Dökme anlamı nedir? TDK karşılığı ne demek?
Dökme kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Dökme hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Dökme
Anlamlar:
1. Dökmek işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Üşenmiyor, her gün üç yüz metre yürüyüp çöpünü dökmeye buraya geliyor."
2. Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Dökme su."
3. Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Dökme buğday. Dökme portakal. Dökme çimento."
4. Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Dökme soba."
5. Dökme yük
Özelliği / Tipi / Türü: Denizcilik
İçinde Dökme geçen birleşik ve kökteş kelimeler: dökme çimento, dökme demir, dökme gaz, dökme yük
Dökme hakkında eş anlamlı kelimeler
Dökme eş anlamlısı
dökme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : aktarılan, dökme yük
Dökme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Dökme zıt anlamlısı
Dökme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Dökme ile ilgili 3 örnek cümle
"Dökme" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Dökme" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Dökme suyla tarla sulanmaz
2. Dökme elmalar satan pazarcılar kazanıyor
3. Dökme demirin fiyatı arttı
Diğer dillerde Dökme
İngilizce: Cast
Spanish: Elenco
German: Nicht gegossen
French: Jeter
Italian: Gettare
Dökme ile ilgili atasözleri
Aşağıda Dökme hakkında ve içinde Dökme kelimesi geçen, Dökme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: dökme su ile değirmen dönmez
Anlamı: işi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça başkalarının küçük katkılarıyla sürekli ve büyük bir iş yürütülemez.
Dökme ile ilgili deyimler
Aşağıda Dökme hakkında ve içinde Dökme kelimesi geçen, Dökme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: alın teri dökmek
Anlamı: çok emek vermek, zahmetli bir iş görmek: 'Doğrusu çok alın teri döktük amma değerdi / Neşe veren kasvetimiz yorgunluğu giderdi' -E. B. Koryürek.
Deyim: bakla dökmek (atmak)
Anlamı: bakla ile fala bakmak.
Deyim: (bir işi) resmiyete dökmek
Anlamı: bir iş veya durumu resmî bir yola sokmak, resmî bir nitelik vermek.
Deyim: (birinin) kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
Anlamı: birinin ayıp, kusur veya suçlarını açıklamak, söylemek.
Deyim: (birinin) lokmasını dökmek
Anlamı: bir ölünün anısına lokma tatlısı yapıp dağıtmak.
Deyim: dem dökmek
Anlamı: kadınlar aybaşında kan yitirmek.
Deyim: denize dökmek
Anlamı: düşmanı denize kadar sürüp yok etmek.
Deyim: derdini dökmek
Anlamı: derdini, sıkıntılarını ayrıntılı olarak anlatmak, dile getirmek: 'Efendinin ona ihtiyacı en ziyade kendi derdini dökmek, kalbini boşaltmak içindi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: dil (diller) dökmek
Anlamı: kandırmak, inandırmak veya yararlanmak için tatlı sözler söylemek: 'Ninniyi mutlaka söylemesi için ona bir sürü dil döktü.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: eteğindeki taşı dökmek
Anlamı: bütün bildiklerini açıklamak.
Deyim: göz nuru dökmek
Anlamı: fazla emek sarf etmek: 'Kızcağız göz nuru dökmüş, çok ince şeyler işlemiş.' -H. Taner.
Deyim: helme dökmek
Anlamı: kaynatılmış taneler koyulaşmak.
Deyim: hesaba dökmek
Anlamı: sayıyla ilgili bir konuyu açıklığa kavuşturmak için kâğıt üzerinde hesaplamak.
Deyim: iç dökmek
Anlamı: içini dökmek: 'Akşamları ikişer üçer kadeh içer, karşılıklı iç dökerdik.' -N. Cumalı.
Deyim: içini dökmek
Anlamı: 1) derdini anlatmak, iç dünyasındaki duygu ve düşüncelerini bir bir anlatmak: 'Rakım güldü, bu manastır kaçkını eski gâvura içini dökmekten lezzet alıyordu.' -H. E. Adıvar. 2) ferahlamak, rahatlamak: 'Bu yazıyı niçin yazıyorum? Biraz içimi dökmek, bir parçacık olsun ferahlamak istiyorum.' -O. V. Kanık.
Deyim: işi ahbaplığa dökmek
Anlamı: yerli yersiz yakınlık göstermek: 'Şimdi maşallah açılmaya başladım diye söylenirsin, işi ahbaplığa dökersin, olur gider.' -R. N. Güntekin.
Deyim: işi ...-e dökmek
Anlamı: işi değiştirip bir başka biçime çevirmek: 'Onun işi böyle filozofluğa döküşünde biraz da benim mesuliyetim olmadı değil.' -H. Taner.
Deyim: işi resmiyete dökmek
Anlamı: bir iş veya durum için resmî bir yola sokmak, resmî bir nitelik vermek.
Deyim: işi şakaya dökmek
Anlamı: ciddi başlayan bir sözü veya davranışı şakaya çevirmek: 'Bu gayretin boşluğunu anlayarak işi şakaya dökmeye başlıyor.' -R. N. Güntekin.
Deyim: kâğıda dökmek
Anlamı: yazıya geçirmek.