Bildiri, Gazze'deki sivil nüfusun maruz kaldığı sürekli şiddet, abluka ve insani krizin ayrıntılarını ortaya koyuyor. Sağlık hizmetlerine erişimdeki engeller, eğitimdeki aksaklıklar, işsizlik ve yoksulluk oranlarındaki artış, Gazze halkının yaşamını tehdit eden faktörler olarak sıralanıyor. Bildiride, bu durumu ortadan kaldırmak için uluslararası toplumun ekonomik ve insani yardım sağlaması, ablukanın kaldırılması ve Gazze'ye yönelik saldırıların durdurulması çağrısında bulunuluyor. Gazze Mahkemesi, Filistin halkının özgürlük ve öz belirleme hakkını savunuyor ve uluslararası toplumun İsrail'in işlediği suçları görmezden gelmemesini talep ediyor. Mahkeme, adalet ve hesap verebilirlik talebinin Filistin halkının haklı ve meşru bir talebi olduğunu vurguluyor. Bildiri, uluslararası toplumun Filistin halkının yanında yer alması ve İsrail'i suçlarından dolayı hesap vermeye zorlaması çağrısıyla sona eriyor. Sessiz kalmanın, İsrail'in suçlarına ortak olmak anlamına geldiği altı çiziliyor. Adaletin sağlanması için, uluslararası toplumun aktif ve etkili bir rol üstlenmesi hayati önem taşıyor.