Kelime: Yaş
Anlamlar:
1. Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman, sin (II)
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Yaş otuz beş, yolun yarısı eder."
2. Hayatın çeşitli evrelerinden her biri, çağ
Örnek: "Kızımızı yetiştirdik bu yaşa getirdik."
3. Bir kurum, bir kuruluş, düzen vb.nin kurulduğundan bu yana geçen zaman
Örnek: "Yetmiş beş yaşına basan Türkiye Cumhuriyeti."
4. Bir gök cisminin oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi
Özelliği / Tipi / Türü: Meteoroloji
İçinde Yaş geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yaş baş, yaş dağılımı, yaş dönümü, yaş günü, yaş haddi, yaş sınırı, yirmi yaş dişi, olgunluk yaşı, zekâ yaşı
2. Nemli, ıslak, kuru karşıtı
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
3. Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze
4. Gözyaşı
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu."
5. Kötü
Özelliği / Tipi / Türü: Argo
Örnek: "Bugün işler yaş."
6. Zor
Özelliği / Tipi / Türü: Argo
İçinde Yaş geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yaş çayır, yaş kesim, yaş pasta, yaş sebze, yaş üzüm, gözyaşı

Yaş hakkında eş anlamlı kelimeler
Yaş eş anlamlısı
yaş kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Matem

Yaş hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yaş zıt anlamlısı
yaş kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : kuru
Yaş ile ilgili 8 örnek cümle
"Yaş" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yaş" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Kadınlara yaş sorulmaz
2. Genç yaşta hapishaneye düştü
3. Gazetemiz yetmiş yaşında
4. Oğlum yaşını doldurdu
5. Yaş çimene oturulmaz
6. Yaş meyveyi severdi
7. Akan yaşını bir mendille kuruladı
8. Durum oldukça yaş görünüyordu
Diğer dillerde Yaş
İngilizce: Age
Spanish: Edad
German: Alter
French: Âge
Italian: Et

Yaş ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yaş hakkında ve içinde Yaş kelimesi geçen, Yaş ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ağaç yaş (fidan) iken eğilir
Anlamı: insanlar küçük yaşta kolay eğitilir.
Atasözü: akıl yaşta değil, baştadır
Anlamı: akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir.
Atasözü: aklı başa yaş getirir
Anlamı: deneyim, yıllar içerisinde elde edilir.
Atasözü: bahşiş (beleş) atın dişine (yaşına) bakılmaz
Anlamı: para verilmeden sağlanan bir şeyin ufak tefek kusurları hoş görülmelidir.
Atasözü: baht (akıl) olmayınca başta, ne kuruda biter ne yaşta
Anlamı: kişi talihsiz olursa giriştiği hiçbir işten olumlu sonuç alamaz.
Atasözü: bana dokunmayan (beni sokmayan) yılan bin yaşasın
Anlamı: birçok kimse, kendilerine kötülüğü dokunmayan kişiye ilişmek istemez.
Atasözü: baş kes yaş kesme
Anlamı: ağaç kesmek, insan öldürmek kadar büyük bir suçtur.
Atasözü: boşboğazı ateşe atmışlar, odunum yaş (az) demiş
Anlamı: çenesi düşükler umulmadık anlarda densizce konuşabilirler.
Atasözü: çok yaşayan (okuyan) bilmez, çok gezen bilir
Anlamı: çok gezen, çok yer gören çok şey öğrenir; çok yaşayan, çok okuyan onun bildiklerini bilemez.
Atasözü: imam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz
Anlamı: bir şey alınması imkânı olmayan yerden, bir şeyler vermesini beklemek boştur.
Atasözü: kurunun yanında yaş da yanar
Anlamı: beğenilmeyen tutumlarından dolayı cezalandırılan kişiler yanında suçsuzlar da suçlular gibi hırpalanırlar.
Atasözü: lodosun gözü yaşlı olur
Anlamı: lodos genellikle yağmur getirir.
Atasözü: pek yaş olma, sıkılırsın; pek de kuru olma, kırılırsın
Anlamı: hüner gerektiğinde uysal, gerektiğinde sert olmayı bilmektir.
Atasözü: sarhoştum aydım, böyle yaşamaktan caydım
Anlamı: artık gerçekleri gördüm.
Atasözü: söz dediğin yaş deridir, nereye çekersen oraya gider
Anlamı: bir sözü dinleyenler kimi zaman söyleyenin aklından geçirmediği bir anlamda anlayabilirler.
Atasözü: yaş kesen baş keser
Anlamı: çeşit çeşit yararları olan ağacı sadece odun sağlamak için kesen insan canına kıymış gibi büyük bir suç işlemiş olur.
Atasözü: yaş yetmiş iş bitmiş
Anlamı: yaşı ilerlemiş insandan fayda beklenmez.
Atasözü: yaşı at pazarında sorarlar
Anlamı: akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir.
Atasözü: yaşın arasında (yanında) kuru da yanar
Anlamı: beğenilmeyen tutumlarından dolayı cezalandırılan kişiler yanında suçsuzlar da suçlular gibi hırpalanırlar.
Atasözü: yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer
Anlamı: kişiye ömrü boyunca ancak bir kez çok önemli bir iş yapma fırsatı geçer, bu fırsatı kaçırmamalıdır.

