Kelime: Ezmek
Anlamlar:
1. Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım."
2. Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek
Örnek: "Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar."
3. Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek."
4. Üzmek, sıkıntıya sokmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir."
5. Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Bu yol hayvanı ezdi."
6. Yenmek, sindirmek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Düşmanı ezmek."
7. Harcamak
Özelliği / Tipi / Türü: Argo
Örnek: "Paraları bir haftada ezerim."
İçinde Ezmek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ezimevi, elezer, özezer, karıncaezmez

Ezmek hakkında eş anlamlı kelimeler
Ezmek eş anlamlısı
ezmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : sindirmek , yenmek , çiğnemek , harcamak

Ezmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ezmek zıt anlamlısı
Ezmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Ezmek ile ilgili 7 örnek cümle
"Ezmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ezmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Araba köpeği ezmiş
2. Bu tabletleri yarım bardak suda ezmek gerekiyor
3. Takımımız rakibini ezdi
4. Fabrikada işçileri eziyorlardı
5. Güçsüzü ezmekten hoşlanır
6. Buyurgan halkı ezmekteydi
7. Gecede birkaç yüz lirayıı ezenler türedi
Diğer dillerde Ezmek
İngilizce: Crush
Spanish: Aplastar
German: Zerquetschen
French: Écraser
Italian: Schiacciare

Ezmek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ezmek hakkında ve içinde Ezmek kelimesi geçen, Ezmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: aç gezmektense tok ölmek yeğdir
Anlamı: yoksulluk ölümden de beterdir.
Atasözü: boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir
Anlamı: çalışmak insanı tembellikten kurtarır.

Ezmek ile ilgili deyimler
Aşağıda Ezmek hakkında ve içinde Ezmek kelimesi geçen, Ezmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: arkasında dolaşmak (gezmek)
Anlamı: bir işi yaptırmak için ilgili veya yetkili bir kimsenin uğradığı yerlere giderek görüşme fırsatı aramak.
Deyim: bağrını ezmek
Anlamı: üzülmek, dertlenmek: 'Kışlanın uğrunda bir ufak mezar / Anama söylemen bağrını ezer' -Halk türküsü.
Deyim: başını ezmek
Anlamı: bir daha kötülük edemeyecek duruma getirmek.
Deyim: (bir yeri) adım adım gezmek
Anlamı: her yerini dolaşıp görmek.
Deyim: (birinin) peşinde dolaşmak (gezmek)
Anlamı: bir amaçla birisini izlemek: Tarlayı satın almak için peşinde dolaşıyor.
Deyim: boş gezmek (gezinmek)
Anlamı: işsiz güçsüz dolaşmak: 'On gün boş mu gezdin?' -Ö. Seyfettin.
Deyim: boşta gezmek
Anlamı: işsiz olmak: 'Huriye Hanım, kızının bu boşta gezer oğlana vardığı zaman ...' -B. Felek.
Deyim: canından bezmek (bıkmak veya usanmak)
Anlamı: ölümü göze alacak kadar sıkıntı içinde olmak: 'Artık doğrusu bendeniz canımdan bıktım.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: dillerde dolaşmak (gezmek)
Anlamı: her yerde kendisinden söz edilmek: 'Hangi hanım, dillerde gezen aşk maceralarından dolayı mevkisinden düşüyor?' -H. C. Yalçın.
Deyim: doktor doktor gezmek (dolaşmak)
Anlamı: tedavide çabuk ve kesin sonuç almak ümidiyle birçok doktora başvurmak: 'Çare bulunsun diye az mı ebe kapısı çaldılar, doktor doktor gezdiler?' -A. İlhan.
Deyim: dünür gezmek
Anlamı: evlenecek erkek için kız aramaya çıkmak.
Deyim: elden ele dolaşmak (gezmek)
Anlamı: iyi nitelikleri dolayısıyla çok ilgi görmek, çok beğenilmek: 'Gönülden Sesler, Meşrutiyet gençliğinin elden ele dolaşan kitabı idi.' -Y. Z. Ortaç.
Deyim: elini kolunu sallaya sallaya gezmek
Anlamı: 1) ortada görünmemesi gereken kimse pervasızca dolaşmak; 2) pervasızca, kimseden çekinmeden dolaşmak: 'Bütün memleketi, elimi kolumu sallayarak serbest ve rahat dolaşmaya başlamıştım.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: ellerde gezmek
Anlamı: 1) elden ele dolaşmak; 2) mec. el üstünde tutulmak, saygı ve sevgi görmek.
Deyim: ev ev dolaşmak (gezmek)
Anlamı: her eve uğrayarak dolaşmak.
Deyim: gemi gezmek
Anlamı: den. dış etkiler yüzünden gemi rota çizgisinden ayrılıp sancak veya iskele yönüne ilerlemek.
Deyim: içini ezmek
Anlamı: üzüntüsünü, sıkıntısını duymak: 'Şimdi duyduğum suçluluğa karışan özlem içimi eziyor.' -E. Bener.
Deyim: kafasını ezmek
Anlamı: zararlı olabilecek bir hareketi, bir durumu başlangıçta yok etmek, etkisiz duruma getirmek.
Deyim: kapı kapı dolaşmak (gezmek)
Anlamı: 1) ev ev gezmek; 2) bir yerlere sürekli girip çıkmak: 'Elbette öyle ama sen böyle panik hâlinde kapı kapı dolaşırsan, teşkilatta muhalefet var sanıp gerçekten de bir temizliğe başlayabilirler.' -A. Ümit. 3) iş aramak için her yere başvurmak.
Deyim: karakol gezmek
Anlamı: huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla dolaşmak, devriye gezmek.
