Gelin ne demek? TDK Türkçe sözlük anlamı nedir?
Gelin kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Gelin hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Gelin
Anlamlar:
1. Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın
İçinde Gelin geçen birleşik ve kökteş kelimeler: gelin abla, gelin alayı, gelin alıcı, gelinboğan, gelin böceği, gelin çiçeği, gelinfeneri, gelin hamamı, gelin havası, gelinkuşağı, gelin kuşu, gelin otu, gelinparmağı, gelin teli
Gelin hakkında eş anlamlı kelimeler
Gelin eş anlamlısı
gelin kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Gelin hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Gelin zıt anlamlısı
Gelin kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Gelin ile ilgili 4 örnek cümle
"Gelin" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Gelin" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Gelin çok güzeldi
2. Daha bir aylık gelin iken boşanmak zorunda kalmıştı
3. Kaynana ile gelin iyi geçiniyordu
4. Onlar gelinlerini el üstünde tutuyor
Diğer dillerde Gelin
İngilizce: Bride
Spanish: Novia
German: Komm
French: Mariée
Italian: Sposa
Gelin ile ilgili atasözleri
Aşağıda Gelin hakkında ve içinde Gelin kelimesi geçen, Gelin ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ahmak gelin yengeyi halayığı sanır
Anlamı: ahmak kimse kendisini koruyup gözeten kişiye hizmetine verilmiş biri gözüyle bakar ve saygısız davranışlarıyla onun gönlünü kırarak hizmetinden yoksun kalır.
Atasözü: akıllar gelin olmuş, herkes kendininkini beğenmiş
Anlamı: insan kendi aklını, düşüncesini başkasınınkinden üstün görür.
Atasözü: aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
Anlamı: güzel şey, iyi gereç kullanılarak meydana gelir, bundan da iş yapana övünme payı çıkar.
Atasözü: Azrail gelince oğul, uşak sormaz
Anlamı: Azrail büyük küçük demez, eceli gelenin canını alır.
Atasözü: bizim gelin bizden kaçar, tutar ellere başını açar
Anlamı: bize yabancı duran yakınımız, dostumuz, akrabamız başkalarına rahatça, içtenlikle yardım eder.
Atasözü: gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş
Anlamı: toplum içine giren bir kimsenin kendi kullanacağı eşyasının değerli olup olmaması başkalarını ilgilendirmez.
Atasözü: gelin eşikte, oğlan beşikte
Anlamı: bir eve gelin gelir gelmez bebek hazırlıklarına başlamak gerekir.
Atasözü: gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz
Anlamı: her eve gelin girmeyebilir ama ölüm kesinlikle girer.
Atasözü: gelini ata bindirmişler 'ya nasip' demiş
Anlamı: kesin sonuç alınmadan hiçbir işe olup bitti gözüyle bakılmaz.
Atasözü: göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar
Anlamı: yapılması geciken iyilikler, bekleyenleri sıkıntı içinde bırakır.
Atasözü: karınca, zevali gelince kanatlanır
Anlamı: kişi durumunun gereklerine aykırı taşkınlıklarda bulunursa artık düşecek demektir.
Atasözü: kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse gelinin başını yarar
Anlamı: kaynana ne kadar yumuşak huylu, ne kadar iyi davranışlı olursa olsun, her hâli gelini rahatsız eder.
Atasözü: kızım sana söylüyorum (dedim) gelinim sen anla (işit)
Anlamı: 1) doğrudan doğruya kendisine söylenemeyen düşünce ve uyarıların, o kimsenin çok yakınına söylendiğinde kullanılan bir söz; 2) herhangi birine dolaylı olarak söylenecek uyarı söz konusu olduğunda kullanılan bir söz.
Atasözü: sarımsağı gelin etmişler de kırk gün kokusu çıkmamış
Anlamı: insanlar kötü yanlarını kolay kolay belli etmezler, haklarında yargıda bulunmakta acele edilmemelidir.
Atasözü: suçu gelin etmişler, kimse güveyi girmemiş
Anlamı: ne kadar çekici olursa olsun, suçu kimse kabul etmez.
Atasözü: üveye etme, özünde bulursun; geline etme, kızında bulursun
Anlamı: öz evladı bir gün öksüz kalırsa başkalarının ona kötü davranmasını istemeyen, üvey evladına kötü davranmamalıdır; kızına ileride gelin olarak gideceği yerde kötü davranılmasını istemeyen, kendi gelinine kötü davranmamalıdır.
Atasözü: yerine düşmeyen gelin yerine yerine, boyuna düşmeyen esvap sürüne sürüne eskir
Anlamı: kendine uygun bir evlilik yapamayan kız yerine yerine helak olur, boya göre dikilmemiş elbise de yerde sürünerek yıpranır gider.
Gelin ile ilgili deyimler
Aşağıda Gelin hakkında ve içinde Gelin kelimesi geçen, Gelin ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: dağların şenliği (gelin anası)
Anlamı: şaka kaba, anlayışsız kimse: 'Hay kör olası, dağların şenliği, bak şimdi de hanımın saksısını devirdi.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: deve kuşu gibi (yüke gelince kuş, uçmaya gelince deve)
Anlamı: uygun şartlarda terslik çıkaran.
Deyim: Ermeni gelini gibi kırıtmak
Anlamı: ağır veya yavaş hareket etmek: 'O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir.' -S. Birsel.
Deyim: eşek sudan gelinceye kadar dövmek
Anlamı: tkz. adamakıllı dövmek: 'Uslu otur yoksa ufak bir münasebetsizliğini duyarsam eşek sudan gelinceye kadar döverim, kemiklerin kırılır, anladın mı?' -R. H. Karay.
Deyim: gelin almak
Anlamı: 1) erkeğe bir eş bulmak; 2) gelini babasının evinden özel bir törenle alıp damadın evine götürmek.
Deyim: gelin gibi süzülmek
Anlamı: geline yakışır biçimde edalı, nazlı yürümek.
Deyim: gelin gitmek
Anlamı: bir aileye, bir yere gelin olarak gitmek: 'Bin türlü dedikodu içinde ben oraya gelin gittim.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: gelin yazmak
Anlamı: gelinin yüzünü değişik süs gereçleriyle bezemek.
Deyim: gelinliği tutmak
Anlamı: gelinlik etmek.
Deyim: gelinlik etmek
Anlamı: 1) gelin, kendisinden beklenilen hizmeti yapmak; 2) aile büyüklerinin yanında susmak.
Deyim: kendi kendine gelin güveyi olmak
Anlamı: ilgilinin nasıl karşılayacağını düşünmeden bir işi olmuş bitmiş sayarak sevinmek: 'Kız kardeşi ile Mahir daha ortada fol yok yumurta yokken gelin güveyi olmuşlar.' -H. R. Gürpınar.