Dun anlamı nedir? TDK karşılığı ne demek?
Dun kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Dun hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Dun
Kökeni: "Arapça dūn" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Alçak, aşağı, aşağılık
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Eskimiş
Dun hakkında eş anlamlı kelimeler
Dun eş anlamlısı
dun kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : geçmiş
Dun hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Dun zıt anlamlısı
Dun kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Dun ile ilgili 4 örnek cümle
"Dun" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Dun" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Onu dün gördük
2. Dünü bilmeyen bugünü güç anlar
3. Dün görüştük
4. Daha dün çocuktu, ne çabuk büyüdü?
Diğer dillerde Dun
İngilizce: Yesterday
Spanish: Ayer
German: Dun
French: Hier
Italian: Ieri
Dun ile ilgili atasözleri
Aşağıda Dun hakkında ve içinde Dun kelimesi geçen, Dun ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: armudun iyisini (dağda) ayılar yer
Anlamı: kendilerine yakışmayan güzel bir şeyi eline geçirenler için kullanılan bir söz.
Atasözü: armudun önü kirazın sonu
Anlamı: armut ilk çıktığında, kiraz da biteceği zaman yenilmeli.
Atasözü: az ateş çok odunu yakar
Anlamı: az sayıda kötü insan, çok sayıda iyi insanın başını belaya sokabilir.
Atasözü: balcının var bal tası, oduncunun var baltası
Anlamı: her işin kendine özgü aracı vardır.
Atasözü: boşboğazı ateşe atmışlar, odunum yaş (az) demiş
Anlamı: çenesi düşükler umulmadık anlarda densizce konuşabilirler.
Atasözü: ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil
Anlamı: iyi nitelikli işler kullanılan araç elverişsiz de olsa kolaylıkla yürütülebilir ama her iş elverişsiz araçla yürütülemez.
Atasözü: elmanın dibi göl, armudun dibi yol
Anlamı: dıştan birbirine benzeyen her şeye aynı işlem uygulanamaz, her biri özelliğine göre ayrı bir davranış ister.
Atasözü: eşeği düğüne çağırmışlar, 'ya odun eksik ya su demiş'
Anlamı: bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan bir söz.
Atasözü: eşeği düğüne çağırmışlar, 'ya su lazımdır ya odun' demiş
Anlamı: bir işi yapmamak için bahane bulmayı anlatan bir söz.
Atasözü: gül dalından odun, beslemeden kadın olmaz
Anlamı: her şey, kendisinden beklenen görevi yapabilecek niteliklere sahip olmalıdır.
Atasözü: halayıktan kadın olmaz, gül ağacından odun
Anlamı: her şey, kendisinden beklenen görevi yapabilecek niteliklere sahip olmalıdır.
Atasözü: kurdun adı yaman çıkmış, tilki vardır (tilkicik var) baş keser
Anlamı: öylesine sinsi ve kurnaz kimseler vardır ki adı zalime, haine ve kötüye çıkmış kimselerden daha tehlikelidirler.
Atasözü: kurdun oğlu akıbet kurt olur
Anlamı: kişi sonunda kendi karakterini, aslını, düşüncesini atalarına benzer biçimde ortaya koyar.
Atasözü: küstüğün dağın odununu kesme
Anlamı: insan onuruna düşkün olup ilişkisini kestiği bir yerden veya kimseden herhangi bir yarar elde etmeye çalışmamalıdır.
Atasözü: oduncunun gözü omçada
Anlamı: herkes işine yarayan şeyi elde etmeye çalışır.
Atasözü: oduncunun gözü omçada, dilencinin gözü çömçede
Anlamı: herkes işine yarayan şeyi elde etmeye çalışır.
Atasözü: önce baldın, pekmez oldun; şimdi para etmez oldun
Anlamı: davranışlarına dikkat etmeyen kişinin attığı her yanlış adım, saygınlığının biraz daha azalmasına neden olur.
Atasözü: yurdun otlusundan kutlusu yeğdir
Anlamı: insanın üzerinde yaşadığı yer, rahat ve huzurlu olmadıktan sonra oranın verimli olması çok önemli değildir.
Dun ile ilgili deyimler
Aşağıda Dun hakkında ve içinde Dun kelimesi geçen, Dun ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: armudun sapı var, üzümün (kirazın) çöpü var demek
Anlamı: her şeye kusur bulmak, hiçbir şeyi beğenmemek.
Deyim: avurdu avurduna geçmek
Anlamı: çok zayıflamak.
Deyim: dan dun konuşmak (etmek)
Anlamı: yerli yersiz, ileri geri konuşmak.
Deyim: kaç baharın yoğurdunu yemek
Anlamı: çok yaşamak, ömrü uzun olmak: 'Hacı Kalfa kaç baharın yoğurdunu yemiştir, bilirsin sen?' -R. N. Güntekin.
Deyim: keramet buyurdunuz (keramette bulundunuz)
Anlamı: 'çok doğru söylediniz, çok güzel yaptınız' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: koydunsa bul
Anlamı: arandığı hâlde bulunamayan şeyler veya bulunması gereken yerde bulunmayan kimseler için kullanılan bir söz: 'Gündüz olsun gece olsun, iki dakikalık bir fırsat buldu mu Allah'a ısmarladık, sütnineyi koydunsa bul!' -R. N. Güntekin.
Deyim: kurdunu (kurtlarını) dökmek (kırmak)
Anlamı: çoktan beri özlediği bir şeyi bol bol yapıp hevesini almak: 'Daha sonra Paris'te kurtlarını dökmeye gelen her milletten insanlara rastladık.' -B. R. Eyuboğlu.
Deyim: odun gibi
Anlamı: anlayışsız, görgüsüz, kaba.
Deyim: punduna getirmek
Anlamı: bir şeyi yapmak için uygun zamanı ve yeri seçmek: 'O döner dönmez bir punduna getirip tanıştırayım sizi.' -A. İlhan.
Deyim: pundunu bulmak
Anlamı: punduna getirmek.
Deyim: umudu (umudunu) üzmek
Anlamı: umudu kesmek: 'Millet köyden umudu üzmüş bir kere. Hele gençler bir an önce çekip gitmek istiyor.' -M. Kutlu.
Deyim: umudunu kesmek
Anlamı: artık olacağını beklememek: 'Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: umudunu kırmak
Anlamı: umut kesmesine yol açmak: 'Onun bu sözleri de umutlarımı biraz daha kırdı ama susmak istemedim.' -A. İlhan.
Deyim: üzümün çöpü armudun sapı var demek
Anlamı: her şeyde bir eksiklik bulmak, güç beğenir olmak.
Deyim: (vücudun bir yerine) kan oturmak
Anlamı: bir damarın çatlamasıyla sızan kan, dokular arasına akıp kalmak.
Deyim: vücudunu ortadan kaldırmak
Anlamı: öldürmek.