Kelime: Yük
Anlamlar:
1. Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Çölde yük götüren vasıta develer, insan taşıyan vasıta hecinlerdir."
2. Bir şeyin ağırlığı
3. Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar
Örnek: "Bir araba yükü odun."
4. Eşya
Örnek: "Bütün yükü bu bavul."
5. Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Ben bu yükün altına giremem. Bu yüke herkes katlanamaz."
6. Tedirginlik veren şey, engel
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
7. Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı
Özelliği / Tipi / Türü: Fizik
8. Yüz bin kuruşluk mal veya tutar
Özelliği / Tipi / Türü: Tarih
Örnek: "Mademki öyledir, bir yük getirip satan herkes iki akçe versin."
9. Doğacak bebek
Özelliği / Tipi / Türü: Halk ağzında
10. Yüklük
Özelliği / Tipi / Türü: Eskimiş
Örnek: "Haydi şu yüke giriver!.."
İçinde Yük geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yük arabası, yük asansörü, yükçeker, yük gemisi, yük hayvanı, yük katarı, yük odası, yük treni, yük vagonu, aşırı yük, baz yük, dökme yük, kuru yük, serbest yük, deve yükü, kar yükü, rüzgâr yükü

Yük hakkında eş anlamlı kelimeler
Yük eş anlamlısı
yük kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : eşya, yüklük, engel

Yük hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yük zıt anlamlısı
Yük kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Yük ile ilgili 11 örnek cümle
"Yük" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yük" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Kamyona fazla yük koymuşlar
2. Bir kamyon yükü kömür toz çıktı
3. Yükümüzü yükleyip taşındık
4. Evin yükü onun sırtındaydı
5. Bu yüke katlanmam
6. Bulut yükünü boşalttı
7. Yapının yükünü direkler kaldırır
8. Kadın yükünü düşürmüş
9. Size yük olmak istemezdim ama ben bu işi beceremem
10. Ben, dostlarına yük olanlardan değilimdir
11. Vardığımızda meyhane çoktan yükünü almıştı bile
Diğer dillerde Yük
İngilizce: Loading
Spanish: Carga
German: Last
French: Chargement
Italian: Caricamento

Yük ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yük hakkında ve içinde Yük kelimesi geçen, Yük ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: acemi katır kapı önünde yük indirir
Anlamı: beceriksiz ve anlayışsız kişi kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır.
Atasözü: adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
Anlamı: konuğumuzdan veya yanımıza bir iş için gelen kimseden yüksünmemeliyiz çünkü onlar yanımızda sürekli olarak kalmazlar.
Atasözü: aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz
Anlamı: eksik aletle sağlıklı iş yapılmaz.
Atasözü: alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
Anlamı: insan kendi durumuna göre bir yaşam tarzı benimsemeli, arkadaşlarını da ona göre seçmelidir.
Atasözü: arık ata kuyruğu da yüktür
Anlamı: güçsüz kişi, kimseye yardım edecek durumda değildir.
Atasözü: borçtan korkan kapısını büyük açmaz (küçük açar)
Anlamı: borçlanmak istemeyen fazla açılmaz, giderlerini kısar, kendi durumuna uygun bir yaşama yolu tutar.
Atasözü: büyük balık küçük balığı yutar
Anlamı: güçlüler, güçsüzleri ezer.
Atasözü: büyük başın derdi büyük olur
Anlamı: büyük işlerin başında bulunanların karşılaşacağı güçlükler de çoktur.
Atasözü: büyük lokma ye büyük söz söyleme
Anlamı: başaramayacağın, sonuçlandıramayacağın bir konuda kesin sözler söyleme.
Atasözü: cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur
Anlamı: bir yetkili kimse, çevresindekilerin düşüncesi ne olursa olsun kendi istediğini yapmaya çalışır.
Atasözü: delik büyük, yama küçük
Anlamı: eldeki imkânlar gerekenden çok az.
Atasözü: deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
Anlamı: insan görünüşte büyük olmakla akıl büyük olmaz, bir akıllı birçok az akıllıyı arkasından sürükler.
Atasözü: deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı
Anlamı: yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.
Atasözü: deveci ile konuşan kapısını büyük açar
Anlamı: yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.
Atasözü: deveden büyük fil var
Anlamı: herhangi bir konuda söz sahibi olanlardan daha büyük, daha yetkili biri mutlaka vardır.
Atasözü: devenin derisi eşeğe yük olur
Anlamı: zengin ne kadar fakir düşse de yoksula göre yine varlıklıdır.
Atasözü: dilin cirmi küçük, cürmü büyük
Anlamı: dil küçük bir nesnedir ama söylediği kötü sözlerle kişinin başını belaya sokarak büyük suç işler.
Atasözü: hamala semeri yük olmaz
Anlamı: insana kendi işi ağır gelmez.
Atasözü: insan yükü (eti) ağırdır
Anlamı: 1) hiç kimse başka bir kimseye yük olmamalıdır; 2) yatalak insanı kaldırmak, yatırmak güçtür.
Atasözü: kaçan balık büyük olur
Anlamı: elden kaçırılan fırsat gözde büyütülür.

