Bildirio.com
Eğitim

Gülmek kelime anlamı ne demek? Gülmek nedir?

Gülmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Gülmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Sedef Karatay |
Gülmek kelime anlamı ne demek? Gülmek nedir?
Gülmek kelime anlamı ne demek? Gülmek nedir?

Kelime: Gülmek

Anlamlar:

1. İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu."

"Halide Edip Adıvar"

2. Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek

3. Biriyle alay etmek

Özelliği / Tipi / Türü: -e

İçinde Gülmek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: güle güle, güle oynaya, yüze gülücü


Gülmek eş anlamlısı

Gülmek hakkında eş anlamlı kelimeler

Gülmek eş anlamlısı

gülmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Gülmek zıt anlamlısı

Gülmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Gülmek zıt anlamlısı

gülmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : ağlamak


Gülmek ile ilgili 2 örnek cümle

"Gülmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Gülmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Dün bütün gün güldük durduk

2. Deliye gülmekten utanmalısınız


Diğer dillerde Gülmek

İngilizce: Laugh

Spanish: Reir

German: Lachen

French: Rire

Italian: Ridere


Gülmek ile ilgili atasözleri

Gülmek ile ilgili atasözleri

Aşağıda Gülmek hakkında ve içinde Gülmek kelimesi geçen, Gülmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Gülmek ile ilgili deyimler

Gülmek ile ilgili deyimler

Aşağıda Gülmek hakkında ve içinde Gülmek kelimesi geçen, Gülmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: ağzını bırakıp kıçıyla (bir tarafıyla) gülmek

Anlamı: alay ederek karşısındakine gülmek.

Deyim: bıyık altından gülmek

Anlamı: birinin durumuna belli etmemeye çalışarak gülümsemek: 'Sanki yarım ağız söylediğimi anlamış gibi bıyık altından gülerek şöyle bir süzüyor beni.' -A. Ümit.

Deyim: bir göz gülmek

Anlamı: hem gülüp hem ağlamak.

Deyim: (birine) içinden gülmek

Anlamı: sezdirmeden eğlenmek.

Deyim: (birinin) sakalına gülmek

Anlamı: ciddi gibi görünen sözlerle alay etmek.

Deyim: gevrek gevrek gülmek

Anlamı: 1) kendine güvenip karşısındakini küçümsemek: 'Diğer dükkânların satılmayan mallarını ben sanki ne yapayım diye gevrek gevrek gülerek kendi kendine hak verirdi.' -A. Ş. Hisar. 2) neşeli ve kendine güvenli biçimde gülmek.

Deyim: gözlerinin içi gülmek

Anlamı: çok sevindiği yüzünden, gözlerinden belli olmak: 'Zayıf bir kızı severdim / Gözlerinin içi gülerdi' -N. Cumalı.

Deyim: gülmekten kırılmak (katılmak, yarılmak)

Anlamı: aşırı derecede gülmek: 'Ahali gülmekten kırılıyordu.' -R. N. Güntekin.

Deyim: için için gülmek (gülümsemek)

Anlamı: belli etmeden, gizli gizli gülmek: 'Belki tramvayda, vapurda yan yana giderken, o ona için için gülmüştür, belki de alay etmiştir.' -N. Hikmet.

Deyim: katıla katıla gülmek

Anlamı: aşırı derecede gülmek: 'Bir kahveye yolu düşmüş, kahvede oturanların hepsi katıla katıla gülüyorlarmış.' -B. R. Eyuboğlu.

Deyim: katmerli katmerli gülmek

Anlamı: üst üste ve ara vermeden aşırı derecede gülmek: 'Harun sarhoşluğun sinirliliğiyle yine göbek ve gerdan titreterek katmerli katmerli gülmeye başladı.' -H. R. Gürpınar.

Deyim: kıkır kıkır gülmek

Anlamı: içinden gelerek sesli sesli bir biçimde gülmek: 'Kapalı panjurların ardında, ayıp şeyler anlatıp kıkır kıkır gülüyorlar.' -A. İlhan.

Deyim: pis pis gülmek

Anlamı: başkalarını kızdıracak, sinirlendirecek biçimde gülmek.

Deyim: yüze gülmek

Anlamı: 1) yalandan dost görünmek; 2) sevimli, alımlı görünmek.

Deyim: yüzü gülmek

Anlamı: 1) sevinci yüzünden belli olmak: 'Otele gidip lavabolu odayı görünce yüzüm güldü.' -F. Otyam. 2) feraha kavuşmak: Şehirlilerle köylüler arasındaki alışveriş şartları düzenlendikten sonra hepsinin yüzü gülmeye başladı. 3) temiz, tertipli duruma gelmek.

Deyim: yüzüne gülmek

Anlamı: 1) dostmuş gibi görünmek: 'Köylünün yüzüne gülüp arkadan jurnalliyormuş.' -E. Işınsu. 2) dostluk göstermek, ilgi göstermek, alakalanmak: 'Köyde, ondan başka yüzümüze gülen, bize yol gösteren olmadı.' -Ö. Seyfettin. 3) temizliği, yeniliği dolayısıyla ferahlık vermek: 'Banyo, tuvalet, vesair kısımlar, o ne temizlik, o ne genişlik, insanın yüzüne gülen o ne ferahlıktı.' -H. R. Gürpınar.

🚀 Popüler post! Son 24 saatte 112 kişi görüntüledi!

❤️ Sevilen post! Son 24 saatte 0 kişi favoriledi!

🏷️ Beklenen post! Son 24 saatte 0 kişi kaydetti!

🚀 Popüler post! Son 24 saatte 112 kişi görüntüledi!