Düşmek ne demek? Düşmek sözlük anlamı nedir?
Düşmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Düşmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Düşmek
Anlamlar:
1. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor."
2. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
Özelliği / Tipi / Türü: -den
Örnek: "Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım."
3. Yere devrilmek, yere serilmek
Örnek: "Çocuk koşarken yere düştü."
4. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak
5. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak
6. Yağmak
Örnek: "Dağlara kar düştü."
7. Vurmak, değmek, rastlamak
Örnek: "İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyordu."
8. Vakti gelmeden ölü doğmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
9. Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak
Özelliği / Tipi / Türü: -den
Örnek: "Kitabın yeni baskısında buradan bir kelime düşmüş."
10. Eksilmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Gündelikleri yarı yarıya düşmüştü."
11. Aşırı ilgi veya sevgi göstermek
Örnek: "Sen bu işin üstüne çok düştün."
12. Uğramak, kapılmak
Örnek: "Kadınlar yeni baştan telaşa, heyecana, korkuya düştüler."
13. Yakışmak, uygun gelmek
Örnek: "Bu resim buraya iyi düştü."
14. Yakışık almak
Örnek: "Bize düşen, medeniyetin zorlamaları karşısında bir ayıklamayı başarabilmek olmalıdır."
15. Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak
Örnek: "Bana arada bir bakkaldan tuz, limon almak düşüyor, o kadar."
16. Bulunmak
Örnek: "Birlikte evden çıkmışlar, limanda iskelenin karşısına düşen kahveye doğru yürümüşlerdi."
17. Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak
Örnek: "O asker, gittiğimiz yerde bir aralık benim bölüğüme düşmüştü."
18. Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak
Örnek: "Mirastan ona bu ev düştü."
19. Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak
Örnek: "Bu yaşta mahkemelere düşmek..."
20. İşbaşından uzaklaşmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Kabine düştü."
21. Hızı, gücü, değeri azalmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Arabanın hızı düştü. Paranın değeri düştü."
22. Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "İki gün içinde ateş düştü; ağrılar, sızılar hafifledi."
23. Düşkünleşmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Babam balıkçı amma vaktiyle zenginmiş efendim. Sonradan düşmüş."
24. Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek
Örnek: "Bir rastlantı sonucu aralarına düşmüştüm."
25. Belirli zamana rastlamak
Örnek: "Babasının Sütlüce'de yeni bir ev alması bu tarihlere düşer."
26. Fırsat çıkmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Bir kelepir düştü."
27. Olmak, olumsuz bir duruma girmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Yorgun düşmek. Zayıf düşmek. Şehit düşmek. Esir düşmek."
28. Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Medine'nin düştüğünü söylemek istedim."
29. Bazı deyimlerde `yürümek, birlikte gelmek` anlamlarında kullanılan bir fiil
Örnek: "Önüne, peşine, arkasına düşmek."
30. Bayağılaşmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
31. Kötü yola girmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Düşmüş kadınları bu dönemin yazarlarının yücelterek duygudaşlıkla çizdiklerini görüyoruz."
32. Alışmak, müptela olmak
33. Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak
Özelliği / Tipi / Türü: Teknik
İçinde Düşmek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: düşe kalka, açık düşmek, iz düşümü
Düşmek hakkında eş anlamlı kelimeler
Düşmek eş anlamlısı
düşmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : bulunmak , rastlamak , değmek , vurmak , yağmak , düşkünleşmek , müptela olmak , alışmak , bayağılaşmak , azalmak , eksilmek , ısı , gitmek , kapılmak , uğramak , yere devrilmek , ölü doğmak , atlanmak , yakışmak , yakışık almak , tesadüfen gelmek , uygun gelmek
Düşmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Düşmek zıt anlamlısı
düşmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : kalkmak
Düşmek ile ilgili 38 örnek cümle
"Düşmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Düşmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bütün cisimler boşlukta aynı hızla düşer
2. Çocuk koşarken düştü
3. Yapraklar yere düşmekteydi
4. Bir uçak düşmüş
5. Bu yıl yağmur az düştü
6. Çocuğun pantolonu ikide bir düşmekteydi
7. Oturanların gölgeleri cama düşüyordu
8. Kimse yaban ellere düşmek istemez
9. Ondan beş düş, beş kalır
10. İneğin yavrusu düştü
11. Bu cümleden iki sözcük düşmüş, onun için pek anlam çıkmıyor
12. Korkuya düştük
13. Bunu söylemek sana düşerdi
14. Çocuğun üstüne düşersen şımarır
15. Bu masa buraya iyi düşmüş, yerini değiştirmeyin
16. İşim iyi bir görevliye düşünce sevindim
17. Bu ortama düşmek istemezdim
18. Öyleyse bana ancak para vermek düşüyor
19. Böyle mahkemelere düşmek onu üzmüştü
20. Babasından ona bir daire düştü
21. Dolar düştü
22. Adam bu yıl çok düşmüş
23. Bir yılda iki hükümet düştü
24. Size başvuruşum o tarihe düşer
25. Basınç düşüyor
26. Bir kelepir düşünce kaçırmaz
27. Böyle nerden düştün?
28. Arkadaşlar birer birer kahveye düştüler
29. Daha ilk gün Polonya düşmüştü
30. İçkiye düşmek zayıflıktır
31. Düşen kadını kimse korumaz
32. Onun düşüşüne sevindiler
33. Çalıştı, yorgun ve zayıf düştü. Düşmana tutsak düştü
34. Ardına düşmekten bıktım
35. İşi düşe kalka yürütüyoruz
36. Onunla düşe kalka huy değiştirdin
37. Kötü kadınlarla düşüp kalmaya başlamışsın
38. İyilerle düşüp kalkmak gerekir
Diğer dillerde Düşmek
İngilizce: Fall
Spanish: Caer
German: Fall
French: Tomber
Italian: Cadere
Düşmek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Düşmek hakkında ve içinde Düşmek kelimesi geçen, Düşmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: altın yere düşmekle pul olmaz
Anlamı: üstün nitelikli kişinin değeri, bulunduğu yerden uzaklaştırılmasıyla azalmaz.
Atasözü: züğürt olup düşmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir
Anlamı: uyuz olup kaşınmak insanı çok rahatsız eder ama züğürtlükten dolayı ne yapacağını düşünmek daha çok rahatsız eder.
Düşmek ile ilgili deyimler
Aşağıda Düşmek hakkında ve içinde Düşmek kelimesi geçen, Düşmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: acze düşmek
Anlamı: çaresiz kalmak, elinden bir şey gelmemek.
Deyim: açık düşmek
Anlamı: 1) herhangi bir sebeple bir filodan veya istenilen yerden uzakta kalmak; 2) sp. yağlı güreşte yenilgi sebebi olan sırtı veya yanı toprağa değmek.
Deyim: açmaza düşmek
Anlamı: içinden çıkılması güç durumda kalmak.
Deyim: ağza (ağızlara) düşmek
Anlamı: dedikodu konusu olmak.
Deyim: aklına düşmek
Anlamı: 1) hatırlamak: 'Kırmızı gül goncasına kavuştu / Sılada sevdiğim aklıma düştü' -Halk türküsü. 2) kafasında bir düşünce doğmak.
Deyim: alaca düşmek
Anlamı: meyve olgunlaşmaya başlamak.
Deyim: ana rahmine düşmek
Anlamı: döl yatağında cenin oluşmak: 'Ulan Mustafa, insanoğlu ana rahmine düşer de dokuz ay on gün sonra capcanlı fırlar.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: anlaşmazlığa düşmek
Anlamı: anlaşamamak, uyuşamamak: 'Anlaşmazlığa düşmezdik. İyi çocuklardı.' -A. Kutlu.
Deyim: aşağı düşmek
Anlamı: düzeyi, miktarı, niteliği azalmak: 'Bunlar arasında birkaç gazete ve dergi alanları hesaba katacak olursanız gazete ve dergi okuyucularının nispeti daha da aşağı düşer.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: aşka düşmek
Anlamı: âşık olmak.
Deyim: ateşi düşmek
Anlamı: hastanın ateşi geçmek veya azalmak.
Deyim: ayağına düşmek
Anlamı: çok yalvarmak: 'Obanın bütün kadınları, delikanlıları ayağına düştü.' -Y. Kemal.
Deyim: aykırı düşmek
Anlamı: uygun gelmemek, ters gelmek, ters düşmek: 'Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu.' -T. Buğra.
Deyim: ayrı düşmek
Anlamı: 1) birbirinden uzakta kalmak: 'Köyümden, şehrimden ayrı düştüm.' -A. Kabaklı. 2) mec. uyuşmamak: Düşüncelerimiz ayrı düşüyor.
Deyim: baş aşağı düşmek
Anlamı: kişiliğinden kaybederek toplum içindeki durumu sarsılmak: 'Onun için hayatın bütün kanunu, bütün manası bu baş aşağı düşüşteydi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: başı dara düşmek
Anlamı: sıkıntıya girmek: 'Adamın başı dara düşünce yardımına Hayrullah koşmaz da kim koşar?' -A. İlhan.
Deyim: başı yastığa düşmek
Anlamı: yorgunluktan veya güçsüzlükten uykuya dalmak: 'Ve tekrar başı yastığa düştü ve uyudu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: başına taş düşmek (yağmak)
Anlamı: felakete uğramak.
Deyim: başının derdine düşmek
Anlamı: başka bir şeyle ilgilenmeyecek kadar sıkıntılı durumda bulunmak.
Deyim: baygın düşmek
Anlamı: çok yorulmak.