Kelime: Ham
Kökeni: "Farsça ḫām" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Yenecek kadar olgun olmayan (meyve), olmamış
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Ham elma."
2. İşlenmemiş (madde)
Örnek: "Ham petrol."
3. İdmansız
Örnek: "Ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim."
4. Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Ham teklif."
5. Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Ne ham adam!"
İçinde Ham geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ham besi suyu, ham bez, ham ervah, ham gaz, hamhalat, ham hayal, ham madde, ham payı

Ham hakkında eş anlamlı kelimeler
Ham eş anlamlısı
ham kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : olmamış, idmansız, incelmemiş, kaba

Ham hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ham zıt anlamlısı
ham kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : olgun, yetişmiş, idmanlı
Ham ile ilgili 6 örnek cümle
"Ham" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ham" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Ham meyveyi kopardılar dalından
2. Ham deri işlenerek kullanılır
3. Ham at yarış alamaz
4. Çırak ham, eli işe alışmadı henüz
5. Bu ham işlerle vakit harcamam
6. Onun gibi hamlarla ne işin var?
Diğer dillerde Ham
İngilizce: Raw
Spanish: Crudo
German: Roh
French: Brut
Italian: Materia

Ham ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ham hakkında ve içinde Ham kelimesi geçen, Ham ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ak göt (don, bacak) kara göt (don, bacak) kara geçit başında (hamamda) belli olur
Anlamı: bir iddiadaki doğruluk ancak deney veya sınav sonucunda belli olur.
Atasözü: çöreğin büyüğü, hamurun (unun) çoğundan olur
Anlamı: verimin bol olması, kullanılan malzemenin bol olmasına bağlıdır.
Atasözü: ekmeğin büyüğü, hamurun çoğundan olur
Anlamı: verimin bol olması, kullanılan malzemenin bol olmasına bağlıdır.
Atasözü: hamala semeri yük olmaz
Anlamı: insana kendi işi ağır gelmez.
Atasözü: hamama giren terler
Anlamı: bir işe girişen, o işin güçlüklerini veya masraflarını göze almalıdır.
Atasözü: herkesin hamuru ekmeğine göredir
Anlamı: bir iş için yapılacak hazırlık, gereksinim ölçüsünde olmalıdır.
Atasözü: iki çıplak bir hamama yakışır
Anlamı: iki yoksul kimsenin birbiriyle evlenmesi uygundur.
Atasözü: İsa'yı küstürdü, Muhammed'i memnun edemedi
Anlamı: iyilik edeyim derken kimseyi memnun edemedi.
Atasözü: karı malı hamam tokmağıdır
Anlamı: bir erkek, karısının malından yararlanmayı düşünmemelidir.
Atasözü: külhancının beyliği hamamcılık demişler
Anlamı: bayağı bir işle uğraşan kimse, yükselse bile ancak yaptığı işle anılır.
Atasözü: merhametten maraz doğar (hasıl olur)
Anlamı: kimi kişiler, kendilerine acıyıp iyilik edenlerin başını derde sokarlar veya bu iyiliği kötüye kullanırlar.
Atasözü: tıngır elek tıngır saç, elim hamur karnım aç
Anlamı: çalışmalarımla başkalarına yarar sağlıyorum ancak bundan kendim yararlanmıyorum.

Ham ile ilgili deyimler
Aşağıda Ham hakkında ve içinde Ham kelimesi geçen, Ham ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (bir işin) hamallığını etmek (yapmak)
Anlamı: bir işin önemsiz fakat ağır ve yorucu yükünü taşımak: 'Yok, yok! Sizi kimse hamallık etmeye bırakmaz.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: elinin hamuruyla erkek işine karışmak
Anlamı: kadınlar, beceremeyeceği işleri yapmaya kalkışmak.
Deyim: eski hamam eski tas
Anlamı: 'hiçbir şeyi değişmemiş, eski durumunda kalmış' anlamında kullanılan bir söz: 'Bereket versin, işi kuru gürültüden ileri gitmediği, her şeyin eski hamam eski tas kaldığı çabuk anlaşıldı.' -K. Tahir.
Deyim: hallihamur olmak
Anlamı: içinde bulunduğu koşullara uymak: 'Suyun, toprağın, gözyaşının ve insan kanının hallihamur olduğu bu Anadolu toprağı susar mı?' -A. Gündüz.
Deyim: ham çıkmak
Anlamı: kavun, karpuz olgunlaşmamak.
Deyim: ham hum etmek
Anlamı: belirsiz, önemsiz, boş birtakım sözler söylemek.
Deyim: ham hum şorolop
Anlamı: düzenle veya el çabukluğu ile yapılan, kimsenin akıl erdiremediği iş.
Deyim: hamam gibi
Anlamı: pek sıcak: 'Bugün deniz hamam gibidir değil mi?' -B. Felek.
Deyim: hamamcı olmak
Anlamı: argo boy abdesti alması gerekmek.
Deyim: hamamın namusunu kurtarmak
Anlamı: görünüşünü kurtarmaya yönelen birtakım yetersiz çarelere başvurarak kötü bilinen bir yere onur kazandırmaya çalışmak.
Deyim: hamle etmek (yapmak)
Anlamı: 1) atılmak, saldırmak: 'Sinir içindeki kadına o anda hamle etme aptallığını da yapmış ve tokadı yemiş.' -R. Erduran. 2) önemli bir işe girişmek, bir işte başarı sağlamak için çaba harcamak.
Deyim: hamur açmak
Anlamı: yoğrulmuş hamuru inceltip yufka durumuna getirmek.
Deyim: hamur gibi
Anlamı: 1) yorgunluktan eli ayağı tutmayan; 2) çok pişip bulamaç durumuna gelen (yiyecek).
Deyim: hamur tutmak
Anlamı: hamur hazırlamak.
Deyim: han hamam sahibi (olmak)
Anlamı: malı mülkü çok, varlıklı kimse (olmak).
Deyim: ilham almak
Anlamı: esinlenmek.
Deyim: ilham etmek (vermek)
Anlamı: içe doğmasına sebep olmak, esindirmek: 'Osmanlı müverrihleri, acı tecrübelerin ilham ettiği bu insafsız hükümlere elbette ki itibar etmeyeceklerdi.' -C. Meriç.
Deyim: istirhamda bulunmak
Anlamı: istirham etmek.
Deyim: ithamda bulunmak
Anlamı: birini suçlamak.
Deyim: merhamet duymak
Anlamı: acıma veya şefkat duygusu uyanmak veya kabarmak: 'Ömrümde hiç kimseye bu kadar saf ve derin merhamet duymamıştım.' -P. Safa.
