Do kelime anlamı ne demek? Do nedir?
Do kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Do hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Do
Kökeni: "İtalyanca do" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Müzik
2. Bu sesi gösteren nota işareti
İçinde Do geçen birleşik ve kökteş kelimeler: do anahtarı
Do hakkında eş anlamlı kelimeler
Do eş anlamlısı
do kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Gam
Do hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Do zıt anlamlısı
Do kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Do
İngilizce: Pound
Spanish: Kilo
German: Do
French: Kilo
Italian: Libbra
Do ile ilgili atasözleri
Aşağıda Do hakkında ve içinde Do kelimesi geçen, Do ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdalın dostluğu köy görününceye kadar
Anlamı: çıkarı dolayısıyla yakınlık gösteren kimse, işini yürütecek başkalarını bulduğunda sizinle ilgisini keser.
Atasözü: abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (yolda olur)
Anlamı: çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.
Atasözü: acıkan doymam sanır, susayan kanmam sanır
Anlamı: bir şeyi uzun süre elde edemeyen kimse, daha sonra o şeyden ne kadar çok edinirse edinsin yine kendisine yetmeyeceği kanısında bulunur.
Atasözü: aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
Anlamı: karı koca yoksul olursa bunların çocukları da yoksul olur.
Atasözü: aç aslandan tok domuz yeğdir
Anlamı: soysuz olup para kazanan, soylu olup da para kazanmayandan üstündür.
Atasözü: aç domuz darıdan çıkmaz
Anlamı: kötü yaradılışlı aç olan kimse kime, neye zarar verdiğini düşünmeden sadece karnını doyurmaya bakar.
Atasözü: aç doymam, tok acıkmam sanır
Anlamı: aç insan elde ettiğinden çoğunu ister, varlıklı insan ise daha fazlasını ister.
Atasözü: aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
Anlamı: yakınlık kurduğumuz kimsenin sağlama olanağı bulunmayan şeyi, ondan beklemeden kendimiz elde etmeye çalışmalıyız.
Atasözü: aç tokun gözüne bakmakla doymaz
Anlamı: yoksul insanla ilgilenmek ancak ona yardım etmekle olur.
Atasözü: aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış
Anlamı: 1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir şeye ihtiyaç duyan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir.
Atasözü: açın karnı doyar, gözü doymaz
Anlamı: tutkulu olduğu konuda insan doyumsuzdur, yetinmek bilmez.
Atasözü: açma sırrını dostuna, dostunun dostu vardır o da söyler dostuna
Anlamı: bir sır en yakın dosta bile söylenmemelidir.
Atasözü: ağılda oğlak doğsa ovada otu biter
Anlamı: Tanrı her yarattığının rızkını verir.
Atasözü: ak göt (don, bacak) kara göt (don, bacak) kara geçit başında (hamamda) belli olur
Anlamı: bir iddiadaki doğruluk ancak deney veya sınav sonucunda belli olur.
Atasözü: ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
Anlamı: bir şeyin dış görünüşüne bakarak içinin de öyle olduğunu sananlar yanılırlar.
Atasözü: akçe akıl öğretir, don yürüyüş
Anlamı: imkânların fazlalığı insanların iyi işler yapmasını kolaylaştırır.
Atasözü: akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır
Anlamı: akılsız kimse iyi niyetli olsa dahi yaptığı işin ne gibi kötü sonuçlar doğuracağını hesap edemediğinden dostuna bilmeyerek fenalık edebilir, akıllı düşmanın yapacağı kötülükse akıl yoluyla sezilir ve gereken tedbir alınabilir.
Atasözü: akil isen açma sırrın dostuna, çünkü dostun dostu vardır, o da söyler dostuna
Anlamı: bir sır en yakın dosta bile söylenmemelidir.
Atasözü: ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Anlamı: değerli bir şeyden her zaman istenilen verim alınmaz.
Atasözü: ala keçiyi gören içi dolu yağ sanır
Anlamı: bir şeyin dış görünüşüne bakarak içinin de öyle olduğunu sananlar yanılırlar.
Do ile ilgili deyimler
Aşağıda Do hakkında ve içinde Do kelimesi geçen, Do ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: aç doyurmak
Anlamı: yoksulları beslemek.
Deyim: adı çıkmış dokuza, inmez sekize
Anlamı: 'birinin bir kere adı çıktıktan sonra onun hakkındaki yaygın inanç artık kolay kolay düzelemez' anlamında kullanılan bir söz: 'Artık o yana bir daha gelme, adın çıktı dokuza, inmez sekize, demedim miydi?' -B. Günel.
Deyim: ağızdan ağıza dolaşmak (geçmek)
Anlamı: bir söz herkes arasında söylenilmek: 'Gazeteye yansıyan haber ağızdan ağıza geçerken açıklığını hemen hemen tamamen kaybetmiştir.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: ağzı dolu dolu konuşmak
Anlamı: heyecanlı söz söylemek: 'Birkaç kişiyle, garip bir lisanla ağzı dolu dolu konuşmaya başladı.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: anadan doğmuşa dönmek (anadan yeni doğmuş gibi olmak)
Anlamı: 1) dertsiz, tasasız bir duruma gelmek; 2) günahlardan arınmış duruma gelmek.
Deyim: anasından doğduğuna bin pişman
Anlamı: 1) çok tembel, üşengeç; 2) canından bezmiş.
Deyim: anasından doğduğuna pişman olmak
Anlamı: çok eziyet görmek, çok üzülmek, bezdirilmek.
Deyim: arına dokunmak
Anlamı: utanç duymak: 'Hele meydanı hasımlarına bırakmak arıma dokunuyor.' -R. H. Karay.
Deyim: arkasında dolaşmak (gezmek)
Anlamı: bir işi yaptırmak için ilgili veya yetkili bir kimsenin uğradığı yerlere giderek görüşme fırsatı aramak.
Deyim: arma donatmak
Anlamı: den. armayı yerli yerine koymak.
Deyim: asabına dokunmak
Anlamı: sinirine dokunmak: 'Bombardımanlar asabıma dokunuyordu, sakin bir yere kaçmak istiyordum.' -R. H. Karay.
Deyim: ayağı (ayakları) dolaşmak
Anlamı: yürürken telaştan ayakları birbirine takılmak.
Deyim: ayağına dolanmak (dolaşmak)
Anlamı: 1) başkasına yapmayı tasarladığı kötülük kendi başına gelmek; 2) iş yapmakta olan birine engel olmak, yürümesine engel olmak.
Deyim: ayakaltında dolaşmak
Anlamı: bir işe yaramadığı hâlde herkesin işine engel olacak bir biçimde ortalıkta dolaşmak.
Deyim: babasız oğlan doğurmak
Anlamı: bir işte aşırı zorluk, büyük güçlük çekilmesine rağmen başarılı olmak.
Deyim: bant doldurmak
Anlamı: bir banda ses kaydetmek.
Deyim: başına dolamak
Anlamı: musallat etmek.
Deyim: belini doğrultmak
Anlamı: yeniden durumunu düzeltmek: 'Belini biraz doğrultmuş, borçlarını ödemiş, daha rahat bir yaşam düzeyine erişmişti.' -M. Mungan.
Deyim: bir don bir gömlek
Anlamı: yarı çıplak.
Deyim: bir dostluk kaldı!
Anlamı: mal azaldığında satıcıların kullandığı bir müşteriyi özendirme sözü.