Kelime: Esaret
Kökeni: "Arapça esāret" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Kölelik, tutsaklık, esirlik
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım."
2. Boyunduruk
Örnek: "İlim ve teknik bugün insanı tabiatın esaretinden kurtaran çeşitli vasıtalar icat etmiştir."
3. Hâkimiyet altında bulunma
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Esaret hakkında eş anlamlı kelimeler
Esaret eş anlamlısı
esaret kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Esirlik , Tutsaklık , Kölelik , Boyunduruk

Esaret hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Esaret zıt anlamlısı
esaret kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : özgürlük, hürriyet
Diğer dillerde Esaret
İngilizce: Captivity
Spanish: Cautivo
German: Gefangenschaft
French: Captivité
Italian: Cattività

Esaret ile ilgili atasözleri
Aşağıda Esaret hakkında ve içinde Esaret kelimesi geçen, Esaret ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Esaret ile ilgili deyimler
Aşağıda Esaret hakkında ve içinde Esaret kelimesi geçen, Esaret ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (birinden veya bir şeyden) cesaret almak (bulmak)
Anlamı: herhangi bir durumdan, davranıştan güç almak: 'Biraz da bu tanışıklıktan cesaret alarak konuşmak istiyordum kızla.' -A. Ümit.
Deyim: (birine) cesaret gelmek
Anlamı: yılgınlığı gitmek, yüreklenmek.
Deyim: (birine) cesaret vermek
Anlamı: birinin yılgınlığını gidermek, birini yüreklendirmek: 'Ben size ne cesaret verdim ki bana böyle bir teklifte bulunabiliyorsunuz?' -N. F. Kısakürek.
Deyim: (birinin) cesaretini kırmak
Anlamı: yürekliliğini gidermek, korkutmak: 'Zekânız size yardım etmez, bilakis cesaretinizi kırar.' -R. H. Karay.
Deyim: cesaret göstermek
Anlamı: yürekli davranmak.
Deyim: cesarete gelmek
Anlamı: yılgınlığı gitmek, yüreklenmek.
Deyim: cesaretini toplamak
Anlamı: kendine güven duygusunu, yürekliliğini ve atılganlığını bir araya getirmek: 'Bir gün bütün cesaretini toplayıp beyefendiye gider.' -F. R. Atay.
Deyim: esarette kalmak
Anlamı: uzun süre esir olarak bulunmak.