Kelime: Esaret

Kökeni: "Arapça esāret" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.

Anlamlar:

1. Kölelik, tutsaklık, esirlik

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım."

"Ahmet Midhat"

2. Boyunduruk

Örnek: "İlim ve teknik bugün insanı tabiatın esaretinden kurtaran çeşitli vasıtalar icat etmiştir."

"Mehmet Kaplan"

3. Hâkimiyet altında bulunma

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam


Esaret eş anlamlısı

Esaret hakkında eş anlamlı kelimeler

Esaret eş anlamlısı

esaret kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Esirlik , Tutsaklık , Kölelik , Boyunduruk


Esaret zıt anlamlısı

Esaret hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Esaret zıt anlamlısı

esaret kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : özgürlük, hürriyet


Diğer dillerde Esaret

İngilizce: Captivity

Spanish: Cautivo

German: Gefangenschaft

French: Captivité

Italian: Cattività


Esaret ile ilgili atasözleri

Esaret ile ilgili atasözleri

Aşağıda Esaret hakkında ve içinde Esaret kelimesi geçen, Esaret ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Esaret ile ilgili deyimler

Esaret ile ilgili deyimler

Aşağıda Esaret hakkında ve içinde Esaret kelimesi geçen, Esaret ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: (birinden veya bir şeyden) cesaret almak (bulmak)

Anlamı: herhangi bir durumdan, davranıştan güç almak: 'Biraz da bu tanışıklıktan cesaret alarak konuşmak istiyordum kızla.' -A. Ümit.

Deyim: (birine) cesaret gelmek

Anlamı: yılgınlığı gitmek, yüreklenmek.

Deyim: (birine) cesaret vermek

Anlamı: birinin yılgınlığını gidermek, birini yüreklendirmek: 'Ben size ne cesaret verdim ki bana böyle bir teklifte bulunabiliyorsunuz?' -N. F. Kısakürek.

Deyim: (birinin) cesaretini kırmak

Anlamı: yürekliliğini gidermek, korkutmak: 'Zekânız size yardım etmez, bilakis cesaretinizi kırar.' -R. H. Karay.

Deyim: cesaret göstermek

Anlamı: yürekli davranmak.

Deyim: cesarete gelmek

Anlamı: yılgınlığı gitmek, yüreklenmek.

Deyim: cesaretini toplamak

Anlamı: kendine güven duygusunu, yürekliliğini ve atılganlığını bir araya getirmek: 'Bir gün bütün cesaretini toplayıp beyefendiye gider.' -F. R. Atay.

Deyim: esarette kalmak

Anlamı: uzun süre esir olarak bulunmak.