Dinlemek kelime anlamı ne demek? Dinlemek nedir?
Dinlemek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Dinlemek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Dinlemek
Anlamlar:
1. İşitmek için kulak vermek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim."
2. Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak
Örnek: "Beni dinlersen bu işten vazgeç."
3. Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek
Örnek: "Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler."
4. Uymak, baş eğmek, itaat etmek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar."
Dinlemek hakkında eş anlamlı kelimeler
Dinlemek eş anlamlısı
dinlemek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : itaat etmek, uymak, baş eğmek
Dinlemek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Dinlemek zıt anlamlısı
Dinlemek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Dinlemek ile ilgili 4 örnek cümle
"Dinlemek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Dinlemek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Söyle, seni dinliyorum
2. Doktor ciğerlerimi dinledi, bir şey yokmuş
3. Onu dinlemek bana çok şey kazandırdı
4. Köylü ağayı dinler
Diğer dillerde Dinlemek
İngilizce: Listen
Spanish: Escuchen
German: Zuhören
French: Écouter
Italian: Ascolti
Dinlemek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Dinlemek hakkında ve içinde Dinlemek kelimesi geçen, Dinlemek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Dinlemek ile ilgili deyimler
Aşağıda Dinlemek hakkında ve içinde Dinlemek kelimesi geçen, Dinlemek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: anlayıp dinlemek
Anlamı: bir olayı iyice anlamak.
Deyim: başını dinlemek
Anlamı: kafasını dinlemek: 'Robenson, akıllı Robenson'um / Ne imreniyorum sana bilsen / Göstersen adana giden yolu / Başımı dinlemek istiyorum' -C. S. Tarancı.
Deyim: cankulağı ile dinlemek
Anlamı: çok dikkatli dinlemek: 'Atölyede duyduğum kelimeleri, cümleleri cankulağı ile dinliyor, bunları aynen Fransızlar gibi kullanmak için can atıyordum.' -B. R. Eyuboğlu.
Deyim: kafa (kafayı veya kafasını) dinlemek
Anlamı: 1) zihni yoran sorunlardan uzak kalmak; 2) sessiz, sakin kalmak: 'Bir dakika kafamı dinleyip başka şeylerden bahsetmek ihtiyacı duyduğum zaman...' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: kendini dinlemek
Anlamı: 1) hastalık kuruntusu içinde bulunmak; 2) yalnız, sakin kalmak.
Deyim: koyun kaval dinler gibi dinlemek
Anlamı: hiçbir şey anlamadan dinlemek: 'Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk'ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı.' -A. H. Çelebi.
Deyim: kös dinlemek
Anlamı: türlü olaylar yaşadığı için bilgi ve deneyim sahibi olarak benzer veya daha basit olaylar karşısında aldırış etmemek: 'Politikacılar onun olumlu isteklerini kös dinler mi, dinlemezler mi o zaman görürüz.' -H. Taner.
Deyim: laf dinlemek
Anlamı: söz dinlemek.
Deyim: lafı kıçından dinlemek
Anlamı: konuşulan konuyu ilgisiz, üstünkörü veya önem vermeden dinlemek.
Deyim: söz dinlemek (tutmak)
Anlamı: söylenen bir sözü, verilen bir öğüdü benimsemek, davranışlarını bunlara uydurmak.
Deyim: yarım kulak dinlemek
Anlamı: umursamadan, önem vermeden dinlemek: 'Dersleri yarım kulak dinliyor, etütlerde uzun uzun mektuplar yazıyordu.' -Ç. Altan.