Fer Türkçe sözlük anlamı ne demek?


Google News

Yayınlama:2 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Fer kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Fer hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Fer

Kökeni: "Farsça fer" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.

Anlamlar:

1. Parlaklık, aydınlık

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

2. Canlılık

Örnek: "Otuz yaşıma gelmeden gözlerimin feri sönmüştü."

"Halide Edip Adıvar"

3. Güç, kuvvet

İçinde Fer geçen birleşik ve kökteş kelimeler: kerli ferli


Fer eş anlamlısı

Fer hakkında eş anlamlı kelimeler

Fer eş anlamlısı

fer kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : aydınlık, parlaklık, nüfuz, kuvvet, güç


Fer zıt anlamlısı

Fer hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Fer zıt anlamlısı

fer kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : cansız, donuk


Diğer dillerde Fer

İngilizce: Fer

Spanish: Fer

German: Fer

French: Fer

Italian: Fer


Fer ile ilgili atasözleri

Fer ile ilgili atasözleri

Aşağıda Fer hakkında ve içinde Fer kelimesi geçen, Fer ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin

Anlamı: hastalıktan korunmak istiyorsak ayağımızı sıcak, başımızı serin tutmalı, olur olmaz şeyleri sıkıntı konusu yapmamalı, geniş yürekli olmalıyız.

Atasözü: gönül ferman dinlemez

Anlamı: gönül sevdiğinden asla vazgeçmez.

Atasözü: tebdilimekânda ferahlık vardır

Anlamı: sağlık veya görev değişikliği nedeniyle bir yerden başka bir yere gitmek huzur sağlar.


Fer ile ilgili deyimler

Fer ile ilgili deyimler

Aşağıda Fer hakkında ve içinde Fer kelimesi geçen, Fer ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: aferin almak

Anlamı: değerli görülüp beğenilmek.

Deyim: ağza tat, boğaza feryat

Anlamı: 'miktarı çok az olan yiyecek' anlamında kullanılan bir söz.

Deyim: bir tat, bin feryat

Anlamı: mutluluktan çok, sıkıntısı olan: 'O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuşken...' -H. Z. Uşaklıgil.

Deyim: eğri gemi doğru sefer

Anlamı: 'kullanılan araç yetersiz ancak yapılan iş isteğe uygun' anlamında kullanılan bir söz.

Deyim: feragat etmek (göstermek)

Anlamı: hakkından vazgeçmek, el çekmek: 'Beni çıkardığı tahtımdan arzumla feragat edeceğim.' -R. H. Karay.

Deyim: ferah tutmak

Anlamı: iç rahatlığını, huzurunu korumak: 'Kendinizi ferah tutunuz. Canınızı hiçbir şeye sıkmayınız.' -Ö. Seyfettin.

Deyim: ferahlık duymak

Anlamı: içinin açıklığını, rahatlığını hissetmek: 'Şimdi karşımda alevden bir duvar görüyor, içimde bir ferahlık duyar gibi oluyorum.' -A. Ağaoğlu.

Deyim: ferahlık vermek

Anlamı: iç açmak, rahatlık hissettirmek: 'Yeni boyanıp temizlenmiş bir ev gibi havası ferahlık veriyordu.' -R. H. Karay.

Deyim: ferih fahur yaşamak

Anlamı: bağımsız, bağlantısız bir biçimde yaşamak: 'Nesir kendini nazımdan ayırarak gazetelerde, kitaplarda, kürsülerde, mikrofonlarda ferih fahur yaşıyor.' -O. V. Kanık.

Deyim: feriştahı gelse

Anlamı: argo 1) 'en güçlüsü, en yetkilisi, en üstünü olsa' anlamında kullanılan bir söz; 2) 'en iyisi olsa' anlamında kullanılan bir söz.

Deyim: ferman çıkarmak

Anlamı: 1) padişah tarafından herhangi bir konuda emir verilmek; 2) yetkili bir kimse tarafından buyruk verilmek.

Deyim: ferman dinlememek

Anlamı: yasa, kural, yol yöntem tanımamak.

Deyim: ferman sizin

Anlamı: 'siz nasıl isterseniz öyle olsun' anlamında kullanılan bir söz.

Deyim: fertik çekmek (fertiği kırmak)

Anlamı: kaçmak: 'Kampana vurup tren kalkacağı esnada 'fertik!' diye bağırırlardı ki 'fertiği kırmak' tabiri buradan kalmadır.' -S. M. Alus.

Deyim: feryadı basmak

Anlamı: çığlık koparmak, yüksek sesle haykırmaya başlamak: 'Bu defa da, Sultanahmet'ten gelen efeler değilmiş de feryadı basanlar, onların gündüzki taşkınlığından yüz bulan eroincilermiş.' -N. F. Kısakürek.

Deyim: feryat etmek

Anlamı: 1) yüksek sesle haykırmak: 'İnsan tehlike karşısında ancak ana diliyle feryat edebiliyor.' -N. Hikmet. 2) mec. büyük bir yokluk, zarar ve sıkıntı içinde bulunmak: İstanbul, susuzluktan feryat ediyor.

Deyim: feryat koparmak

Anlamı: yüksek sesle bağırmak, haykırmak: 'Pencereden kopardığım feryadı pek geç işittiler.' -R. N. Güntekin.

Deyim: ferz çıkarmak

Anlamı: acemi bir oyuncuya karşı vezirsiz oynamak.

Deyim: ferz çıkmak

Anlamı: satrançta piyon, karşıdaki en son kareye kadar sürülüp vezir olmak.

Deyim: kalbi ferahlamak

Anlamı: yüreği ferahlamak.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

FerF ile başlayan kelimelerFe ile başlayan kelimelerNe demekSözlükEş anlamlı kelimelerZıt anlamlı kelimelerAtasözleriDeyimlerÖrnek cümleler