Kelime: Yük

Anlamlar:

1. Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Çölde yük götüren vasıta develer, insan taşıyan vasıta hecinlerdir."

"Falih Rıfkı Atay"

2. Bir şeyin ağırlığı

3. Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar

Örnek: "Bir araba yükü odun."

4. Eşya

Örnek: "Bütün yükü bu bavul."

5. Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Ben bu yükün altına giremem. Bu yüke herkes katlanamaz."

6. Tedirginlik veren şey, engel

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

7. Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı

Özelliği / Tipi / Türü: Fizik

8. Yüz bin kuruşluk mal veya tutar

Özelliği / Tipi / Türü: Tarih

Örnek: "Mademki öyledir, bir yük getirip satan herkes iki akçe versin."

"Tarık Buğra"

9. Doğacak bebek

Özelliği / Tipi / Türü: Halk ağzında

10. Yüklük

Özelliği / Tipi / Türü: Eskimiş

Örnek: "Haydi şu yüke giriver!.."

"Sait Faik Abasıyanık"

İçinde Yük geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yük arabası, yük asansörü, yükçeker, yük gemisi, yük hayvanı, yük katarı, yük odası, yük treni, yük vagonu, aşırı yük, baz yük, dökme yük, kuru yük, serbest yük, deve yükü, kar yükü, rüzgâr yükü


Yük eş anlamlısı

Yük hakkında eş anlamlı kelimeler

Yük eş anlamlısı

yük kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : eşya, yüklük, engel


Yük zıt anlamlısı

Yük hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yük zıt anlamlısı

Yük kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Yük ile ilgili 11 örnek cümle

"Yük" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yük" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Kamyona fazla yük koymuşlar

2. Bir kamyon yükü kömür toz çıktı

3. Yükümüzü yükleyip taşındık

4. Evin yükü onun sırtındaydı

5. Bu yüke katlanmam

6. Bulut yükünü boşalttı

7. Yapının yükünü direkler kaldırır

8. Kadın yükünü düşürmüş

9. Size yük olmak istemezdim ama ben bu işi beceremem

10. Ben, dostlarına yük olanlardan değilimdir

11. Vardığımızda meyhane çoktan yükünü almıştı bile


Diğer dillerde Yük

İngilizce: Loading

Spanish: Carga

German: Last

French: Chargement

Italian: Caricamento


Yük ile ilgili atasözleri

Yük ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yük hakkında ve içinde Yük kelimesi geçen, Yük ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: acemi katır kapı önünde yük indirir

Anlamı: beceriksiz ve anlayışsız kişi kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır.

Atasözü: adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil

Anlamı: konuğumuzdan veya yanımıza bir iş için gelen kimseden yüksünmemeliyiz çünkü onlar yanımızda sürekli olarak kalmazlar.

Atasözü: aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz

Anlamı: eksik aletle sağlıklı iş yapılmaz.

Atasözü: alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır

Anlamı: insan kendi durumuna göre bir yaşam tarzı benimsemeli, arkadaşlarını da ona göre seçmelidir.

Atasözü: arık ata kuyruğu da yüktür

Anlamı: güçsüz kişi, kimseye yardım edecek durumda değildir.

Atasözü: borçtan korkan kapısını büyük açmaz (küçük açar)

Anlamı: borçlanmak istemeyen fazla açılmaz, giderlerini kısar, kendi durumuna uygun bir yaşama yolu tutar.

Atasözü: büyük balık küçük balığı yutar

Anlamı: güçlüler, güçsüzleri ezer.

Atasözü: büyük başın derdi büyük olur

Anlamı: büyük işlerin başında bulunanların karşılaşacağı güçlükler de çoktur.

Atasözü: büyük lokma ye büyük söz söyleme

Anlamı: başaramayacağın, sonuçlandıramayacağın bir konuda kesin sözler söyleme.

Atasözü: cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur

Anlamı: bir yetkili kimse, çevresindekilerin düşüncesi ne olursa olsun kendi istediğini yapmaya çalışır.

Atasözü: delik büyük, yama küçük

Anlamı: eldeki imkânlar gerekenden çok az.

Atasözü: deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder

Anlamı: insan görünüşte büyük olmakla akıl büyük olmaz, bir akıllı birçok az akıllıyı arkasından sürükler.

Atasözü: deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı

Anlamı: yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.

Atasözü: deveci ile konuşan kapısını büyük açar

Anlamı: yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.

