Kelime: Yandırma

Anlamlar:

1. Yandırmak işi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim


Yandırma eş anlamlısı

Yandırma hakkında eş anlamlı kelimeler

Yandırma eş anlamlısı

yandırma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Yandırma zıt anlamlısı

Yandırma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yandırma zıt anlamlısı

Yandırma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Diğer dillerde Yandırma

İngilizce: Combustion

Spanish: Combustión

German: Brennen

French: Combustion

Italian: Combustione


Yandırma ile ilgili atasözleri

Yandırma ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yandırma hakkında ve içinde Yandırma kelimesi geçen, Yandırma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Yandırma ile ilgili deyimler

Yandırma ile ilgili deyimler

Aşağıda Yandırma hakkında ve içinde Yandırma kelimesi geçen, Yandırma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: akis uyandırmak

Anlamı: bir konu üzerinde düşünülmesine, tartışılmasına yol açmak, ilgi veya tepki yaratmak.

Deyim: alaka (alakasını) çekmek (toplamak, uyandırmak)

Anlamı: ilgi çekmek: 'Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu.' -H. E. Adıvar. 'Yahu, biz bu hanımın sadece elini öpebilmek için ne yapacağımızı bilemez ve alakasını çekemezdik.' -N. F. Kısakürek.

Deyim: ateşi uyandırmak

Anlamı: sönmek üzere olan ateşi canlandırmak.

Deyim: (birinin) yâdını uyandırmak

Anlamı: onu hatırlatmak: 'Ona ait her hatıra muazzez ve yâdını uyandıracak her vesile kıymetlidir.' -İ. A. Gövsa.

Deyim: ... duygusu uyandırmak

Anlamı: bir duygu oluşturmak: 'Bu çeşit mülahazalar bizde ancak bir isyan duygusu uyandırabilirdi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: gaflet uykusundan uyandırmak

Anlamı: bilgisizlikten, idraksizlikten kurtarmak: 'Sanki Orhan Veli'nin okuyucuyu gaflet uykusundan uyandırmak için yazdığı mısra rakı şişesinin içindeymiş gibi.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: ilgi çekmek (uyandırmak)

Anlamı: çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, alaka çekmek, alaka toplamak veya alaka uyandırmak: 'Öyle bir renk olmalı ki hemen karşıdan hem ilgi uyandırmalı hem de insan etkilenmeli.' -M. İzgü.

Deyim: infial uyandırmak

Anlamı: kızgınlığa yol açmak, öfke yaratmak.

Deyim: istek uyandırmak

Anlamı: istemesine, arzu duymasına yol açmak: 'İnsanda ille de saçını, yanağını okşamak isteğini uyandıran güzel kız çocuklarını andırırdı.' -N. Cumalı.

Deyim: merakını uyandırmak

Anlamı: merak etmesine sebep olmak, meraklanmak: 'Kızın en çok merakını uyandıran şey, Hasan'ın yeni kıyafetiydi.' -O. C. Kaygılı.

Deyim: nefret uyandırmak

Anlamı: nefret etmesine sebep olmak: 'Çünkü Ömer Bey, başka birinde son derece nefret uyandıran bir kabalık, bir kusur sayılması lazım gelen o gurur ve azamet buhranları içinde bile bir çocuk saflığını saklıyordu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: nostalji uyandırmak

Anlamı: özlem duygusu canlandırmak: 'İlkokulu, liseyi birlikte okuduk, belki onda nostalji uyandırıyorum.' -İ. Aral.

Deyim: yankı uyandırmak

Anlamı: bir olgu çevrede duygusallık, düşünce, dedikodu gibi tepki yapmak: 'Memleket dışında bile birtakım yankılar uyandırmaya başlamıştı.' -Y. K. Karaosmanoğlu.