Kelime: Düzme

Anlamlar:

1. Düzmek işi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Kâğıt düzmesini, istediği zarı atmasını ona kim öğretti?"

"Tarık Dursun K."

2. Uydurma

Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat

Örnek: "Düzme senet. Düzme belge."


Düzme eş anlamlısı

Düzme hakkında eş anlamlı kelimeler

Düzme eş anlamlısı

düzme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : uydurma


Düzme zıt anlamlısı

Düzme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Düzme zıt anlamlısı

Düzme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Düzme ile ilgili 2 örnek cümle

"Düzme" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Düzme" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Böyle düzme davranışlarla başarılmaz bu iş

2. Düzme belgelerle adam dolandırdılar


Diğer dillerde Düzme

İngilizce: Plot

Spanish: Parcela

German: Ficken

French: Parcelle

Italian: Trama


Düzme ile ilgili atasözleri

Düzme ile ilgili atasözleri

Aşağıda Düzme hakkında ve içinde Düzme kelimesi geçen, Düzme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Düzme ile ilgili deyimler

Düzme ile ilgili deyimler

Aşağıda Düzme hakkında ve içinde Düzme kelimesi geçen, Düzme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: çeyiz düzmek

Anlamı: çeyiz hazırlamak: 'Kazandığını bir yana atar, kendine çeyiz düzer.' -M. Yesari.

Deyim: çulu düzmek (düzeltmek)

Anlamı: 1) giyimi kuşamı yenilemek: 'Muharrem, çulu epey düzmüş vaziyetteydi.' -S. F. Abasıyanık. 2) maddi durumu iyileşmek: 'Aranızdan ayrılalı bir ay var mı? Belki yok bile. Çulu derhâl düzelttim.' -R. N. Güntekin.

Deyim: destan düzmek

Anlamı: kahramanlık hikâyesi veya herhangi bir olayı anlatan şiir yazmak.

Deyim: kılık kıyafeti düzmek

Anlamı: giysilerini yenilemek.

Deyim: mâni düzmek (yakmak)

Anlamı: 1) mâni okumak; 2) müzik eşliğinde mâni söylemek.

Deyim: methiye düzmek

Anlamı: övmek, övgü şiiri yazmak.

Deyim: nevaleyi düzmek

Anlamı: 1) gerekli yiyecek ve içeceği sağlamak: 'Elinde yiyecek paketleriyle evin nevalesini düzmüş, geri dönüyor.' -R. H. Karay. 2) sofrayı hazırlamak.

Deyim: sandık düzmek

Anlamı: çeyiz hazırlamak: 'İleride yine ona gönderilmek üzere bir de sandık düzmesine ne mâni vardı.' -R. N. Güntekin.

Deyim: şiir düzmek

Anlamı: şiir yazmak veya söylemek: 'Onun bir parçası olan insan da tazelenir bu mevsimde, ozanların şiir düzmeleri bu yüzdendir işte.' -M. C. Anday.

Deyim: tüy düzmek

Anlamı: 1) hayvanın tüyü düzelmek; 2) tkz. iyi bir yaşayışa kavuştuğunu belirtecek biçimde güzel giyinmek: 'Akıllı kız Güner, ortaya çıkalı ne kadar oldu, daha dün bir bugün iki, baksana iyice tüyü düzmüş.' -A. İlhan.