Düş kelimesinin anlamı ne demek?
Düş kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Düş hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Düş
Anlamlar:
1. Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü, rüya
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Dadaloğlu'm, sevdası var başımda / Gündüz hayalimde, gece düşümde"
2. Gerçek olmayan şey, imge
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
3. Gerçekleşmesi istenen şey, umut
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
İçinde Düş geçen birleşik ve kökteş kelimeler: düş gücü, düş kırıklığı
Düş hakkında eş anlamlı kelimeler
Düş eş anlamlısı
düş kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Rüya
Düş hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Düş zıt anlamlısı
düş kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : gerçek
Düş ile ilgili 3 örnek cümle
"Düş" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Düş" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bu gece düşümde seni gördüm
2. Çok para kazanmak düşü içinde günler geçer gider
3. Kazanmak düşüyle girdiği sınavları başaramadı
Diğer dillerde Düş
İngilizce: Thought
Spanish: Pensamiento
German: Fall
French: Pensée
Italian: Pensiero
Düş ile ilgili atasözleri
Aşağıda Düş hakkında ve içinde Düş kelimesi geçen, Düş ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır
Anlamı: akılsız kimse iyi niyetli olsa dahi yaptığı işin ne gibi kötü sonuçlar doğuracağını hesap edemediğinden dostuna bilmeyerek fenalık edebilir, akıllı düşmanın yapacağı kötülükse akıl yoluyla sezilir ve gereken tedbir alınabilir.
Atasözü: akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (oğlunu) everir
Anlamı: kendilerini akıllı sananlar çok kez akılsız diye tanınanlardan daha az başarı gösterir.
Atasözü: altın yere düşmekle pul olmaz
Anlamı: üstün nitelikli kişinin değeri, bulunduğu yerden uzaklaştırılmasıyla azalmaz.
Atasözü: armut dalının dibine düşer
Anlamı: bir kimse önce yakınlarına yararlı olur.
Atasözü: ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
Anlamı: çalışanınızı iyi beslerseniz onun gücü artar ve daha verimli işler yapar.
Atasözü: ateş düştüğü yeri yakar
Anlamı: bir acıyı onu çekenden başkası tam anlayamaz veya aynı ölçüde üzülemez.
Atasözü: atın bahtsızı arabaya düşer
Anlamı: değerli ama talihsiz kimseler, kişiliklerine uygun olmayan ağır ve aşağılık işlerde kullanılırlar.
Atasözü: attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
Anlamı: soylu kimse yüzünden başımıza gelen felaketi çabuk atlatırız, soysuz kimse yüzünden başımıza gelen felaketi kolay kolay atlatamayız.
Atasözü: ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin
Anlamı: hastalıktan korunmak istiyorsak ayağımızı sıcak, başımızı serin tutmalı, olur olmaz şeyleri sıkıntı konusu yapmamalı, geniş yürekli olmalıyız.
Atasözü: bin dost az, bir düşman çok
Anlamı: dostun ne denli çok olursa olsun onlardan zarar gelmez ama bir tek düşmanın olsa hep zarar görme tehlikesi içerisinde yaşarsın.
Atasözü: bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge)
Anlamı: birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapanı kötü bir duruma düşürür, suçlu cezasız kalmaz.
Atasözü: borç vermekle, düşman vurmakla
Anlamı: borç vermekle, düşman vurmakla yok edilir.
Atasözü: buğdayım var deme ambara girmeyince, oğlum var deme yoksulluğa ermeyince (düşmeyince)
Anlamı: bir şeyin senin olduğundan kuşkun kalmaması için gereken bütün koşullar gerçekleşmelidir.
Atasözü: cahilin dostluğundan arifin düşmanlığı yeğdir
Anlamı: akılsız kimse iyi niyetli olsa dahi yaptığı işin ne gibi kötü sonuçlar doğuracağını hesap edemediğinden dostuna bilmeyerek fenalık edebilir, akıllı düşmanın yapacağı kötülükse akıl yoluyla sezilir ve gereken tedbir alınabilir.
Atasözü: çocuğa iş, ardına sen düş
Anlamı: çocuk kendisine ısmarlanan işi yapamayacağından işi buyuran kimsenin onun arkasından gitmesi gerekir.
Atasözü: çocuk düşe kalka büyür
Anlamı: çocuk yürümeye başladığı sırada sık sık düşer, anne baba bu duruma üzülmemelidir.