Atasözü: deveden büyük fil var

Anlamı: herhangi bir konuda söz sahibi olanlardan daha büyük, daha yetkili biri mutlaka vardır.

Atasözü: devenin derisi eşeğe yük olur

Anlamı: zengin ne kadar fakir düşse de yoksula göre yine varlıklıdır.

Atasözü: dilin cirmi küçük, cürmü büyük

Anlamı: dil küçük bir nesnedir ama söylediği kötü sözlerle kişinin başını belaya sokarak büyük suç işler.

Atasözü: hamala semeri yük olmaz

Anlamı: insana kendi işi ağır gelmez.

Atasözü: insan yükü (eti) ağırdır

Anlamı: 1) hiç kimse başka bir kimseye yük olmamalıdır; 2) yatalak insanı kaldırmak, yatırmak güçtür.

Atasözü: kaçan balık büyük olur

Anlamı: elden kaçırılan fırsat gözde büyütülür.


Yük ile ilgili deyimler

Yük ile ilgili deyimler

Aşağıda Yük hakkında ve içinde Yük kelimesi geçen, Yük ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: ateşi çıkmak (yükselmek)

Anlamı: hasta vücut ısısı olağandan çok artmak.

Deyim: başından büyük işlere girişmek (kalkışmak)

Anlamı: gücünün üstünde olan işlere kalkışmak.

Deyim: (birine) yük olmak

Anlamı: 1) bir kimse, sıkıntılı bir işini başkasına yaptırmak: 'Onların hepsinde sanki bulundukları yere yük oluyorlarmış gibi utangaç ve ürkek bir hâl vardır.' -B. R. Eyuboğlu. 2) kendisi için başkasına para harcatmak, masraf yaptırmak: 'Bunları gazetelere verebilirsem amcama yük olmaktan kurtulacağıma emindim.' -H. E. Adıvar.

Deyim: (birine) yüksekten bakmak

Anlamı: kendini karşısındakinden üstün görmek: 'O kadar nefret ettiğim İsmail, kim bilir bana ne yüksekten bakacak.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: (birinin veya bir şeyin) üstüne yüklenmek

Anlamı: 1) saldırmak; 2) mec. ısrar etmek.

Deyim: büyük abdesti gelmek

Anlamı: dışkı yapma ihtiyacı duymak.

Deyim: büyük gelmek

Anlamı: kıyafet, bol ve geniş olmak.

Deyim: büyük görmek (bilmek, tutmak)

Anlamı: kendini veya başkasını olduğundan üstün saymak, yüceltmek.

Deyim: büyük laf etmek

Anlamı: büyük söz söylemek.

Deyim: büyük oynamak

Anlamı: 1) çok para koyarak kumar oynamak; 2) mec. büyük risk ve beklentilerle bir işe girişmek.

Deyim: büyük (söz) söylemek

Anlamı: yapacağı bir şey hakkında kesin konuşarak övünmek.

Deyim: büyük sözüme tövbe!

Anlamı: bir konuda çok kesin konuşulduğunda tersi bir durumun başa gelmemesi dileğini belirten bir söz: 'Büyük sözüme tövbe, hatır ve hayalime bile getiremem.' -S. M. Alus.

Deyim: büyük yemin etmek

Anlamı: bir şeyi yapmamak konusunda en kutsal şeyler üzerine ant içmek.

Deyim: büyükle büyük, küçükle küçük olmak

Anlamı: her yaş ve durumdaki kişilere karşı dostça, arkadaşça davranmak.

Deyim: büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek

Anlamı: saygı ve sevgi göstermek: 'Buralara kadar zahmet ettiniz, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim.' -H. Taner.

Deyim: büyüklük göstermek

Anlamı: gönül ululuğu göstermek: 'İnsan yaptığı işler ve bıraktığı eserlerle büyüklüğünü gösterir.' -A. Gündüz.

Deyim: büyüklük satmak

Anlamı: gururlanıp üstünlük taslamak: 'Bir eski muallime olan annem, istese de büyüklük satamazdı, elinden gelmezdi.' -O. Kemal.

Deyim: büyüklük taslamak

Anlamı: kendini üstün görmeye çalışmak, böbürlenmek: 'Düne kadar kibir onların, büyüklük taslamak onların.' -N. Cumalı.

Deyim: çıtayı yükseltmek

Anlamı: hedefi yüksek belirlemek.

Deyim: çocukla çocuk, büyükle büyük olmak

Anlamı: içinde bulunulan yere veya çevredeki insanlara uymak.