Kelime: Yılmak
Anlamlar:
1. Bir işten gözü korkup vazgeçmek
Özelliği / Tipi / Türü: -den
Örnek: "Konu hasıraltı edilince yılmıyor, bir kez daha yazıyordum."
2. Bıkmak, usanmak
Örnek: "Güçlüğün hiçbir çeşidinden yılmamak, dil arıtıcısı olmanın vazgeçilmez bir koşuludur."

Yılmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Yılmak eş anlamlısı
yılmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : usanmak , bıkmak

Yılmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yılmak zıt anlamlısı
Yılmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Yılmak ile ilgili 2 örnek cümle
"Yılmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yılmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Artık yıldım bu berbat işten
2. Gürültüden yılan halk trafiği tıkadı
Diğer dillerde Yılmak
İngilizce: Intimidation
Spanish: Intimidación
German: Angst
French: Intimidation
Italian: Intimidazione

Yılmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yılmak hakkında ve içinde Yılmak kelimesi geçen, Yılmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Yılmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Yılmak hakkında ve içinde Yılmak kelimesi geçen, Yılmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ayılıp bayılmak
Anlamı: 1) birini kendinden geçercesine sevmek; 2) aşırı ölçüde sinir bunalımları geçirmek.
Deyim: (birinin) kemikleri sayılmak
Anlamı: çok zayıflamak.
Deyim: canı bayılmak
Anlamı: iç geçmek, takatsizlik göstermek.
Deyim: gözleri bayılmak
Anlamı: uyku, istek vb. bir durum gözlerinden belli olmak.
Deyim: gözü yılmak
Anlamı: daha önceden denediği için o durumla karşılaşmaktan korkmak, o işe girişmekten çekinmek: 'Artık bu tedaviden bıkmış usanmış, adamakıllı gözü yılmıştı.' -P. Safa.
Deyim: içi bayılmak
Anlamı: 1) çok acıkmak; 2) çok şekerli veya yağlı yiyecek ağır gelmek.
Deyim: içi kazınmak (kıyılmak)
Anlamı: açlıktan midesinde eziklik duymak.
Deyim: kaburgaları çıkmak (sayılmak)
Anlamı: çok zayıf olmak.
Deyim: keyfinden bayılmak (dörtköşe olmak)
Anlamı: tkz. bir şeyden çok kıvanç duymak: 'Derhâl terennüme başlardım, adamcağız keyfinden bayılırdı.' -R. H. Karay.
Deyim: manda gibi yayılmak
Anlamı: dikkatsizce ve bütün ağırlığıyla oturmak.
Deyim: meşru sayılmak
Anlamı: geçerli bulunmak: 'Meşru sayılan adilik ve faziletsizliklerden hiçbiri onda yoktu.' -P. Safa.
Deyim: ortaya yayılmak
Anlamı: herkes tarafından duyulmak: 'Günün birinde ortaya yayılan ölüm haberinde bir olağanüstülük yoktu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: parmakla sayılmak
Anlamı: çok az olmak: 'Liderin dehasına gerçekten inanmış olanlar parmakla sayılacak kadar azdı.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: yüreği bayılmak
Anlamı: karnı çok acıkmak.