Kelime: Yas
Anlamlar:
1. Ölüm veya bir felaketten doğan acı ve bu acıyı belirten davranışlar, matem
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "En büyük bahtiyarlık yasını dindiremez / Baba, benim kalbime sensiz kimse giremez"
İçinde Yas geçen birleşik ve kökteş kelimeler: kara yas

Yas hakkında eş anlamlı kelimeler
Yas eş anlamlısı
yas kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Matem

Yas hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yas zıt anlamlısı
yas kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : kuru
Yas ile ilgili 8 örnek cümle
"Yas" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yas" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Kadınlara yaş sorulmaz
2. Genç yaşta hapishaneye düştü
3. Gazetemiz yetmiş yaşında
4. Oğlum yaşını doldurdu
5. Yaş çimene oturulmaz
6. Yaş meyveyi severdi
7. Akan yaşını bir mendille kuruladı
8. Durum oldukça yaş görünüyordu
Diğer dillerde Yas
İngilizce: Mourning
Spanish: Luto
German: Trauer
French: Deuil
Italian: Lutto

Yas ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yas hakkında ve içinde Yas kelimesi geçen, Yas ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ar dünyası değil, kâr dünyası
Anlamı: kişi para kazanmak için namusuna dokunmadıktan sonra şu veya bu işi yapmaktan utanmamalıdır.
Atasözü: bakan göze bağ (yasak) olmaz
Anlamı: herkesin gözü önündeki şeye bakılması önlenemez.
Atasözü: baş başa bağlı, baş da şeriata (yasaya, padişaha)
Anlamı: biz yöneticinin buyruğu altındayız ama yönetici de toplum için konulmuş olan kanunlar ne diyorsa onu uygular, onun dışına çıkamaz.
Atasözü: baş yastığı baş derdini bilmez
Anlamı: insanın derdi içindedir, en yakını bile onu anlamaz.
Atasözü: düşman düşmana gazel (Yasin) okumaz
Anlamı: düşmandan ancak kötülük beklenir.
Atasözü: ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını
Anlamı: bir girişimden iyi sonuç almak isteyen, o işin temelini sağlam kurmalıdır.
Atasözü: el elin nesine, gülerek gider yasına
Anlamı: bir kimsenin acısı, başkalarının umurunda değildir.
Atasözü: etme bulma dünyası
Anlamı: kötülük eden kötülük bulur.
Atasözü: göze yasak olmaz
Anlamı: bir kimseye veya nesneye bakılmasını kimse önleyemez.
Atasözü: kara yaslanma kar erir, ere yaslanma er ölür
Anlamı: insan başkalarından gelecek olan desteğe çok güvenmemelidir.
Atasözü: mayasız yoğurt tutmaz
Anlamı: çok para kazanabilmek için az da olsa elde bir sermaye olması gerekir.
Atasözü: sağ (sağlam) baş yastık istemez
Anlamı: sağlam insan durup dururken yatmak istemez eğer istiyorsa hasta olduğu düşünülmelidir.

Yas ile ilgili deyimler
Aşağıda Yas hakkında ve içinde Yas kelimesi geçen, Yas ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağzının kâhyası olmak
Anlamı: birinin alışkanlıklarına, davranışlarına, düzenine karışmak.
Deyim: angarya (angaryasını) çekmek
Anlamı: bir işi isteksizce, hatır için yapmak zorunluluğunda olmak: 'Benim bu angaryalarımı da başka türlü kimsecikler çekmez.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: başı yastığa düşmek
Anlamı: yorgunluktan veya güçsüzlükten uykuya dalmak: 'Ve tekrar başı yastığa düştü ve uyudu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: başı yastık yüzü görmemek
Anlamı: yatağa yatıp uyumuş olmamak.
Deyim: bir (aynı) yastıkta kocamak
Anlamı: karı koca birlikte uzun bir ömür sürmek.
Deyim: bir yastığa baş koymak
Anlamı: evli bulunmak.
Deyim: (birinin) keyfinin kâhyası olmamak
Anlamı: birine alışkanlıklarına, davranışlarına, düzenine karışmaya hakkı olmamak: 'Eloğlunun keyfinin kâhyası değiliz.' -N. Hikmet.
Deyim: (birinin) yasını tutmak
Anlamı: kötü bir olay sonunda acı ve üzüntü duymak: 'Ben gittiğimde karısı hasta olduğu için kliniğe götürülmüş, hepsi onun yasını tutuyordu.' -F. R. Atay.
Deyim: boyası atmak
Anlamı: boyası solmak.
Deyim: çoban kulübesinde padişah rüyası görmek
Anlamı: içinde bulunduğu duruma uygun düşmeyen düşler kurmak.
Deyim: dosyası kabarmak (kabarık olmak)
Anlamı: yaptığı yanlış işleri çoğalmak.
Deyim: dünyasından geçmek
Anlamı: her şeye karşı ilgisiz duruma gelmek.
Deyim: fiyasko vermek
Anlamı: bir girişim başarısızlıkla sonuçlanmak.
Deyim: foyası meydana (ortaya) çıkmak
Anlamı: bir olay dolayısıyla bir kimsenin kötü niteliği ortaya çıkmak: 'Utanmazlık siyasetinin veya utanmaz siyasinin önünde sonunda foyası meydana çıkar.' -B. Felek.
Deyim: foyasını belli etmek
Anlamı: göz boyacılığı, suçu, kötü niteliği veya gizli niyeti ortaya çıkmak: 'İnsana güzel gibi gelen, foyasını ancak gözle görülür şeklin içinde belli eden bir âlemdedirler.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: kara yasa bürünmek
Anlamı: 1) aşırı üzülmek; 2) derin derin düşünmek.
Deyim: kıyas kabul etmez
Anlamı: iki şey arasındaki ayrımın çok fazla olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz.
Deyim: mayasında olmak
Anlamı: içinde olmak.
Deyim: piyasa etmek
Anlamı: dolaşmak: 'Akşamları böyle kapı önünde piyasa eder.' -R. N. Güntekin.
Deyim: piyasaya almamak
Anlamı: önem vermemek, değersiz görmek: 'Beni kimse piyasaya almaz arkadaş, ben dünyanın en aşağılık insanıyım. Sokaktaki itler bile piyasaya almazlar beni.' -O. Kemal.