Kelime: Doyurmak
Anlamlar:
1. Açlığını gidermek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Hiç kimse bir diğerinin yerine karnını doyuramaz, hiç kimse bir başkasının uykusunu uyuyamaz."
2. Geçindirmek, yaşamasını sağlamak
Örnek: "Bu topraklar milyonlarca kişiyi doyurabilir."
3. Bir maddenin içine alabileceği kadar başka bir madde katmak
4. Kandırıcı, inandırıcı olmak, tatmin etmek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Elli yıl gecikmeyle yapılan bu açıklamanın insanı doyuracak bir yanı yoktur."
5. Para yedirmek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
6. Doyma durumuna getirmek
Özelliği / Tipi / Türü: Fizik
İçinde Doyurmak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: öksüzdoyuran
Doyurmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Doyurmak eş anlamlısı
doyurmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : tatmin etmek, inandırıcı olmak, kandırıcı
Doyurmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Doyurmak zıt anlamlısı
Doyurmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Doyurmak ile ilgili 3 örnek cümle
"Doyurmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Doyurmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Çocuğu doyurdu
2. Bir evde on kişiyi doyurmak kolay değil
3. İşin yürümesi için kimilerini doyurmak gerekebilir
Diğer dillerde Doyurmak
İngilizce: Feed
Spanish: Alimentar
German: Fütterung
French: Nourrir
Italian: Alimentare
Doyurmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Doyurmak hakkında ve içinde Doyurmak kelimesi geçen, Doyurmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Doyurmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Doyurmak hakkında ve içinde Doyurmak kelimesi geçen, Doyurmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: aç doyurmak
Anlamı: yoksulları beslemek.
Deyim: boğazını doyurmak
Anlamı: karın doyurmak.
Deyim: göz doyurmak
Anlamı: bir şey görünüşü ile umulduğundan çok etkilemek.
Deyim: gözünü doyurmak
Anlamı: bol bol vermek.
Deyim: karın doyurmak
Anlamı: 1) geçinmek: 'Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi.' -N. Cumalı. 2) yararı olmak: 'Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor.' -Ö. Seyfettin.
