Kelime: V
Anlamlar:
1. Vanadyum elementinin simgesi
Özelliği / Tipi / Türü: Kimya

V hakkında eş anlamlı kelimeler
V eş anlamlısı
v kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!

V hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
V zıt anlamlısı
V kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Diğer dillerde V
İngilizce: V
Spanish: V
German: V
French: V
Italian: V

V ile ilgili atasözleri
Aşağıda V hakkında ve içinde V kelimesi geçen, V ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: aba vakti yaba, yaba vakti aba
Anlamı: gereksinimler vaktinden önce ve ucuz olduğu zaman karşılanmalıdır.
Atasözü: acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir
Anlamı: mesleğinde ustalığa erişmemiş kimse, ilk denemelerini gözden çıkarılabilecek malzeme üzerinde yapar.
Atasözü: aç at yol almaz, aç it av almaz
Anlamı: iş gördürdüğünüz kimselerin haklarını tam olarak vermezseniz kendilerinden yararlanamazsınız.
Atasözü: aç it fırın duvarını deler
Anlamı: aç kimse karnını doyurmak için önüne çıkan engellerin tamamını aşar ve isteğini elde eder.
Atasözü: aç kurt yavrusunu yer
Anlamı: açın gözü kararmıştır, karnını doyurmak için ölümü bile göze alarak kendisinden kat kat güçlü olan yaratıklarla boğuşur.
Atasözü: aç tavuk kendini arpa (buğday) ambarında sanır
Anlamı: insanlar, yokluğunu, yoksulluğunu çektikleri şeyler için olmayacak hayaller, düşler kurar.
Atasözü: açma sırrını dostuna, dostunun dostu vardır o da söyler dostuna
Anlamı: bir sır en yakın dosta bile söylenmemelidir.
Atasözü: adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
Anlamı: konuğumuzdan veya yanımıza bir iş için gelen kimseden yüksünmemeliyiz çünkü onlar yanımızda sürekli olarak kalmazlar.
Atasözü: adamın iyisi işbaşında (alışverişte) belli olur
Anlamı: bir kişinin iyi ve becerikli olduğu yaptığı işlerden anlaşılır.
Atasözü: adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork
Anlamı: duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.
Atasözü: ağaca balta vurmuşlar 'sapı bedenimden' demiş
Anlamı: insana en yakını bile kötülük edebilir.
Atasözü: ağacın meyvesi olunca, başını aşağı salar
Anlamı: yararlı eserler veren, bilgi ve erdemle donanmış kimse alçak gönüllü olur.
Atasözü: ağaç yeşert meyve getirsin, oğlan büyüt ekmek getirsin
Anlamı: erkek evlat meyve veren ağaç gibidir, günü gelince evin geçim yükünü hafifletir.
Atasözü: ağalık (beylik) vermekle, yiğitlik vurmakla
Anlamı: sözü geçer bir adam olmak istersen herkese yardımda bulunacaksın, yiğit adam olmak için de savaşta da barışta da vurucu, kırıcı olacaksın.
Atasözü: ağılda oğlak doğsa ovada otu biter
Anlamı: Tanrı her yarattığının rızkını verir.
Atasözü: ağır taş batman döver
Anlamı: ağırbaşlı insan kimsenin oyuncağı olmaz, onu yıpratmaya kimsenin gücü yetmez.
Atasözü: ağlamayan çocuğa meme vermezler
Anlamı: hakkını aramasını bilmeyen kimsenin işi görülmez.
Atasözü: ağustosta gölge kovan zemheride karnın ovar
Anlamı: elinde fırsat varken geleceğini sağlamaya gayret göstermeyip eğlenceye, keyfe dalan kimse sonunda aç kalır ve perişan olur.
Atasözü: ağustosta yatanı, zemheride büvelek tutar
Anlamı: elinde fırsat varken geleceğini sağlamaya gayret göstermeyip eğlenceye, keyfe dalan kimse sonunda aç kalır ve perişan olur.
Atasözü: ağzına bir zeytin verir, altına (ardına) tulum tutar
Anlamı: yaptığı küçük iyiliklere karşılık büyük çıkar bekler.

V ile ilgili deyimler
Aşağıda V hakkında ve içinde V kelimesi geçen, V ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: abliyi kaçırmak (bırakmak, koyuvermek)
Anlamı: 1) soğukkanlılığını yitirip davranışlarını denetleyememek; 2) şaşırıp ne yapacağını bilememek.
Deyim: açık vermek
Anlamı: 1) geliri, giderini karşılamamak; 2) gizlenmek istenen bir olayı, bir düşünceyi veya durumu elde olmayarak ortaya koymak, açıklamak.
Deyim: açıklar livası olmak
Anlamı: alay işsiz ve kazançsız kalmak.
Deyim: açıklığa kavuşturmak
Anlamı: bir konu veya sorunu aydınlatmak, kapalılıktan kurtarmak, anlaşılır duruma getirmek.
Deyim: açlıktan imanı gevremek
Anlamı: çok acıkmak.
Deyim: ad vermek
Anlamı: adlandırmak.
Deyim: adı var
Anlamı: 1) beklenilen, istenilen özelliklere sahip olmayan; 2) tercih edilecek özelliklere sahip.
Deyim: adres bırakmak (göstermek, vermek)
Anlamı: arandığında bulunabileceği, oturduğu yeri bildirmek: 'Kendisi, soracak olurlarsa Hayrettin Ağa'nın adresini vermesini söyledi.' -M. Yesari.
Deyim: afyonu başına vurmak
Anlamı: aşırı davranışlarda bulunacak kadar öfkelenmek, ne yaptığını bilememek.
Deyim: ağız ağıza vermek (konuşmak)
Anlamı: iki kişi birbirine pek yakın durarak başkaları işitmeyecek bir biçimde konuşmak: 'Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek olursa hemen susuyorlardı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: ağız dil vermemek
Anlamı: konuşmamak, susmak.
Deyim: ağlama duvarına dönmek
Anlamı: herkesin şikâyetini, derdini dinler duruma gelmek.
Deyim: ağzı kulaklarına varmak
Anlamı: çok sevinmek: 'Çocuklarıma beni misal gösterdiğini, ağzım kulaklarıma vararak öteden beriden işitiyordum.' -R. N. Güntekin.
Deyim: ağzı var dili yok
Anlamı: 1) 'pek sessiz, kendi hâlinde' anlamında kullanılan bir söz: 'Benim gibi ağzı var dili yok bir kadınla ne zevkleniyorsunuz?' -B. Felek. 2) 'konuşamayan, derdini anlatamayan' anlamında kullanılan bir söz: 'Hey zavallı balık, diyor, ağzın var dilin yok.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: ağzı varmamak
Anlamı: söylemeye, açıklamaya gönlü elvermemek.
Deyim: ağzına gem vurmak
Anlamı: susturmak, söyletmemek.
Deyim: ağzına kilit takmak (vurmak)
Anlamı: 1) susmak; 2) susturmak.
Deyim: ağzına verilmesini beklemek (istemek)
Anlamı: çalışmayıp işlerinin başkaları tarafından yapılmasını beklemek.
Deyim: ağzını burnunu çarşamba pazarına (çanağına) çevirmek
Anlamı: aşırı bir biçimde döverek perişan duruma getirmek.
Deyim: ağzını havaya (poyraza) açmak
Anlamı: alay umduğunu elde edememek.