Yaş ile ilgili deyimler
Aşağıda Yaş hakkında ve içinde Yaş kelimesi geçen, Yaş ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağzında yaş kalmamak
Anlamı: bir düşüncesini bir kimseye birçok kez söylemiş olmak.
Deyim: aklınla bin yaşa
Anlamı: herhangi bir sorun karşısında hemen çözüm üreten kişiye bu özelliğinin beğenildiğini belirtmek için kullanılan bir söz.
Deyim: altın çağını yaşamak
Anlamı: en başarılı, en verimli döneminde bulunmak.
Deyim: bey gibi yaşamak
Anlamı: bolluk içinde yaşamak.
Deyim: (bir işin) altı yaş olmak
Anlamı: işe birtakım oyunlar karışmak, böyle bir işe girişmekte sakıncalar bulunduğu anlaşılmak.
Deyim: bir yaşına daha girmek
Anlamı: şimdiye değin görmediği şaşılacak yeni bir şeyle karşılaşmak: 'Ah anacığım bir yaşıma daha girdim, dünyada her şey aklıma gelirdi de tefle ayı oynatmak gelmezdi.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: (birinin) gözünün yaşına bakmamak
Anlamı: acımamak, merhamet etmemek.
Deyim: efendi gibi yaşamak
Anlamı: sıkıntısız, varlık içinde yaşamak.
Deyim: elden ağza yaşamak
Anlamı: günlük kazancı ancak gereksinimlerini karşılayacak kadar olmak.
Deyim: ferih fahur yaşamak
Anlamı: bağımsız, bağlantısız bir biçimde yaşamak: 'Nesir kendini nazımdan ayırarak gazetelerde, kitaplarda, kürsülerde, mikrofonlarda ferih fahur yaşıyor.' -O. V. Kanık.
Deyim: gözleri yaşarmak
Anlamı: 1) gözleri sulanmak: 'Öyle halk türküleri vardır ki gözleriniz yaşarmadan okuyamaz veya dinleyemezsiniz.' -M. Kaplan. 2) mec. duygulanmak: 'Bütün başarılarda gözlerim yaşarır, bütün ayrılışlarda aynı şey.' -B. Necatigil.
Deyim: gözünden (gözlerinden) yaş (yaşlar) boşanmak
Anlamı: çok ağlamak: 'Gözlerinden yaşlar boşandı birden.' -C. Uçuk.
Deyim: gözyaşına boğulmak
Anlamı: çok ağlamak: 'Kapının ağzında duran kız kardeşim, hayret dolu bakışlarını anneme çevirdikten sonra gözyaşlarına boğularak evden çıktı.' -E. Şafak.
Deyim: gül gibi geçinmek (yaşamak)
Anlamı: 1) çok iyi anlaşmak, geçinmek; 2) pek geniş olmayan bir imkânla rahat, sıkıntısız yaşamak: 'Allah bereket versin, gül gibi geçiniyorum.' -R. N. Güntekin.
Deyim: havanın gözü yaşlı
Anlamı: 'nerede ise yağmur yağacak' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: hayatını yaşamak
Anlamı: her türlü baskıdan uzak, dilediğince, gönlünce yaşamak.
Deyim: hayatının baharını yaşamak
Anlamı: hayatının en güzel günlerini yaşamak.
Deyim: hızlı yaşamak
Anlamı: eğlenceye aşırı düşkün olarak yaşamak: 'Bu hızlı yaşamaya elli iki yıl dayanabilmişti ancak!' -Y. Z. Ortaç.
Deyim: ikinci baharı yaşamak
Anlamı: ileri yaşlarda mutluluk, refah ve esenlik içinde bulunmak.
Deyim: kalemiyle yaşamak (geçinmek)
Anlamı: geçimini yazılarıyla sağlamak.