Esme ne demek? Esme Türkçe anlamı nedir?
Esme kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Esme hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Esme
Anlamlar:
1. Esmek işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Meltemin esmeye başladığı güneyden yavaş yavaş rüzgârsız ölü dalgalar sallana sallana gelmeye koyuldu."
Esme hakkında eş anlamlı kelimeler
Esme eş anlamlısı
esme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : pınar, kaynak
Esme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Esme zıt anlamlısı
Esme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Esme
İngilizce: Esme
Spanish: Esme
German: Esme
French: Esme
Italian: Esme
Esme ile ilgili atasözleri
Aşağıda Esme hakkında ve içinde Esme kelimesi geçen, Esme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: akın (beyazın) adı (var), karanın (esmerin) tadı (var)
Anlamı: beyaz tenli olanlar güzel sayılsa da gerçek güzellik ve şirinlik esmerlerdedir.
Atasözü: altın eli bıçak kesmez
Anlamı: 1) varlıklı veya değerli kişilerin elini kimse bükemez; 2) herhangi bir işte usta olan her zorluğun üstesinden gelir.
Atasözü: baş kes yaş kesme
Anlamı: ağaç kesmek, insan öldürmek kadar büyük bir suçtur.
Atasözü: beyazın (akın) adı (var), esmerin (karanın) tadı (var)
Anlamı: beyaz tenli olanlar güzel sayılsa da gerçek güzellik ve şirinlik esmerlerdedir.
Atasözü: bıçak kınını kesmez
Anlamı: kötüler yararlandıkları kimselere kötülük etmekten çekinirler.
Atasözü: esmere al bağla, karşısına geç ağla
Anlamı: esmer insana kırmızı renkli giysi yakışmaz.
Atasözü: eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
Anlamı: kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın.
Atasözü: her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez
Anlamı: olaylar herkesin istediği biçimde meydana gelmez.
Atasözü: karpuz kesmekle hararet sönmez
Anlamı: size kötülük yapmış olan bir kimseden başkasına zarar vermekle o kimseden öç almış olmazsınız.
Atasözü: kılıç kınını kesmez
Anlamı: sert ve öfkeli kişi yanındakilere zarar vermez.
Atasözü: kör (kesmez) bıçak ele (yavuz), iş bilmeyen avrat dile (yavuz)
Anlamı: kör bıçak işe yaramaz ama insanın elini keser; iş bilmeyen kadın da çok konuşmaktan başka bir şey yapmaz.
Atasözü: küstüğün dağın odununu kesme
Anlamı: insan onuruna düşkün olup ilişkisini kestiği bir yerden veya kimseden herhangi bir yarar elde etmeye çalışmamalıdır.
Esme ile ilgili deyimler
Aşağıda Esme hakkında ve içinde Esme kelimesi geçen, Esme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: afi kesmek (satmak, yapmak)
Anlamı: birine karşı gösteriş yapmak: 'Yanındaki kıza afi yapmak için onun önüne, dilenciye sadaka verir gibi bahşiş fırlatan bir züppeyi, bıraksalar öldürecekti.' -H. Taner.
Deyim: ahkâm kesmek
Anlamı: 1) çekinmeden kesin yargılarda bulunmak: 'İşin içinde olmanın verdiği rahatlıkla bol keseden ahkâm kesen akıl hocalarının eleştirilerine hedef olmayı önleyemezler.' -T. Halman. 2) bilir bilmez konuşmak.
Deyim: aklı kesmek
Anlamı: 1) anlamak, idrak etmek; 2) bir şeyin olabileceğine inanmak: 'Ağzımı aradı, rahat mıydım, burada okuyacağımı aklım kesmiş miydi?' -A. Kutlu.
Deyim: aklı kesmemek
Anlamı: 1) anlayamamak, idrak edememek; 2) sonucu tahmin edememek.
Deyim: aklına esmek
Anlamı: daha önce düşünmemiş olduğu şeyi birden yapmaya karar vermek: 'O da, aklına ne eserse işleyen biri.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: alakayı (alakasını) kesmek
Anlamı: ilgisi kalmamak, ayrılmak: Fabrikayla alakamı kestim.
Deyim: alışverişi kesmek
Anlamı: biriyle ilgisi kalmamak.
Deyim: altın kesmek
Anlamı: çok para kazanır olmak.
Deyim: ardını kesmek
Anlamı: arkasını getirmemek, önlemek, son vermek, durdurmak.
Deyim: asıp kesmek
Anlamı: işbaşında bulunan bir kimse yasayı çiğneyerek sert davranmak.
Deyim: ateş kesmek
Anlamı: ateşli silahlarla yapılan atışa son vermek.
Deyim: ayaklarını yerden kesmek
Anlamı: bir taşıta binerek yürümekten kurtulmak.
Deyim: ayaz kesmek
Anlamı: uzun süre soğukta kalıp üşümek.
Deyim: baş kesmek
Anlamı: selam vermek için baş eğmek: 'Gülerken de göğsünün sağ köşesine baş kesmeyi unutmaz.' -S. Birsel.
Deyim: başında kavak yeli esmek
Anlamı: 1) genç sorumluluk duygusundan uzak, zevk, eğlence peşinde koşmak: 'Kocası yaşlı diye genç bir kadının başında kavak yelleri estiğine hükmetmek lazım gelmez.' -R. H. Karay. 2) gerçekleşmeyecek şeyler düşünerek vakit geçirmek.
Deyim: bayram havası esmek
Anlamı: ortam neşeli, sevinçli bir duruma gelmek: 'Ziyaret günleri hapishanelerde bir bayram havası eser.' -P. Safa.
Deyim: besmele çekmek
Anlamı: bir işe başlarken 'bismillahirrahmanirrahim' sözünü söylemek: 'Üç dört kişi birden besmele çekmişlerdi ve hepsi birden okumaya başlamışlardı.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: bıçak gibi kesmek
Anlamı: 1) çok keskin olmak; 2) birdenbire ve tamamen ortadan kaldırmak.
Deyim: bıyığını balta kesmez olmak
Anlamı: kimseden korkusu olmamak.
Deyim: bilet kesmek
Anlamı: 1) bileti koparıp alıcıya vermek, bilet satmak: 'Benimki paso, dedi, hanımefendiye bir bilet kes.' -R. H. Karay. 2) mec. işine son vermek, işten uzaklaştırmak, ayırmak.