Duymak kısaca sözlük anlamı ne demek?


Google News

Yayınlama:2 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Duymak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Duymak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Duymak

Anlamlar:

1. Bilgi almak, öğrenmek, haber almak

Özelliği / Tipi / Türü: -i

Örnek: "Bir köylüden burada avlandığınızı duydum."

"Halikarnas Balıkçısı"

2. İşitmek, ses almak

Örnek: "Çamaşırcı Fatma kadın annemin duymayan kulaklarına yalvarıyor."

"Yusuf Ziya Ortaç"

3. Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek

Örnek: "Yüzme denilen mucizeyi ancak beş altı sene sonra avuçlarımızın içinde duyabilecektik."

"Bedri Rahmi Eyüboğlu"

4. Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek

Örnek: "Elimin üzerinde bir böceğin gezdiğini duydum."

5. Sezmek, fark etmek, hissetmek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz - Mecaz Anlam

Örnek: "Güzel olmasın fakat ruhu olsun, bir şey duysun."

"Hüseyin Cahit Yalçın"

İçinde Duymak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: vurdumduymaz


Duymak eş anlamlısı

Duymak hakkında eş anlamlı kelimeler

Duymak eş anlamlısı

duymak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Hissetmek , Ağırlık , Sertlik , Soğukluk , Fark Etmek , Sezmek , Dokunma , İşitmek , Haber Almak


Duymak zıt anlamlısı

Duymak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Duymak zıt anlamlısı

Duymak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Duymak ile ilgili 6 örnek cümle

"Duymak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Duymak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Sağır değilsen fısıltıyı duyarsın

2. Yüzümde esen yeli duydum

3. Gideceğinizi duydum

4. Yaşlandığımı iyice duymak üzüyor beni

5. Biz, bu türlü sözleri duya duya büyüdük

6. Sanatçı, şarkıyı duya duya söylüyordu


Diğer dillerde Duymak

İngilizce: Hear

Spanish: Escuchar

German: Hören

French: Entendre

Italian: Sentire


Duymak ile ilgili atasözleri

Duymak ile ilgili atasözleri

Aşağıda Duymak hakkında ve içinde Duymak kelimesi geçen, Duymak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.


Duymak ile ilgili deyimler

Duymak ile ilgili deyimler

Aşağıda Duymak hakkında ve içinde Duymak kelimesi geçen, Duymak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: acı çekmek (duymak)

Anlamı: 1) ağrı, sızı duymak: Ameliyattan sonra çok acı çekti. 2) mec. üzülmek, üzüntü içinde kalmak: 'Bu faciaya bizzat karışmışım gibi bir acı duyuyordum.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: alaka duymak

Anlamı: ilgi duymak.

Deyim: antipati duymak

Anlamı: kanı kaynamamak.

Deyim: arzu duymak

Anlamı: birine veya bir şeye karşı istek duymak.

Deyim: azap duymak

Anlamı: acı çekmek, üzülmek: 'Bu şehrin, takdir fukaralarının orta malına dönüşmüş olmasından azap duyuyorum.' -A. Boysan.

Deyim: (bir kimseye, bir şeye) ihtiyaç duymak

Anlamı: o kimse veya şey gerekli saymak.

Deyim: (bir şeyden) zevk almak (duymak)

Anlamı: hoşlanmak, beğenmek: 'Yılan gibisin, insanları sokmaktan zevk alırsın.' -N. Hikmet.

Deyim: (bir şeye) merak sarmak (duymak, salmak)

Anlamı: bir şeyi edinme, yapma veya onunla uğraşma isteğine kapılmak, bir şeye eğilim duymak: 'Bu adama, her gördüğüm vakit, merhamet ve korku ile karışık bir merak duyuyordum.' -R. N. Güntekin. 'Miralay beyimiz, emekli olduktan sonra komisyonculuğa kalkan veya cins tavuk yetiştirmeye merak salan soydan değildir.' -H. Taner.

Deyim: (bir şeyi) içinde duymak

Anlamı: hissetmek, varlığını algılamak: 'Donmak üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya başladım.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: (birine) sempati duymak (beslemek)

Anlamı: birini sevimli, cana yakın bulmak: 'Şahsıma karşı gerçek bir sempati besliyordu.' -R. H. Karay.

Deyim: eziklik duymak

Anlamı: kendini mahcup hissetmek.

Deyim: ferahlık duymak

Anlamı: içinin açıklığını, rahatlığını hissetmek: 'Şimdi karşımda alevden bir duvar görüyor, içimde bir ferahlık duyar gibi oluyorum.' -A. Ağaoğlu.

Deyim: gereksinme duymak

Anlamı: ihtiyacı olduğunu anlamak: 'Doğrusu ya, açık havaya, yeni yüzlere, yeni sözcüklere gereksinme duyuyorum.' -T. Uyar.

Deyim: gurur duymak

Anlamı: gururlanmak: 'Bu acıya kendi sebebiyet verdiğini hissetmekten gurur duyuyordu.' -H. E. Adıvar.

Deyim: güven duymak (beslemek)

Anlamı: güvenmek, inanmak.

Deyim: güvensizlik duymak

Anlamı: güvenmemek: 'Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere.' -N. Cumalı.

Deyim: hayranlık duymak

Anlamı: çok beğenmek, tutkuyla bağlanmak: 'Her zaman, uyumayı düşündüğü anla uykuya dalması bir olan yapısına hayranlık duymuşumdur.' -A. Kutlu.

Deyim: haz duymak

Anlamı: hoşlanmak: 'O, kullanmaya alışık olduğu bu şartlı eşyasını gördükçe ve elledikçe bir haz duyardı.' -A. Ş. Hisar.

Deyim: heyecan duymak

Anlamı: heyecanlanmak.

Deyim: hicap duymak (etmek)

Anlamı: utanmak: 'Kalem aldın kaşlarını çatmaya / Hicap ettim adın sual etmeye' -Dadaloğlu.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

DuymakD ile başlayan kelimelerDu ile başlayan kelimelerNe demekSözlükEş anlamlı kelimelerZıt anlamlı kelimelerAtasözleriDeyimlerÖrnek cümleler