Kelime: Uymak
Anlamlar:
1. Ölçüleri birbirini tutmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Ayakkabı ayağına iyi uydu."
2. Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek
Örnek: "Kravat ceketine uymuş."
3. Zevke, anlayışa uygun düşmek
Örnek: "Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor."
4. Bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmak, riayet etmek
Örnek: "Şu acayip sevdaları bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın."
5. Bağlı kalmak, tabi olmak
Örnek: "Birtakım kayıt ve şartlara uymalıydı."
6. Uygun düşmek, münasip olmak
Örnek: "Her cihette birbirine uyacak kadın erkek bulmak dünyada kabil değildir."
İçinde Uymak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: uyaroğlu

Uymak hakkında eş anlamlı kelimeler
Uymak eş anlamlısı
uymak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : tabi olmak , münasip olmak , uygun düşmek

Uymak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Uymak zıt anlamlısı
Uymak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Uymak ile ilgili 4 örnek cümle
"Uymak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Uymak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Giysi iyi uydu
2. Onun tutumu bize uyar mı?
3. Kalabalığa uyup bağırdık
4. Söylediğin saat bana uyar
Diğer dillerde Uymak
İngilizce: Follow
Spanish: Seguir
German: Einhaltung
French: Suivre
Italian: Seguire

Uymak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Uymak hakkında ve içinde Uymak kelimesi geçen, Uymak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Uymak ile ilgili deyimler
Aşağıda Uymak hakkında ve içinde Uymak kelimesi geçen, Uymak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: acı çekmek (duymak)
Anlamı: 1) ağrı, sızı duymak: Ameliyattan sonra çok acı çekti. 2) mec. üzülmek, üzüntü içinde kalmak: 'Bu faciaya bizzat karışmışım gibi bir acı duyuyordum.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: aklına uymak
Anlamı: başka birinin düşüncesine göre iş yapmak, davranmak: 'Zaten bizim Hacer'in aklına uydum da geldim.' -N. Hikmet.
Deyim: alaka duymak
Anlamı: ilgi duymak.
Deyim: antipati duymak
Anlamı: kanı kaynamamak.
Deyim: araziye uymak
Anlamı: 1) ortama, çevreye uymak; 2) görünmemeye çalışmak.
Deyim: arzu duymak
Anlamı: birine veya bir şeye karşı istek duymak.
Deyim: azap duymak
Anlamı: acı çekmek, üzülmek: 'Bu şehrin, takdir fukaralarının orta malına dönüşmüş olmasından azap duyuyorum.' -A. Boysan.
Deyim: (bir kimseye, bir şeye) ihtiyaç duymak
Anlamı: o kimse veya şey gerekli saymak.
Deyim: (bir şeyden) zevk almak (duymak)
Anlamı: hoşlanmak, beğenmek: 'Yılan gibisin, insanları sokmaktan zevk alırsın.' -N. Hikmet.
Deyim: (bir şeye) merak sarmak (duymak, salmak)
Anlamı: bir şeyi edinme, yapma veya onunla uğraşma isteğine kapılmak, bir şeye eğilim duymak: 'Bu adama, her gördüğüm vakit, merhamet ve korku ile karışık bir merak duyuyordum.' -R. N. Güntekin. 'Miralay beyimiz, emekli olduktan sonra komisyonculuğa kalkan veya cins tavuk yetiştirmeye merak salan soydan değildir.' -H. Taner.
Deyim: (bir şeyi) içinde duymak
Anlamı: hissetmek, varlığını algılamak: 'Donmak üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya başladım.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: (birine) sempati duymak (beslemek)
Anlamı: birini sevimli, cana yakın bulmak: 'Şahsıma karşı gerçek bir sempati besliyordu.' -R. H. Karay.
Deyim: cemaate uymak
Anlamı: içinde bulunulan bir topluluğa uyarak davranmak.
Deyim: eziklik duymak
Anlamı: kendini mahcup hissetmek.
Deyim: ferahlık duymak
Anlamı: içinin açıklığını, rahatlığını hissetmek: 'Şimdi karşımda alevden bir duvar görüyor, içimde bir ferahlık duyar gibi oluyorum.' -A. Ağaoğlu.
Deyim: gereksinme duymak
Anlamı: ihtiyacı olduğunu anlamak: 'Doğrusu ya, açık havaya, yeni yüzlere, yeni sözcüklere gereksinme duyuyorum.' -T. Uyar.
Deyim: gurur duymak
Anlamı: gururlanmak: 'Bu acıya kendi sebebiyet verdiğini hissetmekten gurur duyuyordu.' -H. E. Adıvar.
Deyim: güven duymak (beslemek)
Anlamı: güvenmek, inanmak.
Deyim: güvensizlik duymak
Anlamı: güvenmemek: 'Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere.' -N. Cumalı.
Deyim: havasına uymak
Anlamı: 1) bulunduğu çevre ve ortamı benimsemek; 2) birinin huyunu almak.