Kelime: Yere

Anlamlar:


Yere eş anlamlısı

Yere hakkında eş anlamlı kelimeler

Yere eş anlamlısı

yere kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Yere zıt anlamlısı

Yere hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yere zıt anlamlısı

Yere kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Diğer dillerde Yere

İngilizce: Ground

Spanish: Tierra

German: Auf dem Boden

French: Terrain

Italian: Terra


Yere ile ilgili atasözleri

Yere ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yere hakkında ve içinde Yere kelimesi geçen, Yere ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork

Anlamı: duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.

Atasözü: altın yere düşmekle pul olmaz

Anlamı: üstün nitelikli kişinin değeri, bulunduğu yerden uzaklaştırılmasıyla azalmaz.

Atasözü: ata eyer gerek, eyere er gerek

Anlamı: bir işletmeyi önce donatıp sonra da iyi bir yöneticiye teslim ederseniz istediğiniz verimi alırsınız.

Atasözü: çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme

Anlamı: kişi, çağrıldığı yere gitmeli, çağrılmadığı yere gitmemelidir.

Atasözü: çağrılan yere git, ar eyleme; çağrılmadığın yere gidip yerini dar eyleme

Anlamı: kişi, çağrıldığı yere gitmeli, çağrılmadığı yere gitmemelidir.

Atasözü: çağrılmayan yere çörekçiyle börekçi gider

Anlamı: çağrılmadığın yere sakın gitme.

Atasözü: çatal kazık yere batmaz (geçmez, çakılmaz)

Anlamı: birden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez.

Atasözü: davetsiz yere kedilerle köpekler gider

Anlamı: bir yere çağrılmadan gitmek, kişiyi aşağılatan bir davranıştır.

Atasözü: deveye 'inişi mi seversin, yokuşu mu?' demişler; 'düz yere mi (düze kıran mı) girdi?' demiş

Anlamı: bir işin kolay yapılabilmesi için bir yol varken zor yolu seçmek doğru olmaz.

Atasözü: eşeğin sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin

Anlamı: kötü bir sonuç meydana geldiğinde sorumlu olmamak için işi, sahibinin isteğine uygun olarak yap.

Atasözü: eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez

Anlamı: aptal kişi bile başına gelen felaketten ders alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur.

Atasözü: eyere de gelir semere de

Anlamı: her işe yarar, her türlü işi görebilir.

Atasözü: gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme

Anlamı: çağrıldığın yere gitmekten çekinme, gelme denilen yere de gitme, orada sana ilgi göstermezler.

Atasözü: herkesin yorulduğu yere han yapılmaz

Anlamı: genel kurallar herkesin istek ve gereksinimine göre bozulamaz.

Atasözü: su aktığı yere (yine) akar

Anlamı: daha önce bize yararı dokunmuş olan güzel bir durum, bugün bulunmasa bile yarın yine ortaya çıkar.

Atasözü: suyun duru akanından, insanın yere bakanından korkmalı

Anlamı: duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.

Atasözü: suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork (sakın)

Anlamı: duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.

Atasözü: sütten ağzı yanan yoğurdu (ayranı) üfleyerek yer (içer)

Anlamı: bir olaydan gerekli dersi alan, sonra uyanık davranır.

Atasözü: tabak sevdiği deriyi taştan taşa (yerden yere) çalar

Anlamı: birinin yakınlarına gösterdiği sert davranış onun iyiliği içindir.

Atasözü: tencere tencereye 'yüzün kara' demiş, çömlek utancından yere geçmiş

Anlamı: kötülük, kusur yönünden sen, benden daha betersin.


Yere ile ilgili deyimler

Yere ile ilgili deyimler

Aşağıda Yere hakkında ve içinde Yere kelimesi geçen, Yere ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: abdestsiz yere basmamak

Anlamı: dinî kurallara titizlikle bağlı olmak.

Deyim: aklını başka yere vermek

Anlamı: konuşulan konudan başka bir şey düşünür olmak.

Deyim: arkası yere gelmemek

Anlamı: sırtı yere gelmemek.

Deyim: ayakları yere değmemek

Anlamı: çok sevinmek.

Deyim: başını bir yere bağlamak

Anlamı: birini bir işe yerleştirmek, işsizlikten, başıboşluktan kurtarmak.

Deyim: (bir yere) abayı sermek

Anlamı: 1) istenilmediği hâlde teklifsizce yerleşmek; 2) uzun süre yerleşip kalmak.

Deyim: (bir yere) adım (adımını) atmamak

Anlamı: gitmemek, uğramamak: 'Faik Bey artık konağa adımını atmıyor, artık ne Servet Bey'e hatta ne de Cemal'e görünüyordu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: (bir yere) ayağı alışmak

Anlamı: bir yere sürekli gitmek: 'Ayağı buraya alışmasın, sonra yabancı misafirler varken de gelir, beni rezil eder.' -P. Safa.

Deyim: (bir yere) ayağı düşmek

Anlamı: yolu düşmek.

Deyim: (bir yere) ayak atmamak

Anlamı: bir yere hiç gitmemek, uğramamak.

Deyim: (bir yere) baş tutmak

Anlamı: elebaşı olmak.

Deyim: (bir yere) başını sokmak

Anlamı: barınacak bir yer bulmak: 'Çok şükür başımızı bir yere soktuk, şimdilik tatlı söyleyelim tatlı yiyelim.' -Z. Selimoğlu.

Deyim: (bir yere) kakılıp kalmak

Anlamı: beklemek zorunda kalmak, hiçbir yere gidememek: 'Dedeye -yeni şakirdiniz efendim- diyerek çekilip gidince kız odanın ortasında kakılıp kaldı.' -H. E. Adıvar.

Deyim: (bir yere) kapağı atmak

Anlamı: sıkıntısız, rahat bir yere sığınmak, kaçıp kurtulmak: 'Garajlara en yakın bir otele kapağı atmış, hemen yatıp uyumuştu.' -E. Bener.

Deyim: (bir yere) kendini atmak

Anlamı: vakit geçirmeden hemen gitmek.

Deyim: (bir yere) para akmak

Anlamı: yatırım yapılmak: 'Yeteneksiz, hırslı mahalle politikacıları, kendi şehirlerine para aksın diye üniversite açma ticaretine girdiler.' -A. Boysan.

Deyim: (bir yere) parmak basmak

Anlamı: 1) imza yerine parmağını mürekkebe batırarak bir yere bastırmak: 'Ben bu dileğin altına bilmem kaç kuruşluk pul yapıştırtıp, binlerce yurttaşa parmak bastırtıp yirmi metre uzunluğunda bir dilek kâğıdı olarak size sunabilirdim.' -N. Hikmet. 2) mec. bir konu üzerine dikkati, ilgiyi çekmek: 'Bu arada benim öteden beri gözüme çarpan bir noktaya şimdi parmak basacağım.' -B. Felek.

Deyim: (bir yere) temel kakmak

Anlamı: bulunduğu yerden kolay kolay ayrılacak gibi olmamak.

Deyim: (bir yere) yolu düşmek

Anlamı: o yerden geçmesi gerekmek.

Deyim: (birinin) sırtını yere getirmek

Anlamı: 1) güreşte hasmı sırtüstü yere yatırarak yenmek; 2) üstün gelmek.