Atasözü: damdan düşen damdan düşenin hâlinden (hâlini) bilir
Anlamı: iyi bir durumdayken kötü duruma düşen kimse, başına aynı durum gelen kimsenin derdini iyi anlar.
Atasözü: dazlayan daza düşer, kel başlı kıza düşer
Anlamı: evleneceği kişiyi seçmekte çok titizlik gösteren kimse, çoğu kez istemediği, beğenmediği bir kişiye düşer.
Atasözü: deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun
Anlamı: akılsız kimse iyi niyetli olsa dahi yaptığı işin ne gibi kötü sonuçlar doğuracağını hesap edemediğinden dostuna bilmeyerek fenalık edebilir, akıllı düşmanın yapacağı kötülükse akıl yoluyla sezilir ve gereken tedbir alınabilir.
Atasözü: denize düşen yılana (yosuna) sarılır
Anlamı: güç bir duruma düşenlerin bundan kurtulmak için her türlü çareye başvurmaları olağandır.
Düş ile ilgili deyimler
Aşağıda Düş hakkında ve içinde Düş kelimesi geçen, Düş ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: acze düşmek
Anlamı: çaresiz kalmak, elinden bir şey gelmemek.
Deyim: açık düşmek
Anlamı: 1) herhangi bir sebeple bir filodan veya istenilen yerden uzakta kalmak; 2) sp. yağlı güreşte yenilgi sebebi olan sırtı veya yanı toprağa değmek.
Deyim: açmaza düşmek
Anlamı: içinden çıkılması güç durumda kalmak.
Deyim: açmaza getirmek (düşürmek)
Anlamı: düzen, hile yapmak, bir kimseyi oyuna getirmek, zor duruma sokmak.
Deyim: ağına düşürmek
Anlamı: tuzağına düşürmek.
Deyim: ağza (ağızlara) düşmek
Anlamı: dedikodu konusu olmak.
Deyim: ağzından düşmemek (düşürmemek)
Anlamı: her zaman sözünü etmek, söylemek: 'Bu ne cehennemdir lafı ağzından düşmüyordu.' -N. Cumalı.
Deyim: aklına düşmek
Anlamı: 1) hatırlamak: 'Kırmızı gül goncasına kavuştu / Sılada sevdiğim aklıma düştü' -Halk türküsü. 2) kafasında bir düşünce doğmak.
Deyim: alaca düşmek
Anlamı: meyve olgunlaşmaya başlamak.
Deyim: ana rahmine düşmek
Anlamı: döl yatağında cenin oluşmak: 'Ulan Mustafa, insanoğlu ana rahmine düşer de dokuz ay on gün sonra capcanlı fırlar.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: anlaşmazlığa düşmek
Anlamı: anlaşamamak, uyuşamamak: 'Anlaşmazlığa düşmezdik. İyi çocuklardı.' -A. Kutlu.
Deyim: armut piş ağzıma düş!
Anlamı: bir işe emek harcamaksızın onun kendiliğinden olmasını bekleyenlerin durumunu anlatan bir söz.
Deyim: arpacı kumrusu gibi düşünmek
Anlamı: içinde bulunduğu sorunu nasıl çözeceğini uzun uzun düşünmek: 'Bak, o şoförün yanında arpacı kumrusu gibi düşünen maarif müdürü beye.' -R. N. Güntekin.
Deyim: aşağı düşmek
Anlamı: düzeyi, miktarı, niteliği azalmak: 'Bunlar arasında birkaç gazete ve dergi alanları hesaba katacak olursanız gazete ve dergi okuyucularının nispeti daha da aşağı düşer.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: aşka düşmek
Anlamı: âşık olmak.
Deyim: ateşi düşmek
Anlamı: hastanın ateşi geçmek veya azalmak.
Deyim: ayağına düşmek
Anlamı: çok yalvarmak: 'Obanın bütün kadınları, delikanlıları ayağına düştü.' -Y. Kemal.
Deyim: aykırı düşmek
Anlamı: uygun gelmemek, ters gelmek, ters düşmek: 'Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu.' -T. Buğra.
Deyim: ayrı düşmek
Anlamı: 1) birbirinden uzakta kalmak: 'Köyümden, şehrimden ayrı düştüm.' -A. Kabaklı. 2) mec. uyuşmamak: Düşüncelerimiz ayrı düşüyor.
Deyim: baş aşağı düşmek
Anlamı: kişiliğinden kaybederek toplum içindeki durumu sarsılmak: 'Onun için hayatın bütün kanunu, bütün manası bu baş aşağı düşüşteydi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.