Yük ile ilgili deyimler
Aşağıda Yük hakkında ve içinde Yük kelimesi geçen, Yük ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ateşi çıkmak (yükselmek)
Anlamı: hasta vücut ısısı olağandan çok artmak.
Deyim: başından büyük işlere girişmek (kalkışmak)
Anlamı: gücünün üstünde olan işlere kalkışmak.
Deyim: (birine) yük olmak
Anlamı: 1) bir kimse, sıkıntılı bir işini başkasına yaptırmak: 'Onların hepsinde sanki bulundukları yere yük oluyorlarmış gibi utangaç ve ürkek bir hâl vardır.' -B. R. Eyuboğlu. 2) kendisi için başkasına para harcatmak, masraf yaptırmak: 'Bunları gazetelere verebilirsem amcama yük olmaktan kurtulacağıma emindim.' -H. E. Adıvar.
Deyim: (birine) yüksekten bakmak
Anlamı: kendini karşısındakinden üstün görmek: 'O kadar nefret ettiğim İsmail, kim bilir bana ne yüksekten bakacak.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: (birinin veya bir şeyin) üstüne yüklenmek
Anlamı: 1) saldırmak; 2) mec. ısrar etmek.
Deyim: büyük abdesti gelmek
Anlamı: dışkı yapma ihtiyacı duymak.
Deyim: büyük gelmek
Anlamı: kıyafet, bol ve geniş olmak.
Deyim: büyük görmek (bilmek, tutmak)
Anlamı: kendini veya başkasını olduğundan üstün saymak, yüceltmek.
Deyim: büyük laf etmek
Anlamı: büyük söz söylemek.
Deyim: büyük oynamak
Anlamı: 1) çok para koyarak kumar oynamak; 2) mec. büyük risk ve beklentilerle bir işe girişmek.
Deyim: büyük (söz) söylemek
Anlamı: yapacağı bir şey hakkında kesin konuşarak övünmek.
Deyim: büyük sözüme tövbe!
Anlamı: bir konuda çok kesin konuşulduğunda tersi bir durumun başa gelmemesi dileğini belirten bir söz: 'Büyük sözüme tövbe, hatır ve hayalime bile getiremem.' -S. M. Alus.
Deyim: büyük yemin etmek
Anlamı: bir şeyi yapmamak konusunda en kutsal şeyler üzerine ant içmek.
Deyim: büyükle büyük, küçükle küçük olmak
Anlamı: her yaş ve durumdaki kişilere karşı dostça, arkadaşça davranmak.
Deyim: büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek
Anlamı: saygı ve sevgi göstermek: 'Buralara kadar zahmet ettiniz, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim.' -H. Taner.
Deyim: büyüklük göstermek
Anlamı: gönül ululuğu göstermek: 'İnsan yaptığı işler ve bıraktığı eserlerle büyüklüğünü gösterir.' -A. Gündüz.
Deyim: büyüklük satmak
Anlamı: gururlanıp üstünlük taslamak: 'Bir eski muallime olan annem, istese de büyüklük satamazdı, elinden gelmezdi.' -O. Kemal.
Deyim: büyüklük taslamak
Anlamı: kendini üstün görmeye çalışmak, böbürlenmek: 'Düne kadar kibir onların, büyüklük taslamak onların.' -N. Cumalı.
Deyim: çıtayı yükseltmek
Anlamı: hedefi yüksek belirlemek.
Deyim: çocukla çocuk, büyükle büyük olmak
Anlamı: içinde bulunulan yere veya çevredeki insanlara uymak.