Ezme ne demek? Ezme anlamı nedir?


Google News

Yayınlama: 9 ay önce

Okuma süresi: 3 dakika

Ezme kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ezme hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Ezme

Anlamlar:

1. Ezmek işi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

2. Sebzelerin ezilmesiyle yapılan meze

3. Soğan ve domatesin çok küçük parçalara bölünmesiyle hazırlanan bir meze türü

4. Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklama işlemi

İçinde Ezme geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ezme boya, badem ezmesi, fıstık ezmesi, hamsi ezmesi, meyve ezmesi, patlıcan ezmesi, zeytin ezmesi


Ezme eş anlamlısı

Ezme hakkında eş anlamlı kelimeler

Ezme eş anlamlısı

ezme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Ezme zıt anlamlısı

Ezme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Ezme zıt anlamlısı

Ezme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Ezme ile ilgili 1 örnek cümle

"Ezme" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ezme" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Bir kilo fıstık ezmesi aldım


Diğer dillerde Ezme

İngilizce: Crush

Spanish: Aplastar

German: Zerkleinern

French: Écraser

Italian: Schiacciare


Ezme ile ilgili atasözleri

Ezme ile ilgili atasözleri

Aşağıda Ezme hakkında ve içinde Ezme kelimesi geçen, Ezme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: aç gezmektense tok ölmek yeğdir

Anlamı: yoksulluk ölümden de beterdir.

Atasözü: boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir

Anlamı: çalışmak insanı tembellikten kurtarır.

Atasözü: yad elde beylik sürmeden, yurtta züğürt gezme yeğdir

Anlamı: gurbete düşmüş bir insan, ne denli varlık içinde bir yaşam sürüyor olsa da doğup büyüdüğü yeri arar.


Ezme ile ilgili deyimler

Ezme ile ilgili deyimler

Aşağıda Ezme hakkında ve içinde Ezme kelimesi geçen, Ezme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: arkasında dolaşmak (gezmek)

Anlamı: bir işi yaptırmak için ilgili veya yetkili bir kimsenin uğradığı yerlere giderek görüşme fırsatı aramak.

Deyim: bağrını ezmek

Anlamı: üzülmek, dertlenmek: 'Kışlanın uğrunda bir ufak mezar / Anama söylemen bağrını ezer' -Halk türküsü.

Deyim: başını ezmek

Anlamı: bir daha kötülük edemeyecek duruma getirmek.

Deyim: (bir yeri) adım adım gezmek

Anlamı: her yerini dolaşıp görmek.

Deyim: (birinin) peşinde dolaşmak (gezmek)

Anlamı: bir amaçla birisini izlemek: Tarlayı satın almak için peşinde dolaşıyor.

Deyim: boş gezmek (gezinmek)

Anlamı: işsiz güçsüz dolaşmak: 'On gün boş mu gezdin?' -Ö. Seyfettin.

Deyim: boşta gezmek

Anlamı: işsiz olmak: 'Huriye Hanım, kızının bu boşta gezer oğlana vardığı zaman ...' -B. Felek.

Deyim: canından bezmek (bıkmak veya usanmak)

Anlamı: ölümü göze alacak kadar sıkıntı içinde olmak: 'Artık doğrusu bendeniz canımdan bıktım.' -M. Ş. Esendal.

Deyim: dillerde dolaşmak (gezmek)

Anlamı: her yerde kendisinden söz edilmek: 'Hangi hanım, dillerde gezen aşk maceralarından dolayı mevkisinden düşüyor?' -H. C. Yalçın.

Deyim: doktor doktor gezmek (dolaşmak)

Anlamı: tedavide çabuk ve kesin sonuç almak ümidiyle birçok doktora başvurmak: 'Çare bulunsun diye az mı ebe kapısı çaldılar, doktor doktor gezdiler?' -A. İlhan.

Deyim: dünür gezmek

Anlamı: evlenecek erkek için kız aramaya çıkmak.

Deyim: elden ele dolaşmak (gezmek)

Anlamı: iyi nitelikleri dolayısıyla çok ilgi görmek, çok beğenilmek: 'Gönülden Sesler, Meşrutiyet gençliğinin elden ele dolaşan kitabı idi.' -Y. Z. Ortaç.

Deyim: elini kolunu sallaya sallaya gezmek

Anlamı: 1) ortada görünmemesi gereken kimse pervasızca dolaşmak; 2) pervasızca, kimseden çekinmeden dolaşmak: 'Bütün memleketi, elimi kolumu sallayarak serbest ve rahat dolaşmaya başlamıştım.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: ellerde gezmek

Anlamı: 1) elden ele dolaşmak; 2) mec. el üstünde tutulmak, saygı ve sevgi görmek.

Deyim: ev ev dolaşmak (gezmek)

Anlamı: her eve uğrayarak dolaşmak.

Deyim: gemi gezmek

Anlamı: den. dış etkiler yüzünden gemi rota çizgisinden ayrılıp sancak veya iskele yönüne ilerlemek.

Deyim: içini ezmek

Anlamı: üzüntüsünü, sıkıntısını duymak: 'Şimdi duyduğum suçluluğa karışan özlem içimi eziyor.' -E. Bener.

Deyim: kafasını ezmek

Anlamı: zararlı olabilecek bir hareketi, bir durumu başlangıçta yok etmek, etkisiz duruma getirmek.

Deyim: kapı kapı dolaşmak (gezmek)

Anlamı: 1) ev ev gezmek; 2) bir yerlere sürekli girip çıkmak: 'Elbette öyle ama sen böyle panik hâlinde kapı kapı dolaşırsan, teşkilatta muhalefet var sanıp gerçekten de bir temizliğe başlayabilirler.' -A. Ümit. 3) iş aramak için her yere başvurmak.

Deyim: karakol gezmek

Anlamı: huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla dolaşmak, devriye gezmek.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Ezme E ile başlayan kelimeler Ez ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler