Düşmek ne demek? Düşmek sözlük anlamı nedir?


Google News

Yayınlama:2 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Düşmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Düşmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Düşmek

Anlamlar:

1. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek

Özelliği / Tipi / Türü: -e

Örnek: "Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor."

"Reşat Nuri Güntekin"

2. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek

Özelliği / Tipi / Türü: -den

Örnek: "Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım."

"Sait Faik Abasıyanık"

3. Yere devrilmek, yere serilmek

Örnek: "Çocuk koşarken yere düştü."

4. Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak

5. Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak

6. Yağmak

Örnek: "Dağlara kar düştü."

7. Vurmak, değmek, rastlamak

Örnek: "İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyordu."

"Ömer Seyfettin"

8. Vakti gelmeden ölü doğmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

9. Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak

Özelliği / Tipi / Türü: -den

Örnek: "Kitabın yeni baskısında buradan bir kelime düşmüş."

10. Eksilmek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Gündelikleri yarı yarıya düşmüştü."

"Necati Cumalı"

11. Aşırı ilgi veya sevgi göstermek

Örnek: "Sen bu işin üstüne çok düştün."

12. Uğramak, kapılmak

Örnek: "Kadınlar yeni baştan telaşa, heyecana, korkuya düştüler."

"Aka Gündüz"

13. Yakışmak, uygun gelmek

Örnek: "Bu resim buraya iyi düştü."

14. Yakışık almak

Örnek: "Bize düşen, medeniyetin zorlamaları karşısında bir ayıklamayı başarabilmek olmalıdır."

"İsmet Özel"

15. Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak

Örnek: "Bana arada bir bakkaldan tuz, limon almak düşüyor, o kadar."

"Haldun Taner"

16. Bulunmak

Örnek: "Birlikte evden çıkmışlar, limanda iskelenin karşısına düşen kahveye doğru yürümüşlerdi."

"Necati Cumalı"

17. Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak

Örnek: "O asker, gittiğimiz yerde bir aralık benim bölüğüme düşmüştü."

"Reşat Nuri Güntekin"

18. Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak

Örnek: "Mirastan ona bu ev düştü."

19. Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak

Örnek: "Bu yaşta mahkemelere düşmek..."

"Sait Faik Abasıyanık"

20. İşbaşından uzaklaşmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Kabine düştü."

21. Hızı, gücü, değeri azalmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Arabanın hızı düştü. Paranın değeri düştü."

22. Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "İki gün içinde ateş düştü; ağrılar, sızılar hafifledi."

"Reşat Nuri Güntekin"

23. Düşkünleşmek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Babam balıkçı amma vaktiyle zenginmiş efendim. Sonradan düşmüş."

"Reşat Nuri Güntekin"

24. Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek

Örnek: "Bir rastlantı sonucu aralarına düşmüştüm."

"Haldun Taner"

25. Belirli zamana rastlamak

Örnek: "Babasının Sütlüce'de yeni bir ev alması bu tarihlere düşer."

"Memduh Şevket Esendal"

26. Fırsat çıkmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Bir kelepir düştü."

27. Olmak, olumsuz bir duruma girmek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Yorgun düşmek. Zayıf düşmek. Şehit düşmek. Esir düşmek."

28. Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Medine'nin düştüğünü söylemek istedim."

"Falih Rıfkı Atay"

29. Bazı deyimlerde `yürümek, birlikte gelmek` anlamlarında kullanılan bir fiil

Örnek: "Önüne, peşine, arkasına düşmek."

30. Bayağılaşmak

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

31. Kötü yola girmek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Düşmüş kadınları bu dönemin yazarlarının yücelterek duygudaşlıkla çizdiklerini görüyoruz."

"Metin And"

32. Alışmak, müptela olmak

33. Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak

Özelliği / Tipi / Türü: Teknik

İçinde Düşmek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: düşe kalka, açık düşmek, iz düşümü


Düşmek eş anlamlısı

Düşmek hakkında eş anlamlı kelimeler

Düşmek eş anlamlısı

düşmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : bulunmak , rastlamak , değmek , vurmak , yağmak , düşkünleşmek , müptela olmak , alışmak , bayağılaşmak , azalmak , eksilmek , ısı , gitmek , kapılmak , uğramak , yere devrilmek , ölü doğmak , atlanmak , yakışmak , yakışık almak , tesadüfen gelmek , uygun gelmek


Düşmek zıt anlamlısı

Düşmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Düşmek zıt anlamlısı

düşmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : kalkmak


Düşmek ile ilgili 38 örnek cümle

"Düşmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Düşmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Bütün cisimler boşlukta aynı hızla düşer

2. Çocuk koşarken düştü

3. Yapraklar yere düşmekteydi

4. Bir uçak düşmüş

5. Bu yıl yağmur az düştü

6. Çocuğun pantolonu ikide bir düşmekteydi

7. Oturanların gölgeleri cama düşüyordu

8. Kimse yaban ellere düşmek istemez

9. Ondan beş düş, beş kalır

10. İneğin yavrusu düştü

11. Bu cümleden iki sözcük düşmüş, onun için pek anlam çıkmıyor

12. Korkuya düştük

13. Bunu söylemek sana düşerdi

14. Çocuğun üstüne düşersen şımarır

15. Bu masa buraya iyi düşmüş, yerini değiştirmeyin

16. İşim iyi bir görevliye düşünce sevindim

17. Bu ortama düşmek istemezdim

18. Öyleyse bana ancak para vermek düşüyor

19. Böyle mahkemelere düşmek onu üzmüştü

20. Babasından ona bir daire düştü

21. Dolar düştü

22. Adam bu yıl çok düşmüş

23. Bir yılda iki hükümet düştü

24. Size başvuruşum o tarihe düşer

25. Basınç düşüyor

26. Bir kelepir düşünce kaçırmaz

27. Böyle nerden düştün?

28. Arkadaşlar birer birer kahveye düştüler

29. Daha ilk gün Polonya düşmüştü

30. İçkiye düşmek zayıflıktır

31. Düşen kadını kimse korumaz

32. Onun düşüşüne sevindiler

33. Çalıştı, yorgun ve zayıf düştü. Düşmana tutsak düştü

34. Ardına düşmekten bıktım

35. İşi düşe kalka yürütüyoruz

36. Onunla düşe kalka huy değiştirdin

37. Kötü kadınlarla düşüp kalmaya başlamışsın

38. İyilerle düşüp kalkmak gerekir


Diğer dillerde Düşmek

İngilizce: Fall

Spanish: Caer

German: Fall

French: Tomber

Italian: Cadere


Düşmek ile ilgili atasözleri

Düşmek ile ilgili atasözleri

Aşağıda Düşmek hakkında ve içinde Düşmek kelimesi geçen, Düşmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: altın yere düşmekle pul olmaz

Anlamı: üstün nitelikli kişinin değeri, bulunduğu yerden uzaklaştırılmasıyla azalmaz.

Atasözü: züğürt olup düşmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir

Anlamı: uyuz olup kaşınmak insanı çok rahatsız eder ama züğürtlükten dolayı ne yapacağını düşünmek daha çok rahatsız eder.


Düşmek ile ilgili deyimler

Düşmek ile ilgili deyimler

Aşağıda Düşmek hakkında ve içinde Düşmek kelimesi geçen, Düşmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: acze düşmek

Anlamı: çaresiz kalmak, elinden bir şey gelmemek.

Deyim: açık düşmek

Anlamı: 1) herhangi bir sebeple bir filodan veya istenilen yerden uzakta kalmak; 2) sp. yağlı güreşte yenilgi sebebi olan sırtı veya yanı toprağa değmek.

Deyim: açmaza düşmek

Anlamı: içinden çıkılması güç durumda kalmak.

Deyim: ağza (ağızlara) düşmek

Anlamı: dedikodu konusu olmak.

Deyim: aklına düşmek

Anlamı: 1) hatırlamak: 'Kırmızı gül goncasına kavuştu / Sılada sevdiğim aklıma düştü' -Halk türküsü. 2) kafasında bir düşünce doğmak.

Deyim: alaca düşmek

Anlamı: meyve olgunlaşmaya başlamak.

Deyim: ana rahmine düşmek

Anlamı: döl yatağında cenin oluşmak: 'Ulan Mustafa, insanoğlu ana rahmine düşer de dokuz ay on gün sonra capcanlı fırlar.' -S. F. Abasıyanık.

Deyim: anlaşmazlığa düşmek

Anlamı: anlaşamamak, uyuşamamak: 'Anlaşmazlığa düşmezdik. İyi çocuklardı.' -A. Kutlu.

Deyim: aşağı düşmek

Anlamı: düzeyi, miktarı, niteliği azalmak: 'Bunlar arasında birkaç gazete ve dergi alanları hesaba katacak olursanız gazete ve dergi okuyucularının nispeti daha da aşağı düşer.' -N. F. Kısakürek.

Deyim: aşka düşmek

Anlamı: âşık olmak.

Deyim: ateşi düşmek

Anlamı: hastanın ateşi geçmek veya azalmak.

Deyim: ayağına düşmek

Anlamı: çok yalvarmak: 'Obanın bütün kadınları, delikanlıları ayağına düştü.' -Y. Kemal.

Deyim: aykırı düşmek

Anlamı: uygun gelmemek, ters gelmek, ters düşmek: 'Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu.' -T. Buğra.

Deyim: ayrı düşmek

Anlamı: 1) birbirinden uzakta kalmak: 'Köyümden, şehrimden ayrı düştüm.' -A. Kabaklı. 2) mec. uyuşmamak: Düşüncelerimiz ayrı düşüyor.

Deyim: baş aşağı düşmek

Anlamı: kişiliğinden kaybederek toplum içindeki durumu sarsılmak: 'Onun için hayatın bütün kanunu, bütün manası bu baş aşağı düşüşteydi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: başı dara düşmek

Anlamı: sıkıntıya girmek: 'Adamın başı dara düşünce yardımına Hayrullah koşmaz da kim koşar?' -A. İlhan.

Deyim: başı yastığa düşmek

Anlamı: yorgunluktan veya güçsüzlükten uykuya dalmak: 'Ve tekrar başı yastığa düştü ve uyudu.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: başına taş düşmek (yağmak)

Anlamı: felakete uğramak.

Deyim: başının derdine düşmek

Anlamı: başka bir şeyle ilgilenmeyecek kadar sıkıntılı durumda bulunmak.

Deyim: baygın düşmek

Anlamı: çok yorulmak.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

DüşmekD ile başlayan kelimelerDü ile başlayan kelimelerNe demekSözlükEş anlamlı kelimelerZıt anlamlı kelimelerAtasözleriDeyimlerÖrnek cümleler